Yargı Komedi mi?

09 Nisan 2013 Salı

“Evrensel kabul gören gerçek odur ki geciken adalet, adalet değildir. Üstelik kişi adaleti tutuklu olarak bekliyorsa adalet arayışı, yerini zulme bırakır. Dava uzadıkça uzarsa duruşma salonu dev bir işkence odasına dönüşür. Dava siyasi bir hal alırsa, hukuk tam bir intikam aracı haline gelir.”
Mustafa Balbay dört yıldan fazladır tutuklu! “Yargıtatör”, hapishanede yazdığı bir komedi. Acıklı, iç sızlatıcı, ama gerçekleri yansıtan bir sanat eseri. Yazarını tanıyorsunuz, sayısız kitapları var, her biri ayrı değerde... Nedense süresiz hapislere düşen eli kalem tutan kişiler boş durmuyor, biz okurlara yeni kitaplar sunuyorlar. Kendi başlarına gelenle ilgili bir toplumun, daha doğrusu bir toplumda egemenliğini sürdüren adaletsizliğin de romanını...
Savcısıyla, yargıcıyla, sanıklarıyla bir mahkeme düşünün. Uzaktan baksanız da görürsünüz, nasıl bir komedinin dramlaştığını...
“Herkes görevini tam olarak yerine getirdi mi? Kurduğumuz düzenin tıkır tıkır işlemesi gerekiyor” diye sorar görevli memur. Yanıt: “Kimlere ne zaman operasyon düzenleneceğini listeledik”, “Dava açıldıktan sonra verilecek kararlar da hazır”, “Medyaya sızdırılacak haberler de hazır.”
Balbay
“Yargıtatör”ün baş oyuncusu. Usta sanatçılar vardır, oynayacağı oyunu kendisi yazar. Sonra da tiyatrolarda seyirciye sunar. Ne kadar insan varsa seyreden, hepsi, kendine pay çıkarsın, diye! Bir gün senin de başına gelir, şöyle konuşan bir yargıcın huzuruna sen de bir gün gelebilirsin diye..
Yargıç sorar “Evinizdeki aramada hiç bilgisayar bulamamışlar, neden” Sanığın yanıtı: “Bilgisayar kullanmıyorum.” “Neden, biz de onu öğrenmek istiyoruz? Niçin bilgisayar kullanmıyorsun?” Sanık: “Böyle bir suç mu var!”
Sanık:
“Hakkımdaki suçlamaları bilmiyorum. Hangi delillerle suçlandığım da belli değil”. Ordan burdan toplanmış dedikodu niteliğindeki iddialar dayanak oldu mu kurtuluş yok mu? Yürürlükteki cezalar ayrı, bir başka cezalandırma da var. Ki onlarla başa çıkılmaz. Alırlar, içeri atarlar; beş yıl, belki on yıl orda kalırsın. Dışarı çıkabilmek hayal olur. Şu anda kaç yüz kişi bu durumda. Hem kendisi hem de ailesi acılar içinde... Görüyoruz, anlatamıyoruz. Niye, böyle oluyor diye sormak bile güç! Belki o da suç olur diye mi?Mustafa Balbay’ın “Yargıtatör”ü, içinde yaşadığımız bir tarih sürecinin en doğru değerlendirmesi...

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yağmurda Bir Gün 20 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları