Mümtaz Soysal

Sınama Hastalığı

30 Kasım 2008 Pazar

ESKİDEN uyduruk denen sınav sözcüğünü artık herkes kullanıyor. Niçin? Çünkü Türkçede sınamak diye bir söz zaten vardı. Hem de, kimilerinin şimdi test etmek dedikleri işin tıpkısının aynısını anlatmak için.

Bugünlerde, Üniversitelere girişte sorular bütün lise derslerinden mi sorulacak, yoksa yalnız son sınıftan mı?” tartışmasıyla konu yine gündeme geldi. Umulur ki, sınama sistemi yeniden ele alınıp doğru bir temele oturtulsun.

Tartışılması gereken sorunlar çok çeşitli.

Her şeyden önce, dört yıllık lise öğreniminin bütün konularını, tüm ayrıntıları ve problemleriyle sorgulayan bir sınav sistemi mi iyidir, yoksa hevesli öğrencilerin yeteneklerini ölçmeye ve kendilerine en elverişli meslekleri seçerek doğru yerde okumalarını göstermeye yönelik bir sınav mı?

Belki, eski bir dönemin olgunluk sınavını değişik biçimde dirilterek, bu genel yönlendirmeyi amaçlayan ve ayrıntılara girmeyen bir sınav sistemine gereksinim var. Bunu lise bitirmeyle bütünleştirmek, üniversite öğrenimine yatkın olup olmadığını girişi denemeden önce öğrenciye anlatma ve onu bir yüksek meslek okuluna yöneltme açısından daha pratik ve hakça olabilir.

Böyle bir değişiklik, bizdeki üniversite-yüksekokul dengesizliğini meslek öğreniminden yana değiştirerek yetişmiş işgücünü daha dengeli duruma getirmekte de yararlı olamaz mı?

Bu sorunların çözümünde sınav sistemlerinin oynadığı rol çok belirgin olduğuna göre, çeşitli açılardan seçme ilkeleri ve ölçme teknikleri alanında iyi yetişmiş öğretim elemanlarına olan gereksinimin önemi kendiliğinden ortaya çıkmıyor mu? Anlaşılıyor ki, asıl eksikliğimiz bu alandadır. Öyle olmasa, sistemler yıldan yıla bu kadar sık değişir mi?

Sorunlar bu kadar süre askıda kalmış olabilir mi?

O halde sorunların çözümüne bu konuda en iyi uzmanların yetiştirilmesinden ve onların en etkili alanlara bir an önce getirilmesinden başlamak gerekiyor demektir.

Galiba üniversitelere girişteki seçme ve seçilme sorunlarını asıl güçleştiren etken, ilk ve ortaöğretimin son derece farklı ve karmaşık bir duruma girmiş olmasıdır. Nitelik ve düzey farkı çok açılmış bir yığın okul var.

Mezun ettiklerinin nitelikleri de farklı.

Seçme sınavları bu eşitsizlikleri belirli yüksek atlama çıtalarıyla eşitlemek ya da tam tersine büsbütün pekiştirmek için mi vardır?

Bu sorulara doğru ve geçerli yanıtlar bulmadan bütün kusurların düzeltilmesi için üniversitelere giriş sınavlarından medet ummak kadar yanlış ve eksik bir yaklaşım olamaz.

mumtazsoysal@gmail.com



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çelişki Korkusu 19 Mart 2014
Acı 14 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları