Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Yaz Gevşekliği
MECLİS tatile girerken politikanın ateşi düşmüş durumda.
İktidar da bu düşük ateşi yüksetmek istemiyor. O istemeyince muhalefet ve hele ana muhalefet ne yapsın? Zaten “muhalefetin görevi muhalefet etmektir” diye galiba İngiltere’den gelme klasik bir söz de var. Muhalefet liderlerimiz hükümet başkanın haftalık grup konuşmasını bekleyip ona yanıt yetiştirmekle yetinirler. Kendi iktidar niyetlerini açıklamak ve programlarından yararlanarak yandaşlarını artırmak zahmetine katlanmak yerine muhalefet saflarında beklemeyi yeğlerler. Kollar ancak seçimler yaklaşırken sıvanır.
Bu yıl, Gezi tartışmaları da iktidar yarışına girmeden politika yapma kolaylığını sağlamış oldu. Ayrıca “yeni anayasa” hevesi büsbütün tavsamış durumda.
Üstelik ramazan da yaklaşmakta.
Peki her şey güllük gülistanlık mı? İşsizlik azalmakta mı?
Tasarruf ve yatırım azlığı giderildi mi? Etnik temelli dağılma olasılığını ortadan kaldıracak nitelikte ulus kavramına dayalı sağlıklı demokratik gelişme tam yoluna girdi mi? Başkanlık sistemine geçişten vazgeçilip klasik parlamenter sistemde karar kılındı mı? Bu soruları çoğalttıkça çoğaltabilir ve rehavete kapılmanın yanlış olacağını söyleyebilir ve haklı da olursunuz.
Ama nafile; yaz gelmiştir. Siyasetçiler dahil herkes yorulmuştur. “Çok şükür, büyük bir ulusal felaket ve yıkım getirecek ekonomik kriz de yok” diyenler çoktur ve yaz sürdükçe sayıları azalmayacaktır. Kabul edelim ki doğa koşullarının insanlar üzerindeki egemenliğini yenmek kolay değil.
O zaman bu gerçekliğe kızmak, sinirlenmek yerine o koşullara uygun çalışma yöntemleri bulmak ve yerine getirilmesi gereken ödevleri yapmak, kendimizi ve ülkemizle toplumu düzeltmek için gerekli çabaları gerçekleştirerek doğa koşullarına uygun çalışma ortamları yaratma işine öncelik vermek gerekmiyor mu?
Ne yazık ki, çevre düzenlemesi, mimarlık ve emek kullanımı gibi alanlarda yetişmiş uzmanlarımız az ve çalışırken dinlenmek yahut dinlenirken çalışmak gibi ustalıkları pek beceremiyoruz. Yetişme tarzımızı biraz da bu ustalıkları kazanma amacına göre ayarlayabilirsek hem ülkeyi, hem iklimi hem de çalışmayı severek yaşamayı başarmış olabiliriz belki.
\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Erdoğan belayı satın aldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Yıkılması gerekiyor!
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- Ünlü kebapçının kardeşi 20. kattan aşağı düştü!
- ‘Kar leoparı’ neden cezaevinde
- Trabzonspor'da ayrılık!