Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Yavaşlatılmış Anayasalcılık
SON yıllarda neredeyse bütün toplum olarak hep birlikte o kadar çok “yeni anayasa” sözü edildi ki, kesin sonuçların belli olmasını bile beklemeden “ileri demokrasi” için temel hukuk metnini yazmaya başlayanlar olmuştur herhalde.
\nAma onları üzecek kötü bir haber var: Yeni anayasa çoktan yazılmış sayılır.
\nDaha doğrusu, öyle bir işe pek gerek kalmadı artık; yeni tasarımların noktası noktasına uygulanmasına elverişli zemin az çok oluşturulmuş durumdadır.
\n“Ama bizim istediğimiz bu değildi” diye ayağa fırlayacak olanlar, son iktidarın kendi açısından “yeni anayasa” denebilecek elverişli hukuk zeminini nasıl derece derece oluşturduğunu biraz düşününce, büyük bir sistem değişikliği beklentisine girmenin yanlışlığını kolayca anlayacaklardır. Fazla gürültü patırtı çıkarılmadan yapılan son anayasa ve yasa değişiklikleri devlet hukukunda temel gözetim ve denetim kuruluşları olan yüksek yargı organlarının kadrolarına büyük değişiklikler getirmedi mi? Meclis tatile girmeden bir gecenin geç saatlerinde çıkarılan yetki yasaları yürütmenin en yukarı basamaklarında çok geniş personel ve kural ayarlamalarının kapılarını açmadı mı?
\nArtık, mutlak bir çoğunlukla tek başına hükümet kurma gücünü elde eden herhangi bir partinin yöneticileri devlete istedikleri biçimi az çok verebilecek duruma gelmiş sayılırlar. Yüksek yargı organlarının, bırakın yönetmelik, genelge ve yasa metinlerini, hatta anayasa değişikliklerini bile denetleyerek “gidişat”ı etkileyebilme olanakları hayli zayıflatılmışa benziyor.
\nİktidar açısından, bir süre için yeni anayasa değişikliği coşkusunun sürdürülmesine gerek kalmayabilir.
\nHatta başkanlık sistemine geçişin de, temelli bir anayasa değişikliğiyle değil, yavaş yavaş gerçekleştirilmek isteneceğini düşünebilirsiniz. Özellikle devlet başkanlığı makamını şimdiki gibi bırakmakla, uzun olması istenen böyle bir süreç için gerekli rahatlığın ve gevşekliğin sağlanacağı düşünülecektir.
\nUzatılacak olan o süreyi, son yıllarda olduğu gibi anayasa takıntısıyla havanda su döverek geçirmek yerine, temel ekonomik ve sosyal sorunlara somut çözüm önerileri getirerek halk yığınlarının desteğini kazanmak, herhalde daha doğru bir siyaset yapma yolu olacaktır.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Erdoğan belayı satın aldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- Yıkılması gerekiyor!
- Ünlü kebapçının kardeşi 20. kattan aşağı düştü!
- ‘Kar leoparı’ neden cezaevinde
- Trabzonspor'da ayrılık!