"Meçhul Asker Kaçağı"

28 Nisan 2011 Perşembe
\n

Mehmet Aksoy, Berlinde Almanyada el üstünde tutuluyordu, heykelleri Berlinde, müzelerde ve başka Avrupa kentlerinde topluma katkıda bulunuyordu! Dün sordum ona: Hiçbir kötü şey yaşadın mı Almanyada?

\n

Meçhul Asker Kaçağıheykelinin öyküsünü anlattı:

\n

O zamanlar Almanyanın başkenti olan Bonnda en önemli alana konmak üzere bir barış heykeli yarışması açılıyor. Dünya Barış Yılı ilanı... Aksoy, yarışmada birinci geliyor. Heykel bitiyor. Yıl 1989. Hıristiyan Demokratlar heykeli belirlenen yere koymak istemiyorlar, çünkü Heykel, Hitlerin ordusundan kaçan askerlerden esinleniyor... Bunu Alman ordusuna ve askerine hakaret olarak kabul ediyorlarlar..

\n

Oysa Hitlerin ordusundan kaçmaktan daha şerefli ne olabilir?!

\n

Bonnda projenin sahibi Kilisenin yetkilileri Heykel bize iltica edebilir, zaten bizim heykelimiz diye sahip çıkıyorlar... Heykel kilise önünde törenle yerleştiriliyor.. Heykel 10-15 ton ağırlığında! Mumlar yakılıyor heykelin çevresinde... Halk heykele sahip çıkıyor!

\n

Heykel Bonna yerleşemiyor ama Almanyanın eyaletlerinden talepler geliyor, Meçhul Asker Kaçağı bir TIR üzerinde bir yıl boyunca Almanyayı dolaşıyor..

\n

Derken Berlin Potsdam belediye yetkilileri heykelin kendi bölgelerine dikilmesini talep ediyor. Aksoy kabul ediyor, Potsdam hem İkinci Dünya Savaşının sonlandığı hem de Barışın imzalarının atıldığı yer!Meçhul Asker Kaçağınihai yerini buluyor!

\n

Mehmet Aksoy bir yıl sonra Potsdama heykelini görmeye gidiyor. Arayıp zor buluyor... Her tarafı bez afişlerle donatılmış, üzerine sloganlar yazılmış.. Görünmüyor.. Heykelin çevresinde gençlerle konuşuyor, hava soğuk ateşler yakılmış.. Körfez Savaşı günleri, gençler savaş bitinceye kadar burada kalacağız, heykeli bekleyeceğiz diyorlar.. Heykel bir protesto simgesi! Ama heykelinin kapanmasına gönlü razı değil. Onları ikna ediyor, afişleri indirip heykeli temizliyorlar.. Neden sonra gençler Aksoya kim olduğunu sormayı akıl ediyor!

\n

Mehmet Aksoy bir yıl önce Potsdam belediyesinden bir mektup alıyor. Kış orada soğuk geçer, Heykelde çatlaklar oluşma kuşkusu doğar. Önerileri, en soğuk 3 ay boyunca heykeli bir ahşap korumaya almak.. Acaba Aksoy bunu kabul eder mi? Ancak bazı Potsdamlılar da bunların niyetleri kötü olabilir diyerek heykelin örtünmesine karşı çıkarlar..

\n

***

\n

Mehmet Aksoy, bazen ağlayacak duruma geliyorum ve kafamı öteye çeviriyorum diyor. Hele işçilerin Allahüekber diyerek İnsanlık Anıtının, aslında ise Mehmetin çocuklarının kafasını koparmaya girişmelerine dayanamıyor.. Başbakanın kafasının içinde putlar olduğunu düşünüyor: Bu nedenle kutsallıklarla düşünüyor. İşçilerin de İnsanlık Anıtıını put yıkar gibi dini ayinlerle kesmeye başlamaları, siyasetin halk içinde nasıl kötü tohumlar ektiğinin tehlikeli örneği!

\n

Bir cihat açma olayıdır, İnsanlık Anıtının başına gelenler!

\n

Acaba Enel Hak mı desem diyor, Aksoy... İnsanlar Tanrının suretleriyse, bizim heykellerimiz de Tanrının sureti olarak kabul edilebilir.. Sanatçılar tanrısal sureti dışavuruyorlar.. Hallacı Mansuru düşünüyor şu sıralarda..

\n

***

\n

Karsta heykelin çevresinde bir yaşam alanı oluşmuştu, diyor. Gelinler gelecek fotoğraflar çektirecekti!

\n

Türkiyeye neden kalkıp geldi? Sanatını Türkiye üzerinden yapmak isteği... İnsanın yurdunda yaratmak istemesinden daha doğal ne olabilir? Berlinde ilk Görsel Sanatlar Derneğinin kurucusu.. Heykelciliği, özel.. (Kunstanbau!) Almanyada el üstünde tutulan bir uluslararası sanatçımızın başın, Türkiyede ise bir dizi olay geliyor...

\n

Türkiye gericiliğin bütün hatlarıyla hüküm sürdüğü, iktidarda olduğu bir yer..

\n

Ama beni kolay kolay yıkamazlardiyor..

\n

Sanat, yaratıcılık beyinde, düşüncede..

\n

Hangi vinç onu asabilir”?

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları