Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Küme Düşmek
KABUL edelim ki başlıktaki terim daha çok futbol âlemindekilerin anlayıp sonuçlarını tam kavrayabilecekleri türden kavramlardan oluşuyor. Ayrıntılarına girmeden kısaca söylemek gerekir ki bu ülkenin en yaygın sportif oyunu olan futboldaki deyimler ülkenin devletler arası arenadaki durumunu basitçe anlatmaya da çok uygun düşüyor.
Kulüplerin futbol takımlarının yıllar öncesinde “küme” adıyla dilimize giren ve şimdi “lig” denen gruplara ayrılarak az çok belirli ölçütlere yaklaşık nitelikteki takımlar arasındaki yarışma, üç kümeli basamaklar olarak ortaya konmuştur. Birinci küme, adları dillerden kolay düşmeyen Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray başta olmak üzere eskiden beri genellikle üst nitelikli takımlardan oluşur ama her yıl mevsim sonunda düşük puanlı birkaç takım bu kümeden bir alt kümeye düşer ve sistem öyle işler. Kısacası, “küme düşmek”, belirli bir sürede bir kalite grubundan alt bir gruba düşmek demektir. Gruptan gruba yükselmek de çok zordur.
Devletler arası sıralanma bundan pek farklı sayılmaz.
Son birkaç yıla gelinceye kadarki dönemde Türkiye’yi yönetenler ya da daha açık bir anlatımla AKP iktidarının sahipleri ve yandaşları, biraz zorlamayla da olsa, bu ülkeyi çoğu zaman “birinci küme” devletleri arasında saymaktan ya da saydırmaktan zevk almaktaydı.
Ama son aylarda bunu artık aynı özgüvenle yapamıyorlar. Çünkü, kendileri de duyuyor, görüyor ve biliyorlar ki Türkiye Cumhuriyeti küme düşmüştür. Bir ara gayri safi ulusal hasılat, dışsatımda ve kişi başına gelir rakamlarındaki artış hızları zikredilerek yapılan kıyaslamalarla Türkiye “sağlam ve yükselen ekonomiler” arasına sokulmaya çalışıldı ama gelir dağılımı, sosyal güvenlik, eğitim düzeyi, hukuk düzeni, yaşam kalitesi, ileri teknoloji yaratma ve üretimde kullanma gibi daha çok sosyal türden birtakım ölçütler devreye sokulunca bu çabalar yalnız başarısız çıkmakla kalmayıp kötü tabloyu iyi göstermeye yönelik yanıltıcı bir israfa da dönüştü.
Üzücü olan şu: Tıpkı futbolda olduğu gibi, küme düşmek öncekinden aşağı bir düzeyde uzun süre çabalamaya mecbur olmak yüzünden kalite düşüklüğüne alışmak ve hatta onu yeterli bulmak gibi yeni bir zayıflık yaratır ki düşüşün en kötü yanı da zaten budur.
\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Erdoğan belayı satın aldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- ‘Kar leoparı’ neden cezaevinde
- Kılıçdaroğlu'na 'Meral Akşener' yanıtı
- Elazığspor'dan maça çıkmama kararı!
- Ünlü kebapçının kardeşi 20. kattan aşağı düştü!
- Kayyum belediyeyi kapattı!
- Ali Koç'tan çok sert Kayserispor açıklaması!
- Al Nassr'dan Talisca açıklaması!
- Yetki kısıtlayan teklif komisyondan geçti