Mustafa Sönmez
Mustafa Sönmez mustafasnmz@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Kriz Ateşine Karşı,Vergide Vur Abalıya...

21 Ekim 2011 Cuma
\n

\n

2010 ve 2011de sıcak para girişiyle gerçekleşen büyüme, vergi gelirlerini de arttırdı. Özellikle hızla tırmanan ithalat ve iç talebin kamçılanmasıyla ÖTV ve KDV gibi dolaylı vergiler hızla arttı. Bu iki dolaylı vergi, toplam bütçe gelirlerinin yarısını oluşturuyor zaten. 2011in ilk 9 ayında bütçe gelirleri 221 milyar TLyi buldu. Yılın tamamında ise gelirlerin 291 milyar TLye ulaşması bekleniyor. Kısacası, sıcak para ile büyüyen ekonomi, iki temel dolaylı vergi ÖTV ile KDVye de yansıyor ve büyüme, bütçeye de doğrudan yansıyor.

\n

Önümüzdeki yılın bütçesinin hedeflerini açıklayan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yüzde 4 büyüme hedefi olan 2012de bütçe gelirlerinin 330 milyar TLyi bulacağını belirtiyor. Yani, 2011deki gelirlerin yüzde 13.5 arttırılması, yaklaşık 41 milyar TLlik bir artış öngörülüyor. Yüzde 4 büyüme ile bütçe gelirleri yüzde 14e yakın arttırılabilir mi? Yüzde 4 büyüme ile bütçe gelirlerinin milli gelire göre büyüklüğü yüzde 23.1e çıkacak, yani yarım puan arttırılacak. Bu, tamamen vergi yükünün ağırlaştırılması demek. Peki bu nasıl olacak, yeni vergiler hangi kesimlere yıkılacak? Bu yılın ilk 9 ayının bütçe gelirlerini masaya yatırırsak, yeni vergilerin yükünün kimlere yıkılacağını da anlamamız kolaylaşabilir.

\n

2011’in Ocak-Eylül döneminde, 9 ayda, en önemli vergi Katma Değer Vergisi oldu. İçeriden ve ithalattan alınan KDVler, toplam gelirlerin yüzde 27sine yaklaştı. İkinci önemli vergi ÖTV, yani Özel Tüketim Vergisinin toplamda payı yüzde 21i aştı. ÖTV gelirlerinin yarısı benzin, motorin, doğalgazdan geliyor ÖTVnin ikinci önemli kaynağı, dörtte bir payla sigara. İlk 9 ayda sigaradan 12 milyar TLye yakın vergi alındığı anlaşılıyor. Alkolden, özellikle rakıdan alınan vergiler de 3 milyar TLye yaklaşıyor Lüks otomobillerin ÖTVye katkısı ise yüzde 13ten ibaret Dolayısıyla geçen hafta gerçekleştirilen 5.5 milyar TLlik vergi bindirmesinin temelde sigara ve içki kullanıcılarına bindirilmiş vergiler olduğu anlaşılıyor.

\n

***

\n

KDV ve ÖTVden sonra bütçeye kaynak, yüzde 16 ile gelir vergisi kaleminden geliyor. Ama burada da işçilerden, memurlardan, emeklilerden kesilen gelir vergileri başrolde. Kira, faiz, kâr payı geliri olanların, beyanname vererek ödedikleri vergiler, bu kalemde ikinci sırada. Kuyumcu, müteahhit, toptancı tüccar, serbest meslek sahibi görünen irikıyım mimar, doktor gibi kesimlerin ödedikleri gelir vergileri, çoğu kez, bir asgari ücretlinin vergisini ancak bulmaktadır.

\n

Koca koca bankaların, büyük şirketlerin ödediği kurumlar vergisi ise toplam vergiler içinde, ilk 9 ayda yüzde 10u bile bulmadı, yüzde 8.9da kaldı. Adaletsizliği pekiştiren bir diğer gösterge, servet vergisi adıyla alınan taşıt vergisinin boyutudur. Bu kalemin ilk 9 aydaki katkısı da yüzde 2.5 pay ile 5.5 milyar TLnin altında kaldı. Buna karşılık yine tüketicinin ağırlıkla ödediği telefon kullanımından alınan özel iletişim vergisi, ilk 9 ayda 3.3 milyar TLyi buldu. Zincirleme olarak tüketiciye ödetilen harçlar, damga vergisi gibi dolaylı vergiler de toplam bütçe kaynaklarında önemli bir yer tutuyor. Keza, özelleştirmeden, İşsizlik Fonundan başta olmak üzere kamu kurumlarından aktarılan paralar da bütçe kaynağının önemli kalemleri arasında yer alıyor.

\n

Özetle, bu yılın ilk 9 ayının sonuçlarının da ortaya koyduğu gibi Türkiyede bütçe gelirlerinin yükü, ağırlıkla nüfusun omurgasını oluşturan tüketicilerin, işçi, memur, emeklilerin sırtında ve bu yapı pek değişmiyor. Buna karşılık, şirketler, varlıklı kesim, vergiden kaçma ve kaçınma imkânı olanlar, gelirlerinin ve ödeme kapasitelerinin çok altında vergi ödüyorlar.

\n

Önümüzdeki yıllarda AKP rejimi, krizin ateşi yükseldikçe kriz yangınında kullanılacak depolanmış suyu, yani vergileri, geleneksel hamallara yıkarak, arttırmayı planladı ve uyguluyor. Vergiye ek kaynak, hovardaca yapılan özelleştirmeler ile kamu varlıkları yok yere satıp savuşturulacaktır. Ayrıca işsizlik fonu kaynakları da amaç dışı, fütursuzca kullanılacaktır. Bütün bunlara sessiz kalındıkça, vur abalıya insafsızlığı da sürecektir.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları