Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Kürt Sorunu: Medya Ölümleri mi Bekliyor?
Türkiye’nin aşil topuğu, en yakıcı sorunu Kürt meselesinin, medyanın gündemine girmesi için ne yazık ki silahların, bombaların patlaması, ölüm haberlerinin gelmesi gerekiyor. Çatışma, ölüm yoksa, verilecek haber de yok. Gözyaşı, cenaze, ağıt varsa, Kürt sorunu hemen haber olup gündemlere giriyor, hemen birinci sayfalara taşınıyor, bilgisi olmadan fikri olan kalem erbabına, kerameti kendinden menkul köşe yazarlarına, “nöbetçi stratejistlere” malzeme oluyor. Ancak o zaman, TV haber programlarında, saatleri bulan oturumlarda Kürt sorunu tartışılıyor… Ama kan yoksa, ölümler yoksa, bunlar medyanın gündemine giremiyor, Türkiye’de Kürt sorunu yokmuş gibi davranılıyor...
\n***
\n“Zemheri de uzadıkça uzadı/ Seni baharmışsın gibi düşünüyorum/Seni Diyarbekir gibi düşünüyorum” diyordu Ahmed Arif şiirinde. Bu yıl da öyle oldu. Zemheri uzadıkça uzadı. Kışın sonu bahar… Ama insana “Eyvah!” dedirten bir bahar var sanki önümüzde. Kış şartları, zorunlu bir ateşkesi getirdi. Van depremini, Uludere katliamını içeren bu zorlu kışta, kırsalda, doğa ile mücadele her şeyin önüne geçti ama kar kalktığında, baharla beraber hava açtığında neler olacak? Korkulan şu ki çatışmalar baharla birlikte hızla artacak ve doğanın dayattığı suskunluğun yerini yeniden jet, bomba, mermi sesleri alacak. Dilerim, olmaz…
\nOysa bu kış, bu doğanın dayattığı zorunlu ateşkes, diyaloğa, barışın diline, müzakereye fırsat oluşturabilirdi. Olmadı. AKP iktidarının 2 yıldır sürdürdüğü KCK operasyonlarının ardı arkası kesilmedi. BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, KCK çerçevesinde Kürt siyasetinden 6 bin 300’ün üstünde tutuklu ve gözaltı olduğunu ifade ederek içeridekilerin profilleri ile ilgili şu bilgileri veriyordu 17 Şubat’ta; “6 milletvekili; 94 gazeteci ve 30 gazete dağıtımcısı; 36 avukat; 31 belediye başkanı; 7 belediye başkan yardımcısı; 5 belediye başkanvekili; 183 parti yöneticisi; 28 parti meclisi üyesi; 6 MYK üyesi; 2 eşgenel başkan yardımcısı; 400’e yakın öğrenci... Öte yandan, 140 sendikacı gözaltına alındı; 49’u halen savcılıkta ifadelerini veriyor. Gözaltına alınan ve tutuklananların bir bölümü ise parti üyeleri, sempatizanlar ya da bizimle hiçbir örgütsel bağı olmayan vatandaşlar...”
