Mümtaz Soysal

Oyun ve Gerçek

04 Şubat 2012 Cumartesi
\n

SEK SEK, bilirsiniz, çocukken oynanan bir oyundur; yere çizgili dörtgenlerden tek tek sekip sonuçta ayrı ayaklarla ikisine birden basılmalıdır. Ne tuhaf, dünkü yazıda zıtlık aramaktan söz edişe hemen hitabe-ayetzıtlaşması eklendi. AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Atatürkün Gençliğe Hitabesini kaldırmanın tartışılabileceğini savunurken, Ayet mi budeyiverdi.

\n

Haydiii!

\n

Tartışmanın nerede, ne zaman ve nasıl biteceği kestirilemez, aylarca sürer. Kapışma ezberciliği bırakmakla sınırlı kalır da, Atatürke ve Peygambere saygısızlık davaları açılmaz inşallah.

\n

Bir oyunu yanlış zıtlık örneklerine bulaştırmadan ve karşılıklı hakaretle cinayete vardırmadan efendice sonuçlandırma yeteneğimiz biraz kıttır çünkü. Demagoji sanıldığı kadar tehlikesiz bir oyun değil.

\n

Böyle olduğu için konuyu irdelemeyi üniversite gibi demagojiden arındırılmış olması gereken bir yerden beklemeliyiz.

\n

Elbet, bütün toplum sorunlarının çözümü gibi bunun da mutlaka partileri ilgilendiren siyasal bir yanı vardır. Ama üniversite, kendinden öncesi ve sonrasıyla, eğitim ve öğretimle en çok ilgili olan, üstelik o konuyu bilimsel biçimde ele almak için başka kurumlardan daha donanımlı bir kurum. Somut ve en yakın aşama olarak sınavlar konusunu alsak bile, ses çıkarması ve çözüm araması beklenen kurum üniversite değil midir? Sınavlar, hangi aşamada olursa olsun, hazırlanmada, girişte ve ölçmede ne kadar anlamlı ve etkili olmaktadır?

\n

Bunları, ailelere, devlete, şirketlere, yabancılara sormadan önce üniversiteye soracağız herhalde.

\n

Ama üniversite derken bir kavramdan, dolayısıyla bir soyutluktan söz etmiş oluyoruz. Oysa gerçekte o kavramı sulandıran, çeşitli kalite farklarıyla birçok üniversite var. Hepsi adına konuşup görüş bildirecek Üniversitelerarası Kurul gibi bir organı yok sayan, YÖK gibi yükseköğretimi ülke gereksinimlerine göre planlayabilecek tek kurumu özerklikten uzaklaştıran partilere oy verdiğinizi unutmadan. Demek ki, üniversitelerin siyasal iktidarı dengeleyici başka türlü bir saygınlık ağırlığı kazanması gerekiyor.

\n

Bu da, şamatayla olmadığı gibi, susup beklemekle de olmaz.

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çelişki Korkusu 19 Mart 2014
Acı 14 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları