Mustafa Sönmez
Mustafa Sönmez mustafasnmz@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

ABD, 'Fitne'nin Neresinde?

15 Şubat 2012 Çarşamba
\n

Aslında 77 milyar doları aşan tarihi cari açığı ve aralık ayında açığı kapatmak için nasıl tencerenin dibinin kazındığını yazacaktım. Yunanistana dayatılan acı reçeteyi, bizim 2011 krizi serüvenimizle kıyaslayan bir yazı da geçti aklımdan. Ama gündemdeki tepişmeyi yazmaya devam etmesem karnım şişecek. Söylenmesi gereken daha acil şeyler var çünkü Cari açık, Yunanistan beklesin

\n

***

\n

AKP-Cemaat fil tepişmesinde, koalisyonun medyadaki kanaat önderleri içinde bir kesim, kavgayı yatıştırmak, Durun, siz kardeşsiniz!.. diyerek tavır alıyor. Starda Fehmi Koru, Zamanda Ali Bulaç, bunlardan iki isim. Ali Bulaç, o cenahtan selam verip selamını aldığım ender isimlerden. Birikimden (Sosyalist dergi zamanlarına ait) ortak arkadaşlarımız, birlikte iş seyahati ahbaplıklarımız olmuştur. Ali Bulaçın 13 Şubat tarihli Zamandaki köşesinde kaleme aldığı Fitne başlıklı yazısı dikkat çekici, bir o kadar da düşündürücü. Bulaç da yazısında, tıpkı Fethullah Gülenin 7 Şubattaki sohbetindeki yakınmaları tekrarlıyor. Hocaefendi, şöyle yakınmıştı Kendine Müslümanlardan Küretvde; Bazı siyasilerde olduğu gibi, bunlar madem bir güç haline geliyor, en iyisi bunları batırmak ve bunlara alan bırakmamak lazım. Alan bütünüyle bizim elimizde olursa, kimse bize soru soramaz. Ama alanın içinde başkaları olursa sorgulamak meselesi de beraberinde gelir gibi düşünürler. Bu insanların esenlik vaat etmeleri mümkün değildir...

\n

Ali Bulaç da Fitne yazısında Kendine Müslümanlara dokunduruyor önce;Akıllı tüccar, kazanan ve kazandıran tüccardır. Rabbenâ hep banadiyen tüccar bir-iki defa kazanır, ama eninde sonunda kaybeder. Siyasette de sürekli kazanmanın yolu, katılımı sağlamak, kaynaklar üzerinde tekel kurmaktan, temellükten kaçınmaktır…”

\n

Patırtının nedeni ortada; kendine yontmak Oysa uyarıyor Ali Bulaç ve yol alınan mesafeyi hatırlatıyor; AK Partinin geleneksel Milli Görüş çizgisini gözden geçirip iktidara yürümesi, eşzamanlı cemaatlerin -tek bir cemaat değil- ona toplumsal olarak da destek vermesiyle mümkün oldu. Selçukluların hâkim olduğu Anadolu’daki hat üzerinde yaşanan iktisadi ve dini hareketlilik benzer şekilde 21. yüzyılda da ortaya çıktı. Bu mesut işbirliği sonucunda Türkiye hamle üzerine hamle yaptı, krizi aştı, dünyanın 16. ekonomisi olma başarısını yakaladı; AK Parti girdiği her mahalli ve genel seçimden gücünü arttırarak çıktı, bölgeye açıldı, siyasi istikrar sağlandı ve en önemlisi sivil siyasetin askeri-bürokratik vesayetten kurtulması yönünde büyük başarılara imza attı.”

\n

Selçuklu analojisi müthiş değil mi? Ama Ali Bulaç, bu mimarideki bir ortağa haksızlık etmiş: O da ABD emperyalizmi. Selçuklu yürüyüşünün 21. yüzyıl versiyonunda ABDnin rolünü, uzun lafa girmeden 6 Haziran 2003 tarihli ABD Büyükelçisi Pearsonın raporundan hatırlatalım Ali Bulaça;

\n

WikiLeaks belgeleri arasına giren raporda şöyle deniyor: Savunma ve ulusal güvenlik ile ilgili kontaklarımız 7 generali Özköke muhalif olarak tanımlıyor. Bunlar; Org. Aytaç Yalman, Org. Şener Eruygur, Org. Çetin Doğan, Org. Hurşit Tolon, Org. Fevzi Türkeri, Org. Tuncer Kılıç...” Kriptoda, Büyükanıtın durumu iki taraflı olarak nitelenirken Cengiz Çandarın şahadetiyle, Büyükanıt da muhalifler arasında sayılıyor.(*)

\n

Bu kriptodan bir süre sonra ABD Büyükelçisinin zikrettiği bu isimlerin -Büyükanıt dışında- Ergenekon ve Balyoz operasyonları ile bertaraf edilmeleri herhalde tesadüf değildir.

\n

Bir başka örnek, Türk Emniyetinin ABDye verdiği brifingler ve muhtevasıdır. 12 Şubat tarihli yazımda sözünü ettiğim 21 Kasım 2008 tarihli ABDnin Ankara Büyükelçiliğinden gönderilen bir başka kriptoda, Ergenekon tutuklularının ne kadar anti-Amerikancı olduğu belirtilirken bu ayrıntıda bir bilginin yalnızca ABDye verildiği ve ABDden yardım istendiği ortaya konuyor. Büyükelçi, Emniyetin verdiği brifing için aynen şöyle yazıyor: Ergenekonun ABD karşıtı eğilimine odaklanırken, Türk Emniyeti, ABD hükümetinin doğrudan ya da örtülü desteğini kazanma umutlarını sergiledi.

\n

***

\n

Belgeler, Ali Bulaçın ayakta kalması için duacı olduğu AKP-Cemaat koalisyonunun mimarisinde ABDnin yerini, iktidarın ABD desteği ile ayakta kaldığını ayan beyan ortaya koyuyor. Sakın kimse, darbeci militaristlere karşı Amerikan militaristlerinin desteğinin kabul edilmesinin bir taktik, siyasetin fıtratında olan bir hamle olduğunu anlatmaya kalkmasın!.. O ABD ki Bulaçın Müslüman kardeşlerinden yüz binlercesinin Irakta, Afganistanda kanını döktü. Hem de bu Kutsal İttifakiktidarından aldığı lojistik desteklerin katkısıylaŞimdi de aynı şeyi Suriyede, fırsat bulursa İranda gerçekleştirmek ister. AKP-Cemaat iktidarının mimarisine katılmış ABDnin, sözü dinlenmediği anda bu iktidarı, birbirlerine düşürerek ya da bir tarafı diğerinin üstüne saldırtarak çökertmesine, fitnede parmağının olmasına hiç şaşırmasın Ali Bulaç.

\n

İtle yatan, bitle kalkarmış

\n

(*) Raporun tam metni için bkz: http://wikileaks.org/cable/2003/06/03ANKARA3694.html# . Bu kripto kaynak gösterilerek Aydınlıkta üretilen haber, Milliyette Melih Aşık, odatv ve Sızıntı kitabının yazarları tarafından, muhtemelen iyi niyetle ama sorgulanmadan olduğu gibi iktibas etmiştir. Ancak, Aydınlık haberinin, WikiLeaks belgelerinde iddia edildiği şekliyle bir karşılığı yoktur.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları