Mustafa Sönmez
Mustafa Sönmez mustafasnmz@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

İflastan YükselişePutin Rusyası...

09 Mart 2012 Cuma
\n

\n

Miladın adı, “Duvarın yıkılmasıydı. Neoliberallerin gurusu Francis Fukuyama, Tarihin sonu diyordu olanlara. SSCB patronajındaki reel sosyalizm, küresel kapitalizm karşısında pes etmişti. Patron Rusya, sistemi dağıtıyordu ve herkes yoluna, diyordu. Şimdi merak edilen bu Sosyalizmden kapitalizme geri dönüşü nelerin beklediğiydi. En çok da merak edilen, Rusyanın ne yapacağıydı. Nasıl bir yol izleyecek, ABDyi dengeleyen o gücünden geriye ne kalacaktı?..

\n

SSCBnin dağıldığı yıllarda küresel kapitalizm yükselişteydi. Asya, özellikle Çin ve Hindistan, milyonlarca ucuz, uysal işgüçleriyle hızla sisteme entegre olmuş, çokuluslu sanayi şirketlerinin sanayi üssüne dönüştürülmüşlerdi. Latin Amerika, kısmen Afrika, Ortadoğu hızla küresel meta üretimine dahil oluyorlardı. Şimdi de SSCB ve etkisindeki coğrafyalar kapitalizme açılıyordu.

\n

Rusyanın petrolü, doğalgazı, madenleri küresel firmaların iştahını kabartıyordu. Hızla özelleştirme, iflasın eşiğindeki 130 milyon nüfuslu ülkenin geniş bir pazara dönüşmesini bekliyorlardı. Pusulasız Yeltsin, Rusyayı teslim alacakları, tam aradıkları adamdı. Ama ummadıkları bir şey oldu. 1952 Leningrad doğumlu Vladimir Putin adlı bir eski KGB ajanı usul usul yükseldi ve 2000de devlet başkanlığına kadar tırmandı. Batı kapitalizminin hazırlandığı büyük yağma planı, Putinin gelişiyle bozuluyor, tekere çomak sokuluyordu. Putin yönetimi ile birlikte Rusyanın petrol ve doğalgaz kaynakları hemen devlet denetimine alındı. Devlet işletmeleri kısmi özelleştirme ve tasfiye ile reforme edilirken, ağır sanayi, silah sanayi ve madencilik, iş makineleri üreten sektörlerde etkili kamu işletmeciliğine gidildi. 1998 kriziyle dibe vuran Rusya, kısa sürede toparlandı ve 2000li yıllarda, Türkiye gibi, yıllık yüzde 7 dolayında büyüme oranları yakaladı. Artık Rusya, yeniden uluslararası alanda bir güç haline geliyor, reel sosyalizmin yerini alandevlet kapitalizmi ile hızla güçleniyordu.

\n

2008’de başlayan küresel kriz Rusyayı da vurdu. Krizden hem finans hem de enerji ihracatında düşüş yönünden etkilenen Rusya, 2009u yüzde 8 küçülmeyle kapadı (Türkiye, yüzde 5). Kriz ateşine karşı yüksek miktarda döviz rezervini kullanan, ayrıca Rus banka ve firmaları için 200 milyar dolarlık kurtarma operasyonu düzenleyen Putin yönetimi -tıpkı Türkiye gibi- 2009un üçüncü çeyreğinden itibaren dipten yukarı çıkmaya başladı, 2010’u yüzde 4, 2011i de yüzde 5e yakın büyümeyle kapadı.

\n

Rusya, Doğu ve Orta Avrupa coğrafyasında Türkiye ile birlikte yükselen ülkelerarasında sayılıyor. Kişi başına gelir açısından birbirine yakın olan iki ülke, ekonomik yapıları itibarıyla önemli farklılıklar gösteriyorlar.

\n

Rusya, her şeyden önce, dünyanın en büyük doğalgaz ihracatçısı, ikinci en büyük petrol ihracatçısı ve üçüncü en büyük demir-çelik ihracatçısı. Bu özellikleri sayesinde Rusya, Türkiyeden çok farklı olarak, net ihracatçı, cari fazla veren bir ülke. Türkiyenin, milli gelirinin yüzde 10una ulaşan 77 milyar dolar cari açık verdiği 2011de, Rusyanın döviz fazlası 90 milyar dolara ulaştı. Rusya, dayanıklı-dayanıksız tüketim malları üretiminde zayıf olmakla beraber, silah sanayiinde, iş makineleri üreten sanayilerde iddialı ve 75 milyonu aşan işgücünün yüzde 30a yakını sanayide. Türkiye, 2011de Rusyaya 6 milyar dolarlık ihracat yaparken enerji ağırlıklı ithalatına 24 milyar dolar ödedi; Üstünlük 1’e 4 Rusyada!..

\n

***

\n

Rusyada kişi başına geliri, istihdamı yükseltmeyi başaran Putin, hızla Rusya halklarının desteğini arkasına aldı. Bu desteğin azalmadan sürmesi, farklı beklentileri olan ABD ve AB egemenlerinde hayal kırıklığı yarattı. İçerideki cılız liberal muhalefeti olduğundan çok daha güçlü, Putini dünya kamuoyuna despot, hilekârgöstermeye çabalayan gayretleri ise pek işe yaramış görünmüyor. Geçen hafta sonu yapılan seçimlerde oyların yüzde 60ını alan Vladimir Putin, ikinci kez devlet başkanlığı koltuğuna oturarak gücünü perçinledi.

\n

Putin Rusyası’nda güvenlik konsepti yeniden öncelik alırken Batının komplolarına önlem ve Suriye gibi geleneksel nüfuz alanlarını elde tutmak için militarizm de yükseliyor. Rusyanın özellikle silah endüstrisine dönük yatırım artışları dikkat çekiyor.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları