Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Babıâli de Tarih Olurken...
Ergenekon soruşturması ya da Gazze olayından fırsat bulabilenler, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için CHP’nin kimi aday göstereceğini öğrenmek istiyorlar.
Cumartesi gecesi SKY Türk’te Enver Aysever’in Yılmaz Büyükerşen ile yaptığı söyleşide bu sorunun çok yakın geçmişte geçerliliğini ne yazık ki kaybeden yanıtı vardı. Eskişehir’in efsane başkanı, CHP ile DSP arasında, o hep özlediğimiz mutabakat sağlanmış olsaydı, yerel seçimlerde Kadir Topbaş’ın karşısına sosyal demokrat partilerin adayı olarak kendisinin çıkartılacağını anlattı.
Öneri, Büyükerşen’e CHP yetkilileri tarafından yapılmış. O da bu teklifi kendi partisinin genel başkanına aktarmış. Zeki Sezer, Eskişehir, Ordu ve Bartın’da DSP adaylarının desteklenmesi koşulu ile bu yerel seçim birlikteliğine “evet” demiş.
Kentlerin dokularını yok ederek
İki parti arasındaki mutabakatın gazetecilere açıklanmasından kısa bir süre sonra, Büyükerşen, CHP Merkez Yönetimi tarafından yalanlanmış.
O söyleşi sırasında Büyükerşen, bir kentin değişim gereksinmelerinin nasıl karşılanması gerektiğini de çarpıcı örnekleri ile anlattı. Kentlerin tarihi dokularını zedelemeden onarılmasından söz etti. Özellikle bulvarların bilinçsizce yapılan alt ya da üstgeçitlerle yok edilmesinin sakıncalarını örnekledi. Sanatsal yapıların korunması, kentlerin yeni hemşerileri olmak için taşradan göç edenlerin uygarlık kurumları ile tanıştırılmalarının yararlarını sıraladı.
Yansen’in başkentine ne oldu?
Başkent Ankara’nın Melih Gökçek tarafından dünyaca ünlü mimar Yansen’in yapmak istediği kent olmaktan çıkarıldığını anlattı. Washington ve Londra’dan örnekler verdi. Bu nedenlerle de Murat Karayalçın’ın adaylığından övgü ile söz etti.
Bu uzun söyleşinin etkisi ile dün çalışma masamın başına geçmiş, gazeteleri okuyordum. Okur çoğunluğunun görmediği “Bizim Gazete”nin manşeti, Büyükerşen’in anlattıklarına, sanki Kadir Topbaş’tan gelen bir yanıt gibiydi.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin günlük yayın organı olan Bizim Gazete, Babıâli’den kopartılan medyanın aksine, cemiyet merkezi ile birlikte Ankara Caddesi’nden ayrılmamakta direniyor.
O direnişin etkisi ile Marmaray projesinin uygulama alanlarından birisi olan Babıâli Yokuşu’nun nasıl bir şantiye ucubesi olduğunu anlatan habere yer verilmiş.
Öylelikle, tarihi Babıâli Yokuşu’nda bulunan o yayınevlerinin, kitapçı ve kırtasiyecilerin işsiz kaldıkları için kepenklerini kapatmaya başladıklarını da burnumum direği sızlayarak öğrendim. Cadde çalışanları ve esnafı adına, “Küresel kriz kapattıramadı. Marmaray projesi kepenk kapattırıyor” yazılı büyük bir duyurunun asıldığını gösteren fotoğrafta, mağazalar ile yokuşun arasının bariyerlerle örtüldüğü görülüyor.
Bir zamanlar edebiyat ve medya dünyamızın merkezi olan tarihi yokuş öylesine terk edilmiş olmalı ki, “Bizim Gazete”nin muhabiri ile konuşan yayınevlerinin sahipleri, vergi borçlarını bile ödemekte sıkıntı çekecek hale geldiklerini söylemişler.
Diyelim ki, ne zaman sona ereceği bilinmeyen Marmaray projesi, 2012’de ya da ondan daha önce tamamlanmış olsun. O kapatılan sıra sıra yayınevleri kentin çeşitli yerlerine dağılmış olacakları için, yokuş eski haline nasıl dönecek?
Sorunun yanıtını hiç kimse, hatta her sabah ve akşam oradan geçmek durumunda olan İstanbul Valisi bile veremez ki.
İstanbul’un sur içi bölgesini altüst ederek Eminönü’nün kalbinden belediyeyi kopartan AKP zihniyeti, Boğaz’ın iki yakasını bir sualtı tüneli ile birleştirmek gibi başarılı bir işe imza atarken, tarihi doku ile böylesine acımasız oynamakta olduğunu göremeyecek ya da anlayamayacak kadar kültürden nasipsiz olduğunu göstermiyor mu?
İkide bir, İstanbul’un dünyanın kültür başkenti adayı olduğunu söyleyenlerin kulaklarını mı çınlatacağız?
Ya da, “Söyleyin. Söylediklerinizin yalan olduğunu bilsek bile hoşumuza gidiyor ”mu diyeceğiz?
***
Not: Büyükerşen’in CHP’den niçin aday olmadığını anlatan 14 Ocak günlü yazım için CHP Genel Başkan Yardımcısı Sayın Onur Öymen telefon etmiş ve Büyükerşen’e yaptıkları öneriyi bozanın kendileri olmadığını söylemişti.
O yanıta, o günlerde Ergenekon soruşturmasına ayırdığım yazılar nedeni ile yer verememiştim.
Bugün hem Öymen’in açıklamasına hem de Büyükerşen’in SKY Türk’teki söyleşide anlattıklarına yer vererek cevap haklarına olan saygımı korumuş oluyorum.
Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Erdoğan belayı satın aldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- ‘Kar leoparı’ neden cezaevinde
- Ünlü kebapçının kardeşi 20. kattan aşağı düştü!
- Kayyum belediyeyi kapattı!
- Elazığspor'dan maça çıkmama kararı!
- Trabzonspor'da ayrılık!
- Ali Koç'tan çok sert Kayserispor açıklaması!
- Al Nassr'dan Talisca açıklaması!
- Yetki kısıtlayan teklif komisyondan geçti