\nMedya farkında mı bilmem ama KCK operasyonları ile politik kıyım sürerken birçok yerde açlık grevleri yapılıyor. Siyaset akademisinde ders verdikleri için gözaltına alınan ve sonra tutuklanan Büşra Ersanlı, Ragıp Zarakolu ve oğlu Deniz’in mahpusluğu, dün, 4’üncü ayını doldurdu. Ragıp, 17 Şubat’ta Zeynep Oral ile görüşmesinde, “Kimi zaman, kimi dönemlerde dışarıda olmak daha zordur...” derken kimi hislere öyle tercüman oluyordu ki…
\n***
\nKürt sorununun medya için haber değeri taşıması için kan, barut, gözyaşı gerek, ölümler gerek… Cenazeler, ağıtlar gerek. Ama şöyle bir şeyde, haber değeri bulamıyor medya, mesela… “Güneydoğu Anadolu Bölgesi Belediyeler Birliği (GABB) Başkanı ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, TBMM Anayasa Uzlaşma Alt Komisyonu’na yeni anayasa ile ilgili sunum yaptı. Baydemir, dil, kimlik ve statü konusunda anayasada düzenleme yapılması gerektiğini bildirdi...” Gazete, TV yazıişleri, bakar bu bültene ve burun kıvırır, “Bunun nesi haber?” der, atar çöpe... Çöpteki bülten şöyle devam etmektedir:
\n“Bağlar Belediye Başkanı Yüksel Baran ve Nusaybin Belediye Başkanı Ayşe Gökhan ile birlikte TBMM’ye giden Baydemir, Meclis Uzlaşma Alt Komisyonu’na GABB’ın anayasa önerisi konusunda sunum yaptı. 45 dakika planlanmasına karşın 1.5 saat süren görüşmede Baydemir, Kürt halkının dil ve kimlik taleplerine cevap verilmesi gerektiğini belirterek, dili anadilde eğitim hakkını vererek, kimliği de bölgesel yönetim sistemine geçerek çözebiliriz...”
\nKürt sorununa çözüm meselesini ancak kan, gözyaşı ve ölümlerden sonra gündemine taşıyan medya mutfağı için “çözüm içeren” bu sözler şu an bir anlam taşımıyor, sayfalarda, ekranlarda yer bulamıyor(*).
\n***
\nOysa, Kürt siyaseti adına bir çözüm önerisi götürmüş Baydemir Ankara’ya… Önerilerinin ne olduğunun sorulması üzerine şunları söylemiş:
\n“GABB olarak önerdiğimiz, ademi merkeziyetçiliğe, yerinden yönetime davettir. Yerinden yönetimin temel perspektifi kimi karar mekanizmalarının yerelde oluşturulmasıdır. Şüphesiz ki yerindenlik, merkezi tümden ortadan kaldırmaz. Daha açık bir ifadeyle Türkiye’de resmi dil bütün Türkiyeliler için Türkçe olmaya devam edecektir. TBMM, Türkiye halklarının ortak iradesi ve ortak platformu, ortak Meclis’i olmaya elbette ki devam edecektir. Bugün Ankara’da mevcut bulunan kimi merkezi kamu organları yine olmaya devam edecektir. Ama bununla birlikte Türkiye’nin yerinden yönetilebilmesi, çağdaş dünyayı yakalayabilmesi için ve altını açıkça çizmek istiyorum, akan kardeş kanını nihayete erdirebilmek için bölgesel yönetimi elzem görüyoruz.”
\nBölgesel yönetimi sadece Kürt yurttaşların yaşadığı bölgeler için değil Ege, Marmara gibi bütün bölgeler için önerdiklerini belirten Baydemir, “Bir yeni idare, siyasi yönetim modelini öneriyoruz” diyor. Yani “Demokratik Özerklik”ten anladıklarını anlatıyor Meclis’e… Tabii, anladılarsa… Ama keşke anlamak için çaba gösterseler. Kar kalkmadan, bahar gelmeden, konuşulabilse, tartışılabilse, barış içinde bunlar… Oluruyla, olmazıyla…
\n\n(*) Medya takip kayıtlarına göre söz konusu haber, 27 Şubat tarihli yüksek tirajlı gazetelerden sadece Sabah, Zaman ve Habertürk’te, iç sayfalarda özet biçimde kullanılırken, hiçbir TV haber bülteninde yer almadı.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Erdoğan belayı satın aldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Yıkılması gerekiyor!
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- ‘Kar leoparı’ neden cezaevinde
- Ünlü kebapçının kardeşi 20. kattan aşağı düştü!
- Kayyum belediyeyi kapattı!
- Trabzonspor'da ayrılık!
- Ali Koç'tan çok sert Kayserispor açıklaması!