Mümtaz Soysal

Trajik Şaşkınlık

04 Mayıs 2011 Çarşamba
\n

DÜNYA kamuoyu, prens düğünü ve Bin Ladin avıyla, Türk kamuoyu da acayip Kanal İstanbul projesiyle meşgulken, Türk dış politikasında kopukluk yaratacak, neredeyse şapşallık sayılabilecek bir olaya sahne oldu: Kaddafi Libyasında ilişkilerin kesilmesi anlamına gelebilecek bir olay.

\n

Bir ülke büyükelçisini geri çekmekle yetinmeyip misyon binasının boşaltılmasına ve bütün personelin yurda dönmesine karar verirse bu görüntü bir ilişki kesme görüntüsü değildir de nedir?

\n

Olayın şaşkınlık derecesini ve şaşırtıcılığını anlamak için başlangıca dönmek öğretici olabilir.

\n

Başlangıçta Tunus ve Mısırdan sonra Libya için de aynı görüntünün ortaya çıkabileceğini hesaplayan Fransanın petrolden parsa kapma aceleciliği var.

\n

O sırada Fransanın el çabukluğunu tarihten öğrenmiş olan İngiltere, ABDnin de desteğiyle bu girişime ortak olmakta.

\n

Ardından, bu devletlerin katılmasıyla ısınan olayın bir NATO sorununa dönüşmesi.

\n

Bu sırada Türkiyenin başbakanı Ne işi var NATOnun orada demektedir.

\n

Sonrasında birdenbire Türkiyenin tavır değiştirmesi ve gemileri ve uçaklarıyla öbür ülkelerden de ağırlıklı olarak NATOda etkin bir rol edinmesi.

\n

İlk bakışta Ankaranın bu tutumu Türkiyenin NATOdaki ağırlığı düşünülürse ve Libya ile arasındaki ilişkinin sıcaklığı göz önüne alınırsa, sanki NATOyu saçmalamaktan alıkoymak ve bir yanlışı önlemek için yapılmışa benziyordu.

\n

Oysa çok geçmeden bu adım büyük Batılı devletlerin yaptıklarını tamamlamak için atılmış bir adım biçimine büründü. Bu durumda NATO hava harekâtının İzmirdeki üsten denetlenip yönlendirilmesi ile yapıldığı izlenimi açıktır ki, Kaddafinin küçük oğlunu ve üç torununu öldüren uçağın İzmirden havalanmadığını inandırıcı biçimde kimseye anlatmak kolay değildir.

\n

Dolayısıyla Türk dış politikasının bu son adımı, silahlı kuvvetleri de dolaylı biçimde işin içine katarak Kaddafiye ve halkına karşı girişilmiş bir harekât olarak gözüküyor. Böyle bir durumda Dışişlerinin de Libyada bir husumet havasının esmesini tahmin etmesi ve bu endişeyle oradan çekilmeyi istemiş olması doğal. Zaten üzücü olan da yıllardır dost ve kardeş dediğimiz bir ülkeyi ve yöneticisini kendimize düşman etmektir.

\n

Sıfır sorunlu olduğu söylenen yeni Türk dış politikasının hali pür melali son tutumla birlikte açıkça ortaya çıkmıştır.

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çelişki Korkusu 19 Mart 2014
Acı 14 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları