Mustafa Sönmez
Mustafa Sönmez mustafasnmz@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Avrupa 4 Parça... (1)

11 Kasım 2011 Cuma
\n

\n

Bundan 2 yıl önce, 21 ve 23 Ekim 2009 tarihlerinde, bu köşede AB Dağılabilir başlıklı birbirini izleyen iki yazı yazmış ve şöyle demiştim: ABnin geleceği var mı sorusunu sormak, nedense çoğunun aklına, daha doğrusu işine gelmiyor. Gelmiyor ama gerçekle yüzleşmek gerek. ABnin geleceği tehdit altında. Bu kriz AByi tel tel dağıtabilir, Avrupa rüyası bu krizle yerle yeksan olabilir. Bu kadar gerçek!...İki yıl önce Tel tel dağılabilirdediğim Avrupanın, bugünkü halini 4 parça olarak nitelemek mümkün. 27 üyeli AByi neden 4 parçalı olarak nitelediğimi son göstergeleri kullanarak açıklamaya çalışacağım.

\n

Küresel kriz sonrasının ABsine bakıldığında öncelikle Avro alanı olarak nitelendirilen yapıdaki 17 ülkenin iki farklı gruba ayrıldığını gözlemleyebiliriz. Bunlardan ilkini Almanyanın hegemonyasındaki, Alacaklı güçlü grup”, diğerini ise Avro alanının Borçlu zayıf halkalar grubuoluşturuyor. Almanyanın kontrolünde gerçekleşen Avroya geçiş süreci, küresel krizle bir kırılmaya uğradı ve tek paraya geçen ülkelerde farklı sonuçlara yol açtı. Almanya, süreçten en kazançlı çıkan ülke oldu. 1990da Doğu Almanya ile birleşmenin yükünü kısa sürede üstünden attı ve yeniden ABnin sermaye ihraç eden, cari fazla yaratan ihracat devi durumuna geldi. Fransa, küresel krizde ciddi sarsıntılara uğrasa da Avro’lu hayatın ikinci büyüğü olarak Almanyanın müttefiki durumunda. Süreci yönetmede Merkel ve Sarkozynin su sızmaz ittifakları, tek kişilikte birleştirilip Merkozy olarak ifade ediliyor. Küresel krizin etkilerini en erken atlatanlardan Hollanda, borç sorunu olsa da Belçika, diğer Avro’lu hayatla uyumlu ülkeler sayılabilir. Bu gruba Avusturya, Finlandiya ve Lüksemburgu da katabiliriz.

\n

\n

Avrolu hayatla uyumlu 7 ülkenin dışında kalan 10 ülke ise ulusal paralarının yerini alan Avro ile özellikle kriz koşullarında, pek mutlu olamıyorlar. En büyükleri İtalya ve İspanya olan bu 10 ülkede Avroya geçiş, rekabet gücü kaybına yol açtı. Bu gruptaki ülkelerin ihracatları, ithalatlarının altında kaldı, cari (döviz) açıkları büyüdü ve açıklarını, özellikle Almanya ve Fransadan finanse etmek zorunda kaldılar. Avro formatında büyümede zorlanan bu ülkelerin kısa sürede bütçe açıkları büyüdü. Açıkların finansmanı, Alman ve Fransız bankalarından karşılandı. Bu grubun, kamu borçlanmalarının artışıyla kamu borç stoku/milli gelir oranları, Maastricht kriteri olan yüzde 60ın çok üzerinde. Öyle ki bu oran 2010 sonunda Yunanistanda yüzde 143ün, İtalyada yüzde 119un üzerine çıktı. Avro alanının dördüncü büyüğü İspanya, büyüyen bütçe açıkları için dış borçlanmaya giderken acı reçeteler uygulamak zorunda kaldı ve işsizliği yüzde 21.5 gibi dudak uçuklatıcı boyutlara ulaştı.

\n

\n

İtalya ve İspanya, kriz koşullarında Avro’lu hayatı taşımakta zorlanan iki büyük ekonomi olarak öne çıkarken Yunanistan, Portekiz ve İrlanda diğer 3 mağduru oluşturuyor. Avro alanının Orta Avrupadaki iki küçük ülkesi Slovakya ve Slovenya da bu gruba eklemek mümkün. Avro alanının diğer küçük üyeleri, G.Kıbrıs, Malta ve Estonya da zayıf halkalar olarak nitelendirilebilir.

\n

***

\n

Avro alanının bu borçlu ve zayıf 10 halkası, borç çevirme telaşından, büyümeye fırsat bulamıyorlar. Büyüyemedikçe hazinelerine yeterli vergi girmiyor, buna karşılık kamu harcamaları sürüyor ve bütçe açıkları hızla artıyor, kamu yeniden ve yeniden borçlanmak zorunda kalıyor ama yüzde 7-8lik faizlere rağmen, borç bulmada zorlanıyor ve borç yükümlülüklerini yerine getiremiyorlar. Avrupa Finansal İstikrar Fonu (EFSF) isimli kurtarma fonu, öncelikle Yunanistan ve İtalyayı suyun üstünde tutmaya, böylece alacaklı Alman ve Fransız bankalarının dibe çöküşlerini önlemeye çalışıyor. Ama bir yandan da Avro’lu hayata uyumsuz bu ülkelerle devam etmenin mümkün olup olmadığı sorgulanıyor. Aynı soruyu borçlu ülkeler de soruyorlar kendilerine ve halklarına. Dolayısıyla, herkes kendi senaryosunu kapalı kapılar ardında hazırlıyor. Almanya, Avroya uyumlularla bir arada kalıp uyumsuzları kendi eski paralarına terk etmenin, uyumlu hale gelmeleri halinde yeni kulübe almanın senaryoları üzerine çalışıyor. Borçlular ise Avroyu terk edip ulusal paralarına dönerek yeni bir çıkış yolu bulmanın tartışmasını yapıyorlar. Ama görünen o ki, Avro temelinde bu 17 ülkeyi bir arada tutmak artık çok kolay değil. Ufukta, ilk elde Avro alanının daraltılması var.

\n

Avro alanı dışındaki 10 AB üyesinin analizi ile yarın devam ederiz.

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları