AKP Baş Aşağı: Demirel Olayı

19 Mayıs 2011 Perşembe
\n

\n

Ülkemizin acil ihtiyacı olan barış, demokrasi ve özgürlüklerin yolunu açacak temel kriterlerden biri, siyasetin demokratikleşebilmesidir!

\n

Barışı da, demokrasiyi de, özgürlükleri de kilitleyen, katı, lidere dayanan ve ülkede bütün erkleri ele geçirme çabası içindeki siyasi lider ve parti diktasıdır. Bu konuda demokratik bütün çevreler fikir birliği içinde. Bu siyasi kültür, gücünü hem Siyasi Partiler Yasasından alıyor hem de ülkenin siyasi ve sosyolojik köklerinden ve politikayı sürekli besliyor. Tabii, ülkemizdeki cehalet, meraksızlık, ilkokulu bitirme yaşını aşamayan bir ortalama eğitim yılı, kötü siyasi kültürü besleyen can damar!

\n

Parti, hele dinsel köklerden de besleniyorsa, ortaya AKP ve Recep Tayyip Erdoğan gibi liderler çıkıyor.

\n

Partisi içinde seçeneksiz tek lider, tek seçiciolma özelliğine, devlette ve ülkede de bütün erklere ve çevrede olaylara hükmetme ihtirası da doğal olarak eşlik ediyor. Erdoğan, siyasetin demokratikleşmesine bırakınız katkı yapmayı, birkaç gömlek geri götürdü.

\n

***

\n

Bu seçim döneminde, görülmemiş yöntemler devreye sokuldu. Komplolarla siyasi rakipleri bertaraf etmepolitikasıtırmandırılıyor. MHPyi mutlaka çökertmeye ve Meclis dışı bırakmaya yönelik bu girişimler, ancak siyasi ahlaksızlık ve siyasi darbe olarak nitelendirilebilir. Başbakan da meydanlarda bu durumdannemalanmayaçalışıyor.

\n

AKPnin Mecliste eski gücünü koruyabilmesi, ancak MHPnin devre dışı bırakılmasıyla mümkün... Partiyi yönetimsiz bırakarak hem seçmeni avlanacak hem de MHPnin çıkarabileceği milletvekillerinin büyük bölümü oy dağılımı ile AKPye aktarılacak...

\n

MHPye kurulan tezgâh, son 4 yılın tipik yeraltı faaliyetleri dizisinin son halkası. Balyoz, Ergenekon, Odatv ve diğer gazetecilerin davaları, çeşitli düzmecelerle, zorlamalarla yaratılan, hukuksuzluklarla dolu, olağanüstü mahkemeler ve olağanüstü hâkim ve savcılarla yürütülen özel ve amaçlı davalardır.. Bunlara adalette hukuk komplolarını da eklemeliyiz.

\n

Amaca ulaşmak için her şey mubahtır anlayışının egemen kılınması, Türkiyeyi siyasal yönetim olarak, büyük bir karanlığa sürüklüyor!

\n

***

\n

Ortalığa, AKP yüzde 48i aşacak haberleri pompalanıyor. Oysa bu partinin oyu yerel seçimlerde yüzde 39un altına düşmüştü! İki yıl içinde, ancak gerilemeden bahsetmeliyiz!

\n

TOBB Genel Kurulunda Kılıçdaroğluna gösterilen büyük ilgi, iş dünyasının da AKP iktidarından yaka silktiğinin işaretidir!

\n

Erdoğanın meydanlarda şimdi de Süleyman Demireli hedef alması, AKPden önemli ölçüde Demirel seçmeninin koptuğunun işareti olabilir! RTEnin, 2002 seçimlerinden sonra feyz almak için ayağına gittiği Demireli şimdi yerden yere vurması, AKPden kayan oyları durdurma amacına yönelik olabilir ancak.. Bu adam kötünün biridir.

\n

Erdoğan, her hafta kamuoyu yoklaması yaptırıyor! Demek elindeki anketler, bu kayışı resmen belgeliyor...

\n

Kadınların Siyasette Yükselmesi

\n

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) şüphesiz ülkenin en feodal, en az gelişmiş bölgesinin partisi. Bu bölgenin temel bir özelliği, kadınlar üzerindeki katmerli baskıdır. Bu iktidar döneminde kadınların daha özgürleştiğini kimse söyleyemez, her ne kadar Meclise girecek kadınların sayısı katlanacak olsa bile...

\n

BDP, doğduğu bölgenin özelliğinin aksine, kadınların ortak başrole soyunduğu bir parti! Eşbaşkanlık sistemi kurmuşlar; yani kadın ve erkeğin yönetimde ortak olduğu ve sorumluluğu paylaştığı sistem, parti ve Kürt belediyelerinde epey uygulanıyor.. Nusaybinde bir ilköğretim okulunda bile sınıf temsilciliğinde”, erkek öğrenci ile bir de eşbaşkankız öğrenci var!

\n

BDPin listelerinde, seçilebilecek konumda 12 kadın milletvekili adayı var. Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku milletvekillerinin yüzde 40ının kadın olması bekleniyor... Bu yüksek oran diğer partilerin hiçbirinde olmayacak; CHP milletvekili sayısı açısından ikinci kadın partisi olacak..

\n

Kadınların siyasette öne çıkması, bölgede tüm kadınlar için olumlu birkültüreldeğişimi etkileyecek rol oynaması umuluyor!

\n

Aslında BDP, Türkiye Partisi rolünü benimseyebilseydi, adındaki barışa uygun bir demokrasi mücadelesi sürdürebilseydi, Kürtleri yönetmekyerine bütün Türkiyeyi yönetmeye talip olsaydı... Terörle amaca ulaşmaya destek vermeseydi..

\n

Feodalizmi parçalamada ve demokratikleşmede Türkiyenin şansı olabilirdi!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları