Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Umut Yorgunluğu...

15 Nisan 2013 Pazartesi

Kimi siyasal, toplumsal hareketlerde düşünceleri, hedefleri birbirine yakın olan gruplar birleşmek

\n

için bir araya gelirler, daha fazla bölünerek ayrılırlar.

\n

Türkiyede bütün sağduyulu kesimlerin, partilerin özlemi olan iç barış tartışmaları etrafında yaşananlar akla sık sık buna ilişkin örnekleri getiriyor.

\n

Bunun başlıca nedeni iktidarın tutumudur. Her şeyden önce iktidar iç barışı bir amaç değil araç olarak görüyor.

\n

Toplumda Şu kan dursun da kim, nasıl durduracaksa durdursunduygusu ön plana çıkarıldığı için bu amaçla elde edilecek güçle rejim de değiştirilmek isteniyor.

\n

Böylesine ciddi bir hedef güden politikalar da topluma, salt barış amaçlıymış gibi gösteriliyor.

\n

Bütün bunların ötesinde iktidar, tüm partileri, kurumları, toplumun belli kesimlerinde ağırlığı olan insanları, bu yolun tamamlayıcıları olarak kullanma niyetinde. Bu kullanıma girmeyen herkes kanın akmaya devam etmesini isteyen terör destekçisi!

\n

***

\n

Meclisten başlarsak... İktidar TBMMyi iç barış gibi önemli bir süreci oluşturulma yeri değil, atılacak her türlü adımı meşrulaştırma yeri olarak görüyor. Meşrulaştırma işini de Meclisin ağırlığına yakışan yöntemle değil, adeta burayı danışma organı pozisyonuna indirgeyerek yapıyor.

\n

Uzun süre devam eden terör ve benzeri iç gerilimlerden sonra barışı inşa eden ülkelerin ortak paydalarından biri, iktidarın muhalefetle olabildiğince ortak hareket etmesidir.

\n

AKP de niyeti buymuş gibi işe başladı. Ancak çok kısa sürede durum değişti. AKP, CHP ve MHPyi yanına değil arkasına almak istiyor. AKP-BDP her türlü pazarlığı yapacak, muhalefet partileri, Onlar her neyi kararlaştırdıysa biz onu destekliyoruzdiyecek!

\n

Süreç başarılı işlerse iktidar, büyük bir sorunu çözmüş olmanın siyasal meyvelerini devşirecek, başarısız olursa muhalefet yeterince destek vermediği için bu noktaya gelinmiş olacak.

\n

AKP kendine her tarafında 6 yazan zar istiyor.

\n

Bunu yaparken de bütün riskleri üzerine aldığını, olağanüstü fedakârlıklara kanıtlanmaya hazır olduğunu duyurmayı da ihmal etmiyor.

\n

Evet, fedakârlıkpaylaştırılıyor, ama şöyle:

\n

Fedakısmı muhalefette..

\n

Kârlıkda kendine...

\n

Ne güzel paylaşım!

\n

İktidarın sürekli siyasal, daha net anlatımla sandıksal hesaplarla hareket ettiği, öteki partilere sataşırken kullandığı tanımlardan da sırıtıyor. İktidar sözcülerinin bazı favori cümleleri şunlar:

\n

Sandıkta cevabını alacaklar.

\n

Bu gidişle daha da eriyecekler.

\n

Bunun sonucunu sandıkta görecekler.

\n

Her parti elbette seçim kazanmak için vardır. Ancak iç barış, toplumsal huzur gibi konulara da salt sandık hesabıyla bakmak, kendini ülkeden daha büyük görmek anlamına geliyor.

\n

AKP, anayasa değişikliğine de aynı gözle bakıyor. İktidar kanadından getirilen yeni anayasa önerisinin maddeleri daha demokratik bir Türkiye arayışından çok, 2014, 2015 seçimlerinin yapıtaşlarını içeriyor.

\n

***

\n

Geçen hafta boyunca Mecliste yaşananlar, yazının girişinde dikkat çektiğimiz gerçeği daha yakıcı biçimde gündeme getirdi. Ortak paydaların giderek azaldığı Meclisin içinde ciddi bir barış sorunuortaya çıktı.

\n

Bu tür gerilimler genellikle umut yorgunluğununartması sonucu patlak verir.

\n

24. dönem yarılanmak üzere. Çok büyük beklentilerle başlayan bu dönemde hedeflenenlerin hiçbiri gerçekleşmedi. Atılan adımlar sonuçsuz kaldı. Çok söz var ama, icraata gelince yerel seçimler 6 ay öne bile çekilemedi. Çıkarılan yargı paketleri ilan edilen amaçlara yönelik sonuçlar vermedi. Anayasa çalışmalarında birleşilen tek konu, çalışma süresini uzatmak!

\n

Umut yorgunluğunun halkın üzerinde de etkisini hissettirmesiyle birlikte Meclisin daha erken yenilenmesi gündeme gelebilir.

\n

Halkın yeni bir iktidararayışı öne çıkabilir. Ülkeyi yönetmeye hazır olduğunu hissettiren partiler bu arayışı tetikleyebilir.

\n

Geçen haftaki siyasi partilerin grup toplantılarından genel kurul çalışmalarına kadar Meclis gündeminin sonuçları böyle özetlenebilir.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Umut ve mücadele! 21 Kasım 2024
Yine yeniden BOP! 20 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları