Mümtaz Soysal

Kuvvetin Estetiği

22 Ağustos 2011 Pazartesi
\n

ÜÇ Ereğlimiz olduğunu hemen herkes bilir: Marmaranın, Karadenizin ve Konyanın Ereğlileri. Bunlardan Karadenizli olanı, anlatılması uzun çeşitli nedenlerle üçünün önüne geçmiş, kıyısında kurulduğu denizin adını da kendi adına ekleyerek bugünkü Karadeniz Ereğli olmuştur. Aslına bakarsanız, üçü de adlarını antik dönemin Kuvvet Tanrısı Heraklesten alırlar. Nitekim, Doğu ve Orta Akdenizde Herakles adının değişik türleriyle kurulmuş bir yığın kent kalıntısı ya da örenyeri daha vardır.

\n

Anadoluda bile yüzlercesi.

\n

Belki, Doğu Karadenizin Araklısına kadar.

\n

Bütün bunları yazmak niçin geçer insanın aklından?

\n

Çünkü, 20 Ağustos Cumartesi günü Karadeniz Ereğlideki bir akşam yemeği sonrası, büyük demir-çelik üreticisi Erdemir adlı kuruluştaki Türk Metal Sendikası mensupları Belediye Başkanı Halil Posbıyıkın üzerine çullanıp yere düşürmüşler ve yumruklamaya başlamışlar. Hem de Zonguldak Valisinin, eski Meclis Başkanının, düzgün ve ciddi giyinmiş bir yığın insanın gözleri önünde.

\n

O Ereğli ki, doğası, havası, denizi, çileği ve insanlarıyla hep iyinin, doğrunun, güzelin kenti diye bilinir.

\n

O Zonguldak ki, kuruldu kurulalı emeğin, kendince bir sanayi devriminin, haklı mücadelenin ve Cumhuriyetçiliğin başkentlerinden biri olarak anılır.

\n

Tepkinin, sağlık ve estetik nedenlerle belediye kuralları gereği uygulanan yasaklar ve kapatmalardan ileri geldiği, arkasında Erdemir yönetiminin bulunduğu söylenmekte.

\n

Antik dönem kazılarında bulunan heykeller hangi tanrıyı ya da tanrıçayı mermerleştirirlerse mermerleştirsinler, hep sanat yapıtlarıdır. Haklılığın kuvvetindeki güzelliği mermerleştirmek kadar haksızlığın arkasındaki kuvvetin çirkinliğini mermerleştirmek de büyük düşünce derinliği ve yontuculuk becerisi gerektiriyordu.

\n

Bugün ne diyebilirsiniz böyle durumlarda?

\n

Konunun mahkemelik olduğu muhakkak.

\n

Kuvvet Tanrısının haksız sendikacı kılığına ve arkasındaki şirket kimliğine büründüğünü söyleyerek düğümün Adalet Tanrıçasının terazisi ve kılıcıyla çözülmesini beklemek yetmez. Birey boyutlarını aşan ilkelerden de umut kesmeden, hiç değilse elimizdeki Ereğliyi Karadeniz Ereğli yapan güzellikler aşkına, belediyeciliğin, sendikacılığın, kamu işletmeciliğinin, yerel yöneticiliğin ve yerliliğin ortak aklını seferber edip değerli bir yurt köşesini sevmenin gereklerini yerine getirmeye başlamak da mı elimizden gelmez?

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çelişki Korkusu 19 Mart 2014
Acı 14 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları