Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Zoraki Görev
YENİSİ kuruluncaya kadar sorumlu olan hükümetin üyelerinden biri çıkıp hepimize açıklamalı: Ortadoğu’da yürütülen dış politika bizler adına devlet organlarımızca kararlaştırılan bir politika mıdır, yoksa başkalarınca kararlaştırılıp bizce yürütülmesi istenen bir politika mı söz konusudur?
\nKısacası eskilerin deyimiyle, “üstümüze vazife mi bizim?”
\nOlsa olsa, Suriye konusunda yapılanların bizim için dert olması anlaşılabilir çünkü yanı başımızdalar ve sığınmacıları bize akıyor. Ya öbürlerinde olup bitenler?
\nUsanç verici olmak pahasına yine soralım: “Ne işi var NATO’nun orada?” dedikten iki gün sonra NATO gücüne katılarak Libya’da görev almanın anlamı ne? Silah ablukasının tam uygulanıp uygulanmadığını havadan ve denizden denetlemek için de olsa, üstlendiği görevlerin operasyonlar yüzünden Türkiye’nin üzerine bir şeyler sıçrattığı belli değil mi? Örneğin, geçen gün bombalanan Deniye kasabasında yetişkinler yanında üç de çocuk ölünce, günahına biz de katılmış olmuyor muyuz?
\nİsterseniz, başka türlü soralım: Kaddafi yönetimi bize karşı ne yaptı ki, böyle bir operasyona katılmaktayız?
\nÜstelik, o ülkeyle ticaret ilişkilerimizi tehlikeye atarak, hatta yıkarak?
\nBelki, “NATO görevidir, kuruluşun üyesi olarak kabul ettik” denecektir. Peki, Türkiye NATO’nun önemli ve sözü dinlenir olması gereken üyelerinden biri olduğuna göre, kararların, operasyonların ve birkaç Batılı ülkenin hesaplarına yarayan politikaların yanlışlığını ileri sürüp düzeltilmesini istemek hakkı ve ödevi yok mu? Yapılanlarda NATO’nun felsefesine, yetki ve görevlerine ters bir şeyler bulunmuyor mu? Türkiye bunları anımsatmak için ses çıkaramayacak kadar aciz midir?
\nHele Tunus’tan başlayıp Suriye’ye gelen ve şimdi Fas’a da sıçramak üzere olan olaylarda bizi endişelendirmesi gereken bir nitelik yok mu? İçte başlamış gözüken ve dış müdaheleye yol açan kargaşada dış tertiplerin hiç mi payı yok? Acaba bunların başlatılmasında ve azıtılmasında rol alanların gerçekten insan hakları ve demokrasi kahramanları olduğundan emin miyiz? “Onlar içtenlikli olmasalar, hatta ajan falan sayılsalar da, madem başarılı oluyorlar ve olaylar böylesine büyüyebiliyor, o halde herkes için tehlikeli ve düzeltilmesi gereken bir durum var demektir” diye düşünülebilir ama o “düzeltiş”te görev almak ve hele başka devlet başkanlarına nasihat vermeye kalkmak için acele etmek doğru mu?
\nÖte yandan, kendi içinde, o denli olmasa da, düzeltilmesi gereken insan hakları ve demokrasi sorunları olan bizimki gibi bir ülkenin böyle bir göreve soyunması biraz tuhaf değil mi? Birileri çıkıp “Siz kendinize bakın” derse yüzü kızarmayacak kaç kişi olabilir içimizde?
\nKöşkümüz sırça değil ama yine de komşulara taş atmadan durabilmeliyiz.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Erdoğan belayı satın aldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- Yıkılması gerekiyor!
- Ünlü kebapçının kardeşi 20. kattan aşağı düştü!
- ‘Kar leoparı’ neden cezaevinde
- Trabzonspor'da ayrılık!