Orhan Birgit
Orhan Birgit obirgit@e-kolay.net Son Yazısı / Tüm Yazıları

Bir Gazetecinin Programdan Beklentileri

17 Haziran 2011 Cuma
\n

\n

TGRT Haberde Ekonomi Kulisi adlı bir programın yapımcısı, Sayın Başbakanın seçim zaferinden kendisine de pay çıkarmaya kalkmış olmalı ki, şöyle söylemiş:

\n

Bakanlar Kurulu kurulsun. Gidip Başbakana hayırlı olsun diyeyim. Ondan sonra bu beyefendi ile hesaplaşacağız. Arkadaşın iki çocuğu var. Babalarından uzun süre uzakta kalmasalar iyi olur!

\n

Bu çift yönlü meydan okumayı dünkü gazetelerde okuyunca, ünlü sanatçımız Şener Şenin yıllar önce TVde izlediğim bir filmi aklıma geldi. Neşeli Günler adlı o filmde sevdiği kızla evlenmek için müstakbel kayınbabasına yüksekten atıyor ve o arada da İçişleri Bakanı yakinimdir diyordu. Bizim TV programcısı ise adını vermediği bir kişiye Silivri Zulümhanesini ima ederek, çocuklarının uzun süre babalarından ayrı kalmak için hazır olmalarını anımsatarak, o filimdeki başrolü oynamaya soyunmuş olmalıydı...

\n

Oysa yine dünkü gazetelerde AKP sözcüsü Hüseyin Çelikin, Başbakan Erdoğanın önümüzdeki döneme beyaz bir sayfa açarak başlamak için, kendisine ağır eleştiriler yapan yazarlar hakkında açtığı davalardan vazgeçtiğini belirten açıklaması da yer almıştı. Partisini üçüncü kez ve yine tek başına iktidara taşıyan bir liderin, seçim zaferini ilan ettiği balkon konuşmasından sonra atacağı açıklanan bu adım, söz konusu meslektaşlarım kadar beni de sevindirdi. Mesleğin en kıdemlilerinden birisi olarak, Başbakandan, sadece kendisini doğrudan eleştirdikleri için haklarında açtığı ceza ve tazminat davalarından vazgeçmekle yetinmemesini, bu yazı ile istemeyi düşündüm.

\n

67 gazetecinin maruz kaldığı mahut soruşturmalarda, terör şüphelisi olarak suçlandıklarını hepimizden çok daha yakından Başbakan biliyor. Özel yetkili iki ağır ceza mahkemesinin yıllardır sonuçlandıramadığı bu davaların şüphelilerinden Mustafa Balbay, İzmir milletvekili seçildiği için çok büyük olasılıkla dokunulmazlık kazanarak özgür kalırken, Tuncay Özkan bağımsız katıldığı pazar günkü maratonda böyle bir imtiyaza kavuşamamanın bedelini ödemeyi sürdürecek. Bu çarpıklığın herkesten daha çok Başbakanın vicdanında yansıyacağından kuşku duymamak mümkün değildir.

\n

Hadi sırası gelmişken bir adım daha atarak, pazartesi günü ölümünün birinci yılında kendisini anacağımız Sevgili İlhan Selçuk için de Hükümet Başkanına bir hatırlatma yapayım:

\n

O meşum sabah baskını olmasaydı ve İlhan dört günlük gözaltı süresinde bir travma geçirmeseydi, biz Cumhuriyetçiler ve öteki İlhan dostları, onu yitirmiş olur muyduk?

\n

60’ıncı hükümetin programının, özellikle ifade özgürlüğünü, her türlü bahaneden uzak olarak güvence altına almakla yetinmeyeceğini, düşünce suçluları için bir genel af yasası çıkartılacağını içeren anlatımlar yansıtacağını ummak istiyorum.

\n

Bu umudum TGRT Haberin Ekonomi Kulisçisini kraldan çok kralcı olmaktan vazgeçirmeye yardım eder mi dersiniz?

\n

Allah Erdoğanı bu tür akıl hocalarından korusun.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları