Mümtaz Soysal

Ulaştırma Plansızlığı

22 Aralık 2012 Cumartesi

BU ülkenin bir genel ulaşım planı var mıdır, hiç oldu mu, bilinmiyor. Elbet birileri çıkıp Ulaşım planlaması olmaz, değişen gereksinimlere göre ne gerekiyorsa o yapılır diyecektir; sanki başka konularda durum farklıymış gibi.\n

\n

Plancılar hiçbir zaman uzun süreler için değiştirilmez planlar yapmayı savunmazlar ki. Kestirilebilir dönemler bakımından ortaya birtakım genel ilkeler konur, ama her dönem zaman kesitlerine bölünerek sonuçlara ve durumlara göre gerekli değişiklikler ve ayarlamalar yapma olanağı hep vardır. Yeter ki, insanlarda öngörülü ve akılcı davranma niyeti olsun.\n

\n

Plansızlık, ilkesizliğin, tutarsızlığın ve başıbozukluğun belirtisidir. Çoğu zaman da fırsatçılığın ve yolsuzluğun.\n

\n

Ulaştırmasını ülke ve büyük kentler boyutunda akıllıca planlayamamış bir Türkiye her kışta birkaç santimlik kara bile teslim olmaktan hâlâ bıkmıyor ve utanmıyor.\n

\n

En azından, alışılmış karayolları ve otoyollar ile demiryolu şebekesi arasında uyum sağlamak için planlar yapılamaz mıydı? Büyük limanları mutlaka yaygın demiryolu ağına bağlamak gibi bir genel ilkeyle çalışmak çok mu zordur? Transit merkezi Trabzonu ve kitle turizminin gözbebeği Antalyayı demiryolsuz bırakmış olmak büyük ayıp değil midir? Karadeniz Ereğlinin ağır demir-çelik sanayii demiryolu bağlantısı olmayan galiba tek örnektir dünyada. En çok gereksinim duyması gereken kömür yanı başındaki Kozlu ocaklarından taşınabilecek iken, demiryolu bağlantısı hâlâ kurulmadığı için bu bile yapılamıyor ve fabrikanın ağır ürünleri ancak kamyonlarla gidiyor yurt içlerine.\n

\n

Ulaşım sorunlarının temelinde, raylı taşımacılık ile karayolu taşımacılığı arasındaki yarışın şimdilik otomotiv sanayiince kazanılmış olması yatıyor. Demek ki, büyük ölçüde montajçılığa dayanan, günün her saatinde tonlarca ithal akaryakıt yakan, kısacası halkın emeğiyle kazanılmış paraları yabancılara yediren bir sanayi kolu ulaştırmadaki plansızlığımızla yaşamaktadır. O hale heder olan, yalnız karla kapanmış yollarda kalan ya da tıkanmış trafikte bekleyen insanlarımızın saatleri değil, ekonomimizin bütünüdür. \n

\n

Planlama kavramını öldüren ve Planlama Teşkilatının köküne kibrit suyu döken bir Türkiye öyle bir densizlik cinayetinden başka türlü bir sonuç bekleyebilir miydi?

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çelişki Korkusu 19 Mart 2014
Acı 14 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları