Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Mızıkçılık
\n\n\n
ELBET, daha çok çocukların dilinde dolaşan bir sözcüktür ve onların oyunlarında kullanılır ama koskoca insanların, hem de ciddi yerlere gelmek isteyenlerin bazı davranışlarına tanık oldukça, aynı sözcüğü büyüklerin konularında da kullanılmaktan kendini alamıyor insan.
\nŞimdi “bağımsız” sıfatıyla politika yapan Barış ve Demokrasi Partisi üyelerinin son günlerdeki tutumlarını yine çocukların dilinden alınma “mızımak” fiilinden başka bir sözcükle anlatmak git gide kolaylaşmakta.
\nİsterseniz, güncel mızıkçılıklardan biri olarak, TBMM’ye seçilenlerin açılış günü kürsüden seslendirmeleri gereken “and”ı örnek alarak konuya girelim. O ant içilmedikçe milletvekili olarak çalışmaya başlanmıyor. Ama bir yandan da “Meclis hemen çalışmaya başlasın ve tartışılan bir yığın sorunu çözecek yasal çareler bulunsun” deniyor, değil mi?
\nİsterseniz, daha Hatip Dicle sorunu bugünkü sıcaklığıyla gündeme gelmeden, “Böyle bir metni okuyarak ant içme pahasına Meclis’e girmeyi kabul etmeyiz” diyenlerin ağızlarına almak istemedikleri ve herkesin eli altında bulunmadığı için “Neymiş ağza alınmayacak bu korkunç ant?” diye sorulan sözcüklere bir bakalım: “Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma, toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve anayasaya sadakatten ayrılmayacağıma, büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim.”
\n“Faşistçe yazılmış” denen metinde galiba şu sözcüklere itiraz edilmekteymiş: “vatan ve millet, Atatürk, büyük Türk milleti”. Bu sözcükleri faşistçe saymak, sadece mızıkçılık mıdır, yoksa ulus kavramını ve Cumhuriyeti reddetmenin çocukça açıklanması mı?
\nDicle konusunda da öz ve usul bakımından eleştirilse bile sonuçta uygulanması gereken bir karar ortadayken başvurulan protesto yolunun “Meclis’i toptan boykot etmek” biçiminde özetlenmesinde çocukça bir mızıkçılık yok mu?
\nÜstelik, içtüzüğe göre, “özürsüz veya izinsiz olarak bir ay içerisinde toplam beş birleşim günü Meclis’e katılmayışın” milletvekilliğinden düşürülmeye yol açabileceğini ve anayasa gereği, “boşalan üyelikler sayısının üye tamsayısının beşte birini bulduğu hallerde veya bir ilin hiç üyesiz kalması durumunda ara seçimlere gidilebileceğini” bilerek.
\nPasif direniş mi? Sisteme meydan okuma mı? Bir yığın sorun yasal çözüm beklerken kargaşaya ve dolayısıyla şiddete yol açıcı davranışların gölgesinde kendi çözümlerini kabul ettirme tehdidi mi? Yoksa yanlış açılımlarla şımartılmış olmanın kaçınılmaz sonucu mu?
\nGüneydoğu’nun insanlarını ve onların bütün yurda yayılıp ulusun bireyleri durumuna gelmiş olanlarını temsil ettiklerini söyleyenler, Cumhuriyeti ve demokrasinin olanaklarını kötü kullanmakla kendilerine zarar vermiş olmuyorlar mı?
\nOrtak vatan kurtarılırken işgalcilere karşı bunun için mi omuz omuza vuruşulmuştu?
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Erdoğan belayı satın aldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Yıkılması gerekiyor!
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- Ünlü kebapçının kardeşi 20. kattan aşağı düştü!
- ‘Kar leoparı’ neden cezaevinde
- Trabzonspor'da ayrılık!