Mustafa Sönmez
Mustafa Sönmez mustafasnmz@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Devrim Arabasına Karşı AKP Rejimi Arabası

08 Ekim 2011 Cumartesi
\n

20 Ocak 2011de TÜSİADın 41inci Genel Kuruluna katılan Başbakan Türkiyenin artık yerli otomobilini üretmesi gerektiğini belirtiyordu. Şu anda otomotiv sektörü içinde olan babalar burada diyen RTE, şöyle devam ediyordu: Bu işi halledin. Bir araya gelerek mi yaparsınız, yok ben bunu kendim de yaparım mı dersiniz. Nasıl arzu ederseniz. Artık yapalım. Türkiyeye ve Türke bu yakışır”.

\n

AKP rejiminin bir rüyası haline getirilen bu yerli araba işini ustalık dönemininSanayi Bakanı Nihat Ergün kendine amaç edindi. Otomotiv Sanayicileri Derneğinden rapor istiyordu. Bakan Ergün, Japonyanın veya Çinin ürettiği gibi birkaç milyon otomobili bir marka altında üretme noktasında olmadıklarını, bugün itibarıyla ilk 4 yılda 200 bin aracın üretildiği ve satıldığı bir modelin esas alınacağını bildiriyordu. Yerli otomobil”, B ve C segmentine, yani orta, alt-orta sınıfa satılacaktı.

\n

***

\n

Sektörün hâkimi Koç Grubu ne diyordu bu işe? Rasyonel bulmadıkları belliydi ama RTE ile didişmek de istemiyorlardı. Ortakları Fiat ve Ford ile birlikte Türkiyede bir yılda yapılan yaklaşık 1 milyon adetlik araç üretiminin neredeyle yarısını gerçekleştiren Koç Grubunun Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, “Bu konu konsorsiyum halinde yapılabilir, konu şu an çok ham Devlet işin içinde olmadan, bu iş olmaz Burada ölçek önemli. Bugün bir modelden ancak 30 bin tane üretebiliyorsunuz, satabiliyorsunuz pazarda. Dünyada bütün mevcut markalar da burada. Dolayısıyla zor bir pazar. Herhangi bir şey söylemek için daha çok erken. Ama göründüğü kadar kolay bir iş değil diye konuşuyordu.

\n

Anlaşılan, yasama, yürütme, yargıyı kendinde tekelleştiren, üniversiteyi, medyayı, iş dünyasını yandaşlaştıran, TSKnin bileğini Balyozlarla bir güzel ezerek rejimini tesis eden AKP, şimdi bu yeni rejimini taçlandıracak bir projenin peşinde. Yüzde 70 ithal girdi ile otomobil üreten Türkiyede, Türkçe bir marka ile yeni rejimi sembolize etmek Aslında bu gayret, eski bir rejime, 27 Mayısa öykünüldüğünü düşündürüyor.

\n

***

\n

Hatırlayın; 6 Haziran 1961de Devlet Başkanı Cemal Ağa (Gürsel) tümüyle yerli üretim bir otomobil yapılmasını emreder ve görevin TCDD işletmesine verildiği bildirilir. O gün orada bulunan 23 mühendis bu emri Türk insanının makus talihine karşı bir meydan okumaolarak algılar. Çalışma mekânı olarak Eskişehirdeki Cer Atölyesi seçilir. Ekibin Cumhuriyet Bayramına kadar yalnızca 130 günü vardır. Türkiyenin ilk yerli otomobili olacak eserin adı da konmuştur: Devrim”.

\n

Filmi de yapıldı; Devrim otomobili projesiserüveni ile ilgili tartışmalar muhteliftir. Buraya sığmaz, bu yazının amacı da değildir. Proje, kimine göre, çok kısıtlı bir sürede mali, teknik, personel ve makine açılarından eldeki birçok eksikliğe ve engelleme girişimlerine rağmen başarıyla tamamlanmış, 129 gün gibi rekor sayılabilecek bir sürede 2 adet otomobil, 3 farklı tipte 4 motor üretilmişti. Üstüne üstlük 10 tane aracın da üretimi yarılanmıştı. Geri düşünce mağlup edilmiş, Türkler otomobil yapamazzihniyeti yerle bir edilmişti”. Dönemin Sanayi Bakanı Fethi Çelikbaşa göre ise, girişim göstermişti ki, “Bugünkü şartlarda memleketimizin otomobil üretmesi mümkün değildir. Yeni rejimle birlikte kurulan DPT ise Türkiyede otomobil üretimini bir lüksolarak görüyordu. Ne gam!.. 27 Mayıs rejimi halkı galeyana getirmişti işte. Projeye katılan mühendislerden Kemalettin Vardar, gördükleri halk desteğini ise şöyle anlatıyordu: Devrim ile Ankara-Sivrihisar ve Polatlı arasında deneme sürüşleri yapardım. Zaman zaman beni yoldan çevirip arabanın kaputuna sarılan ve ağlayanlar çok olurdu...

\n

Bu serüvende sonuç ne mi olur? AKP, kamu kaynaklarını bol keseden harcayarak, alım garantisi, hovardaca teşvikler vererek yüzde 70-75 ithal girdi ile montajlanan, ama her şeyin İngilizce etiketlendiği bu ülkede adı Türkçe olan bir otomobil projesini hayata geçirme ihtirasında ısrar edebilir.

\n

Sıcak para bağımlısı, cari açık rekortmeni, sırtında 310 milyar dolar dış borcu olan ve tırmanan dolar karşısında dizleri titreyen bir iktidarın, Türkçe marka otomobil hırsını siz, kifayetsiz muhterislik olarak niteleyebilirsiniz, ama yeni rejimleri için yaparlar mı, yaparlar

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları