Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

İnfaz Koruma Mahkûmları!

29 Ocak 2013 Salı

Cezaevlerinin dış güvenliğinin jandarmadan alınıp Adalet Bakanlığına devredilmesine ilişkin

\n

kanun tasarısı 15 Ocak’ta (2012) TBMM Başkanlığı’na gönderildi.

\n

Tasarıya göre, ceza infaz kurumlarında güvenlik hizmetleri yeniden düzenleniyor. Halen cezaevlerinin iç güvenliği kamuoyunda gardiyan adıyla bilinen infaz koruma memurlarınca sağlanıyor. Dış güvenlikse jandarmada. Yeni tasarı tüm güvenlik hizmetlerinin infaz koruma memurlarınca sağlanmasını öngörüyor. Bu amaçla Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü bünyesinde iç güvenlik daire başkanlığı ve dış güvenlik daire başkanlığı kurulacak.
Görünen o ki jandarmanın dış güvenlikten çekilmesiyle 30-40 bin kişilik yeni bir kadro açılmış olacak.

\n

HHH

\n

Cezaevlerinde dış güvenlik, sadece cezaevinin çevresiyle tarif edilebilecek bir durum değil. Tutukluların mahkemelere götürülüp getirilmesi, cezaevleri arası nakil, kurum dışı sağlık hizmetlerine ulaşılması da jandarmanın sorumluluğunda.
Bu görevdeki jandarmalar, belki de operasyon bölgelerinden daha zor çalışma koşullarına katlanmak durumunda kalıyorlar. Bunun karşılığında herhangi bir ek ödeme de almıyorlar.
Özetle, 24 saat mesai kuralına göre çalışıyorlar. Üstelik görev sırasındaki en küçük bir olumsuzluğun bedelini de ağır ödüyorlar.
Hükümet bu hizmetlerin kendi atadığı güvenlik görevlileri tarafından yürütülmesini öteden beri tasarlıyordu. 15 Ocak’ta Meclis’e gönderilen tasarı 5 Mart 2012’de Bakanlar Kurulu’nun gündemine gelmişti.
Gerekçeleriyle birlikte toplam 25 sayfalık tasarı, temelde dış güvenliğin yeni alınacak kadrolarca yürütülmesini öngörüyor, bunun dışında cezaevlerinin genel sorunlarını çözmediği gibi yeni karmaşaları da beraberinde getiriyor.
Türkiye’de cezaevine girmiş bir kişinin, çıktıktan sonra yeniden cezaevine girme oranı dünya ortalamasının çok üzerinde. Bunun pek çok nedeni sıralanabilir, ama birinci neden cezaevine giren kişinin topluma yeniden kazandırılması için sonuçlarıyla birlikte planlanmış hiçbir projenin olmaması.
Zaman zaman kurslar düzenleniyor. Ancak bunlar mahpusların eğitimi, özgürlükte topluma uyum sağlaması gibi kaygılarla yapılmıyor. Olabildiğince iyi zaman geçirmek başlıca etken.

\n

HHH

\n

Cezaevlerinin asıl mahkûmu, infaz koruma memurları. Onlar adeta infaz koruma mahkûmları. Bakanlığın personel yasasında “fazla mesai ücreti alamazlar” ibareli tek meslek grubu infaz koruma memurları.
Yaptıkları iş, temelde güvenlik hizmeti olmasına karşın mesleki yıpranma payı da yok. Son tasarıda bu sorunun çözüleceği söylentileri vardı. Ancak tasarıda buna yönelik, daha doğrusu infaz koruma memurlarının özlük haklarına ilişkin herhangi bir düzenleme yok.
Bu durumda ortaya şu çıkıyor:
Zaten iç güvenlik hizmeti veren infaz koruma memurlarına bir de dış güvenlik sorumluluğu yüklenecek, ama bunun karşılığı verilmeyecek.
Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, cezaevleri gibi kurumların güvenliğinde birinci unsur insandır. Burada görevlendirilen kişiler kendilerini güvende hissetmezse, bu hizmeti nasıl verecekler?
İnfaz koruma memurları, konu mesleki sorumluluk olunca güvenlik elemanı, bordro olunca düz memur.
Tasarı henüz yasalaşmadı; hükümeti, 40 bin infaz koruma memurunun sorunlarına kulak vermeye, bu düzenlemeyi ondan sonra yasalaştırmaya çağırıyoruz.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Umut ve mücadele! 21 Kasım 2024
Yine yeniden BOP! 20 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları