Mümtaz Soysal

Mutlu ve Kutlu Doğum

23 Nisan 2011 Cumartesi
\n

\n\n\n

MİLLİ Mücadeleyi anlatmaya çeşitli tarihlerden başlanabilir: Mondrostan sonraki işgale karşı yerel dernekler ve kongreler, İzmirin işgali ve Hasan Tahsinin ilk kurşunu, Mustafa Kemalin Samsuna çıkışı, Erzurum ve Sivas kongreleri ve 23 Nisan.

\n

Cumhuriyetin kuruluşunda en belirleyici olan, herhalde bu sonuncusudur. Kurucunun zihnindeki modelin ne olduğu o tarihte seziliyor: Ülkesi, temel kavramları ve kurumlarıyla bir cumhuriyet.

\n

Bir kavmin uzaklardan gelip yerleştiği yer anlamında Batının yüzyıllardır kullandığı, ama Osmanlının Anadolu demekle yetindiği Türkiye adı; kurulan devletin meclisli rejimle yönetileceği müjdesi ve o devlet vatandaşlarıyla millet oluşturma hedefi var TBMM adında..

\n

Osmanlının son döneminde sözü edilen ama o tarihte hukuken tanımlanmadan henüz kavramlaştırılmamış bir hedef.

\n

Cumhuriyetin sosyal tarihini özetleyen de bu hedef oldu.

\n

Tam olarak anlatamadığımız ve ilerici, barışçı insancıl niteliği bilinmek istenmeyen, hatta zaman zaman yabancılarla da işbirliği yapılarak şurasından burasından hoyratça didiklenen bir millet kavramı.

\n

Milli dediğimiz bir mücadeleyle doğan devlet, başlangıcı, değişimi ve sonuçları açısından ancak millet kavramının ışığında değerlendirilince mutlu ve kutsal sayılabilir.

\n

Canlar verilerek kazanılan o mücadele, doğacak devletin vatandaşları etnik köken farklılığı yüzünden birbirini yesinler diye kazanılmadığı gibi, ardından özverili emeklerle kurulan Cumhuriyet de aynı toprağın insanları dıştan haince yazdırılan reçetelerle o devleti yıksınlar diye kurulmadı. Doğumdaki mutluluk, bağımsız bir milletin demokratça insancıllığında saklıdır ve ulusal dille eğitim o insancıllığı yaygınlaştırıp bütün vatandaşlara benimsetmek için vardır.

\n

Kutluluğa gelince, miladi takvimle hicri takvimi üst üste getirerek çifte bayram yaratma düşüncesi belki saygıdeğer bir çabadır ama, kuruluşunu mübarek cuma gününe rastlatmak için özen gösterilen, namaz sonrası Hacı Bayram Camiinden İttihat ve Terakki binasına kadarmukaddes sancakla yürünen bir Meclisin doğuşunda da yeterince kutsallık yok mudur?

\n

Neresinden bakılırsa bakılsın, kuruluşundaki tutarlılık ve anlam yükü ile bizim cumhuriyetimiz, coğrafyadan ve tarihten silinmek istenen bir ulusun, yalnız kendi inanç dünyasına değil, bütün insanlığa sunduğu harika bir yapıt gibidir. Bunun dışta haset ya da karşıtlık yaratmasını anlamak mümkündür de, bu harika sayesinde bağımsız yaşayan ve inançlarını sürdüren insanların Türkiye Cumhuriyetine düşman olabilmelerini anlamak kolay değildir.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çelişki Korkusu 19 Mart 2014
Acı 14 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları