Mustafa Sönmez
Mustafa Sönmez mustafasnmz@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Güney Avrupa'danDers Çıkarmak...

07 Aralık 2011 Çarşamba
\n

Mali krizdeki Güney Avrupanın ağır topu İtalyada teknokrat Başbakan Monti, kemer sıkma paketini basına açıklarken bir hayli sıkıntılıydı. Fedakârlık olsun diye 25 bin Avroluk iki maaşından birini almayacağını da açıklıyordu. Montiden sonra söz alan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Elsa Fornero ise 2018e kadar erkeklerin 66, kadınların 62 yaşında emekli olacağını açıklarken, Sadece bu kadarını yapabildik. Bu özveride bulunmak zorundayız diyerek ağlamaya başlıyordu. Yunanistan, kemer sıkıcı paketi kaç zamandır uygulamaya çabalıyor, Papandreu tükenince, bir başka teknokrat Başbakan Papadimosa emanet edildi icraat. İspanyadaki kemer sıkma, iktidar değişikliğine mal oldu. Portekizde de durum farklı değil.

\n

Özellikle 2008den başlayarak bütçe açıkları ve buna bağlı olarak kamu borç stokları hızla büyüyen Güney Avrupada kısa sürede beklenen istikrarı sağlamak hiç de kolay değil. Siz bakmayın, Merkozynin buluşup buluşup, bütçe açığının milli gelirin yüzde 3ünün geçmemesi gerektiğini, yeni bir şeymiş gibi sunmalarına... Güney Avrupa, mevcut haliyle, Almanya, Fransa, Hollanda, Avusturya gibi ABnin tuzu kurularından hızla kopuyor. Güneyde yeniden bir istikrarlı büyüme ivmesi yakalamak, büyümeyle beraber bütçe açıklarını daraltıp borç öder hale gelmek, hiç mi hiç kolay değil. Hele ki, Avro içinde kalarak

\n

***

\n

Avro alanının Akdenizlilerinin bu hale düşmesi, mahalle muhabbetlerine hâkim Kendi düşen ağlamaz, tembellikten böyle oldular sığlığı, kestirmeciliği ile açıklanacak gibi değil. Ortada borçluların büyük gafleti ve Fransız, Alman finans kapitalinin insafsızlığı gerçeği var. Güneylilerin hiçbiri, küresel krizle birdenbire bu hale gelmedi. Eurostatın 1996 verileri gösteriyor ki, bunlar, 1990’lı yıllarda da bütçe açıkları ve kamu borç yükleri en yüksek ülkelerdi. ABnin yüzde 3lük bütçe açığı ve yüzde 60lık kamu borç stoku kriterlerine o zaman da uymuyorlardı. Ama rahat rahat borç buluyorlardı. Alman, Fransız bankaları, fonları, bu ülkelerin iktidarlarının borçlanma taleplerini hiç de geri çevirmiyorlardı. Tersine, talep geldikçe, tahvillerini oldukça makul faizlerle alıyorlardı. Borçlu ülkeler de, Açıklarımızı finanse ettiğimize göre, sorun yok rehavetine kapıldılar.

\n

2008 küresel krizinin sert dalgaları bu ülkelerin kıyılarını dövmeye başladığında ise Güney ülkelerine borç veren bankalar, fonlar, aniden uyandılar(!), ancak yüksek faizlerle borç verebileceklerini açıkladılar. Güneylilerin ekonomileri, zaten Avroya geçiş yılı 2000’den sonra büyümekte zorlanıyordu. Avro iklimi sert gelmişti. Büyüme yetersiz kalınca, vergi geliri de düşük kalıyor, ama kamu harcamaları dur durak bilmiyordu. Hızla bütçe açıkları derinleşti ve ona bağlı olarak da borç yükleri, makul ölçüleri aştı. Artık, “Açıklar finanse edildiği sürece sorun değildir”, ezberi iflas etmişti. Kolayca finanse etmiyorlar, ancak yüksek faizlerle tahvillerini alıyorlardı Bu faiz yüküyle ekonomi çarklarını nasıl çevirecek, borç ödeyebilmek için vergiyi, vergi için büyümeyi nasıl sağlayacaklardı?

\n

***

\n

Gelelim çıkarılması gereken derse AKPli ekonomi yönetimi, yüzde 1.5 - 2 bütçe açığı, yüzde 40 borç stoku ile ne kadar şanslı olduğumuzu söyleyip Gerekli dersi biz 2001de çıkardık, mali disiplini sağladık ve koruduk, diye caka satıyor. Ya cari açık? Milli gelirin yüzde 10una yaklaşan dünya rekortmeni döviz açığı? Bununla ne ilgisi var, diye sorulabilir. İlgi şurada Güney Avrupa ülkelerinin kamu açıkları 1990’larda ve 2000lerin başlarında dert edilmiyordu. Finanse edildiğine göre mesele yok, deniliyordu. Bakın ne oldu Bizde de cari açık için aynı hayırhah durum söz konusu. Nasılsa finans ediliyor, diyerek yüzde 8-10a ulaşan, miktar olarak 80 milyar dolara giden cari açık, kâbus gibi... Bugün bu açığı finans edenler, tıpkı Güney Avrupalıların kamu açıklarının ayırdına varıp(!)dirsek gösterdikleri gibi, Türkiyenin cari açığının vehametine, uyandıkları (!) an, acaba neler olur? Nasıl gümbürtüler kopar!..

\n

Bunca musibetten ders çıkarma feraseti, AKPli ekonomi yönetiminde var mıdır dersiniz?

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları