Mümtaz Soysal

Uyuyan Güzel Rüyaları

20 Mayıs 2011 Cuma
\n\n\n

İSTER otuz yıl önce gelmiş olun, ister üç yıl önce: Kıbrısın kuzeyi hep aynı uykuyu uyumaktadır hâlâ. Adanın başka yerleri belki çok başkalaşmıştır. Yollar genişleyip uzamış ve araba kalabalığı artmış, binalar çoğalıp yükselmiş olabilir; ne var ki Girnede yalnız sakin denizle, güzel dağlar tepeler değil, insanların duruşu, yürüyüşü ve yüz ifadeleri de değişmeden kalmış gibi. Geleceğinden emin olmayan, bu toprağa yeni gelmiş ve kısa süre sonra gidecekmiş gibi iğreti oturan, yaşam düzenini bir türlü benimseyememiş insanların ülkesindeyiz sanki.

\n

Elbet onların değil, olaylardaki gidişle kendiliğinden ortaya çıkan ve o aşamada noktalanması gereken bir çözümü yeterli bulmayıp daha sağlamı gelecekmiş gibi görüşme üstüne görüşme, taslak üstüne taslak düzenleyenlerin, adanın kuzeyine tutunmuş insanları bunlarla oyalayanların, sırtını Batının büyük devletlerine ve onlardan yana uluslararası kuruluşlara dayamış Rumlarla Yunanistanın oyunlarını sürdürenlerindir kabahat. Ama onlar kabahatlidir de oynanan oyunlardan bir şeyler uman Ankaranın hiç mi kabahati yoktur?

\n

Ne umuluyordu ki, bunca zaman beklenildi? Rumlar ve arkalarındakiler hidayete ererek doğruyu ve hakça olanı benimseyip adada yan yana barışçı bir düzen kurmaya razı mı olacaklardı? Günün birinde pes edip kutsal davalarından vazgeçmeleri mi umuluyordu?

\n

Daha açıkçası, öyle bir şey hâlâ da umuluyor mu?

\n

Hazırlanan yeni oyun, konuyu bu yaz beşli konferansa getirip BM Genel Sekreterinin gözetiminde Rumlarla Türklerin ve garantici üç devlet olarak İngiltere, Yunanistanla Türkiyenin katılacağı görüşmelerle dayanıksız bir çözüm taslağı oluşturup sorunu sonuçlandırıverme oyunudur. Doğru sonuç çıkmayacağını bile bile biraz daha zaman kazanmak için.

\n

Ya da, Kürt ayaklanması gibi bir durumla köşeye sıkışacak Türkiyeyi baskı altına alıp hiç istemediği bir çözümü ona kabul ettirebilmek amacıyla.

\n

Uyuyan güzelin uyanıp silkinmesi için meçhul bir prensin öpücüğü beklenemez herhalde. Uyanış, Ankara dışında başka bir yerden gelemeyeceğine göre, önümüzdeki seçim \tsonrası fazla vakit geçirmeden adadaki belirsizliği gidermek amacıyla Kıbrıslı Türklerle Rumları barış içinde yan yana yaşatacak iki devletli bir Ankara planının ortaya konması artık kaçınılmazlaşmıştır.

\n

Hatta, bir de fantastik adım olsun diye, bu Kıbrıs planının yanına Kuzey Irakta bağımsızlığı garanti edilmiş bir Kürt devletinin Türkiye Cumhuriyeti ile yan yana barış içinde yaşamasına yönelik bir başka plan daha eklenemez mi? Öyle bir devlet, Güneydoğudaki Kürt nüfusumuzun özerklik ve anadilde eğitim gibi Türkiye Cumhuriyetince karşılanamayacak istekleri açısından tercih edilip gidilebilecek bir yaşama alanı olarak son derece yararlı da olabilir üstelik.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çelişki Korkusu 19 Mart 2014
Acı 14 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları