Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Güney Avrupa'danDers Çıkarmak...
Mali krizdeki Güney Avrupa’nın ağır topu İtalya’da teknokrat Başbakan Monti, kemer sıkma paketini basına açıklarken bir hayli sıkıntılıydı. Fedakârlık olsun diye 25 bin Avro’luk iki maaşından birini almayacağını da açıklıyordu. Monti’den sonra söz alan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Elsa Fornero ise 2018’e kadar erkeklerin 66, kadınların 62 yaşında emekli olacağını açıklarken, “Sadece bu kadarını yapabildik. Bu özveride bulunmak zorundayız” diyerek ağlamaya başlıyordu. Yunanistan, kemer sıkıcı paketi kaç zamandır uygulamaya çabalıyor, Papandreu tükenince, bir başka teknokrat Başbakan Papadimos’a emanet edildi icraat. İspanya’daki kemer sıkma, iktidar değişikliğine mal oldu. Portekiz’de de durum farklı değil.
\nÖzellikle 2008’den başlayarak bütçe açıkları ve buna bağlı olarak kamu borç stokları hızla büyüyen Güney Avrupa’da kısa sürede beklenen istikrarı sağlamak hiç de kolay değil. Siz bakmayın, Merkozy’nin buluşup buluşup, bütçe açığının milli gelirin yüzde 3’ünün geçmemesi gerektiğini, yeni bir şeymiş gibi sunmalarına... Güney Avrupa, mevcut haliyle, Almanya, Fransa, Hollanda, Avusturya gibi AB’nin tuzu kurularından hızla kopuyor. Güneyde yeniden bir istikrarlı büyüme ivmesi yakalamak, büyümeyle beraber bütçe açıklarını daraltıp borç öder hale gelmek, hiç mi hiç kolay değil. Hele ki, Avro içinde kalarak…
\n***
\nAvro alanının Akdenizlilerinin bu hale düşmesi, mahalle muhabbetlerine hâkim “Kendi düşen ağlamaz, tembellikten böyle oldular” sığlığı, kestirmeciliği ile açıklanacak gibi değil. Ortada borçluların büyük gafleti ve Fransız, Alman finans kapitalinin insafsızlığı gerçeği var. Güneylilerin hiçbiri, küresel krizle birdenbire bu hale gelmedi. Eurostat’ın 1996 verileri gösteriyor ki, bunlar, 1990’lı yıllarda da bütçe açıkları ve kamu borç yükleri en yüksek ülkelerdi. AB’nin yüzde 3’lük bütçe açığı ve yüzde 60’lık kamu borç stoku kriterlerine o zaman da uymuyorlardı. Ama rahat rahat borç buluyorlardı. Alman, Fransız bankaları, fonları, bu ülkelerin iktidarlarının borçlanma taleplerini hiç de geri çevirmiyorlardı. Tersine, talep geldikçe, tahvillerini oldukça makul faizlerle alıyorlardı. Borçlu ülkeler de, “Açıklarımızı finanse ettiğimize göre, sorun yok” rehavetine kapıldılar.
\n2008 küresel krizinin sert dalgaları bu ülkelerin kıyılarını dövmeye başladığında ise Güney ülkelerine borç veren bankalar, fonlar, aniden “uyandılar(!)”, ancak yüksek faizlerle borç verebileceklerini açıkladılar. Güneylilerin ekonomileri, zaten Avro’ya geçiş yılı 2000’den sonra büyümekte zorlanıyordu. Avro iklimi sert gelmişti. Büyüme yetersiz kalınca, vergi geliri de düşük kalıyor, ama kamu harcamaları dur durak bilmiyordu. Hızla bütçe açıkları derinleşti ve ona bağlı olarak da borç yükleri, makul ölçüleri aştı. Artık, “Açıklar finanse edildiği sürece sorun değildir”, ezberi iflas etmişti. Kolayca finanse etmiyorlar, ancak yüksek faizlerle tahvillerini alıyorlardı… Bu faiz yüküyle ekonomi çarklarını nasıl çevirecek, borç ödeyebilmek için vergiyi, vergi için büyümeyi nasıl sağlayacaklardı?
\n***
\nGelelim çıkarılması gereken derse… AKP’li ekonomi yönetimi, yüzde 1.5 - 2 bütçe açığı, yüzde 40 borç stoku ile ne kadar şanslı olduğumuzu söyleyip “Gerekli dersi biz 2001’de çıkardık, mali disiplini sağladık ve koruduk”, diye caka satıyor. Ya cari açık? Milli gelirin yüzde 10’una yaklaşan dünya rekortmeni döviz açığı? Bununla ne ilgisi var, diye sorulabilir. İlgi şurada… Güney Avrupa ülkelerinin kamu açıkları 1990’larda ve 2000’lerin başlarında dert edilmiyordu. Finanse edildiğine göre mesele yok, deniliyordu. Bakın ne oldu… Bizde de cari açık için aynı hayırhah durum söz konusu. Nasılsa finans ediliyor, diyerek yüzde 8-10’a ulaşan, miktar olarak 80 milyar dolara giden cari açık, kâbus gibi... Bugün bu açığı finans edenler, tıpkı Güney Avrupalıların kamu açıklarının “ayırdına varıp(!)” dirsek gösterdikleri gibi, Türkiye’nin cari açığının vehametine, uyandıkları (!) an, acaba neler olur? Nasıl gümbürtüler kopar!..
\nBunca musibetten ders çıkarma feraseti, AKP’li ekonomi yönetiminde var mıdır dersiniz?
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Erdoğan belayı satın aldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- Yıkılması gerekiyor!
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- ‘Kar leoparı’ neden cezaevinde
- Ünlü kebapçının kardeşi 20. kattan aşağı düştü!
- Trabzonspor'da ayrılık!
- Ali Koç'tan çok sert Kayserispor açıklaması!