Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Rejim Değişikliği (09.11.2012)
BEKLENEN oldu ve iktidar partisi başkanlık sistemini de içeren bir anayasal değişiklik önerisini “yeni anayasa” yapıcılarına resmen sundu. Oysa bir ara, o çabadan vazgeçildiği ve yanlışlığı anlaşılan bu girişimin suya düştüğü biçiminde bir hava yaratılmaya çalışılmıştı.
\nOlmadı. Büyük fiyaskoyu kabullenmek ve girişimi durdurmak AKP’nin işine gelmez, yandaşların moralini bozardı. Ana muhalefet açısından da pek hoş bir durum olmazdı bu: Sonuç vermemiş bir “yeni anayasa” girişimi için masaya oturmuş olmanın saflığı ve utanç vericiliği açıkça ortaya çıkmış sayılacaktı. Vazgeçilmediğine göre, yanlış yine devam ediyor ve devam edecek demektir.
\nO zaman, yanlışlığı biraz daha yakından irdelemek ve özüne inmek gerekir.
\nDeğişiklikte adı geçen başkanlık kavramına iliştirilmiş “sistem” sözcüğüne kanıp konuyu sistem değişikliğinden ibaret saymak büyük yanlışlık olur. Aslında, iktidar partisinin yapmak istediği, sistem değişikliğinden öteye bir rejim değişikliğidir ve ortaya çıkarılan “yeni” sözcüğünün gerisinde de zaten bu niyet yatmaktadır. Yürürlükteki anayasa metninde “değiştirilemez, değiştirilmesi önerilemez” denen maddeleri AKP’nin pek sevmediğini bilmiyor muyuz? Partinin o maddelere ters düşen tutumu yüzünden Anayasa Mahkemesi’nce kapatılma yaptırımıyla cezalandırılmak yerine mahkemenin çok tartışmalı bir kararı sayesinde sadece para cezası ödeyerek öyle bir akıbetten kurtulduğu bilinmiyor mu?
\nAslında o maddelerle oynamaya kalkmak, Cumhuriyetin temel niteliklerini değiştirip başka bir rejime geçmeye heveslenmek demektir. Zaten bu çeşit partilerin affedilmez hataları, siyasal düzende yer almalarını sağlayan sistemin temel niteliklerini değiştirmeye kalkmak olmuştur. Kucağına oturdukları bir sistemi sakalından çekerek tarihin çöplüğüne atmak istemişlerdir hep.
\nLatince kökenli “sistem” sözcüğü, belirli işlemleri yapan parçaların iyi düşünülmüş bir kurguyla işler duruma getirilip devleti çalıştırması anlamında, neredeyse mekanik bir kavramdır. Rejim, o mekanizmanın, tabiri caizse ruhu, teneffüs ettiği hava ve beslendiği değerler bütünüdür. Başkanlık sistemi ancak bu bütünlük ve onu ayakta tutan kurumlar doğruysa doğru işler, doğru değilse tek kişiye ve takımına tanınan yetkiler dolayısıyla sistemin işlek bir cehennem makinesine dönüşmesi işten değildir.
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Erdoğan belayı satın aldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- ‘Kar leoparı’ neden cezaevinde
- Kılıçdaroğlu'na 'Meral Akşener' yanıtı
- Elazığspor'dan maça çıkmama kararı!
- Ünlü kebapçının kardeşi 20. kattan aşağı düştü!
- Kayyum belediyeyi kapattı!
- Ali Koç'tan çok sert Kayserispor açıklaması!
- Al Nassr'dan Talisca açıklaması!
- Yetki kısıtlayan teklif komisyondan geçti