Beyaz Kâğıt Önünde

19 Şubat 2013 Salı

Beyaz kâğıt önümde sanki bir şeyler bekliyor. Yeni sözcüklerle yeni konular. Ama yeni bir şey var mı, arada bul. Şöyle bir bakıyorum çevreme, gazetelere, TV’deki konuşmalara, hayır yeni hiçbir şey yok. Hep eskinin eskisi. İnsanlar da birden yaşlanmış, ateşleri sönmüş, hepsi kırgın. Kendine mi, olaylara mı?
Kimi der ki olaylardan bana ne. Gelir gider hepsi.
Yaşlanmak mıdır yaşamak? Hiç yaşamadım ben diyen varsa ileri çıksın. Herkesin bir yaşamı var. Sen kabul etmesen de var. Bir kez doğdun, büyüdün, yaşlandın. Demek nice yılları geçirmişsin. Zaman zaman başka biri olmak istemişsin. Kıskançlıktan mı? Bakmışsın başkalarına, hepsi iyi, mutlu, kahkahaları bol? Öyle olmak için ne yapmalı? Politikaya mı girmeli, başbakanı mı eleştirmeli ya da muhalefet liderini, görevini yapmıyor diye. Toplumun geçim durumunu mu ele almalı? En iyisi okurları fazla düşünmeye zorlamalı ya da zorlamamalı mı?
Çok düşünürsen bozulursun. Çıkmazlarda saplanıp kalırsın. Bir gazete yazarı, özellikle günümüzde çok dikkatli olmalıdır. Her attığı adım onu beter durumlara sokabilir. Daha önce nicelerinin başına geldiği gibi... Baksanıza yüzlercesi
“içerde”... Kaç ay, kaç yıl geçti ses yok. Ses var, çığlık, gözyaşı, özlem var ama tutulmuş kalmışlar. Sen ki kırk yıldır yazıyorsun, daha çok eleştirdin beğenmediğini, yanlış bulduğunu ama şimdi söz seni nereye götürüyor? İyi düşün taşın...
Mahkemelerden geçtin, cezalar da aldın, iyi kötü hapisleri de tanıdın. Yaşlanmak, deneyimini artırmadı mı? Niye ille de içerideki yurtseverleri kurtarmaya çalışıyorsun? Beceremeyeceğini bildiğin halde.O beyaz kâğıt makinede beklesin dursun. Gerisini getirmek zor. Demokrasi varsa kolay ama yoksa, yalnız adı varsa olanaksız. Boynunu eğ, beyaz kâğıtlara güzel şeyler yazmaya bak, çirkin de olsalar...
Beyaz kâğıt bekler bekler, sonra bir el kapat ve sus diyecektir.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yağmurda Bir Gün 20 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları