Mümtaz Soysal

KİGEM'in Encamı

10 Aralık 2012 Pazartesi

\n

SİHİRLİ sözcükler vardır. İnsanları sevindirir, ferahlatır; iç karartıcı sözcükler de vardır, keyif kaçırtıp günleri zehir eder. \n

\n

Sözcüklerin etkisi bireylerle sınırlı kalsa bir şey değil ama, olumsuz etki toplumu sarınca bireysel üzüntü çok daha yaygın ve derin oluyor.\n

\n

Küreselleşme işte böyle bir sözcük oldu. Gerçi kavram olarak yeni değildi ama, medyanın yardımıyla moda sözcük olarak toplumu ters yönde etkiledi ve güçlü ekonomilere sahip toplumların yarattığı özelleştirme furyası gelişme yolundaki ülkelerin bireylerini de ister istemez özelleştirmeden yana olmaya sürükledi.\n

\n

Bu yanlış gidişi durdurmak ve Türkiye gibi karma ekonomiye dayalı bir modele bağlı kalması gereken bir ülkede güçlü bir kamu girişimciliğinin ayakta tutulmasını savunmak bir zorunluluk olmuştu. Siyasiler bu davaya sahip çıkmayınca, iş sosyal bilimcilerle hukukçulara ve emekçilerin haklarını koruyacak sendikalara kalmıştı. \n

\n

KİGEM gibi bir kuruluş bu zorunluluğun ürünüdür. Baş harflerin bir araya gelişiyle oluşan bu ad Kamu Girişimciliği Geliştirme Merkezidiye bir vakfın kurulmasını müjdeliyordu. Merkez, bir yandan bu düşüncenin ayakta tutulmasını sağlayacak, bir yandan da kamu yararına olmayan özelleştirilmelerin hukuk yoluyla durdurulması için mücadele verecekti. Maddi destek işçi sendikalarından gelecekti. Çünkü, kamu işletmelerinin özel girişimcilere satılması emeğiyle geçinen insanlar açısından çok parlak sonuçlar vermiyordu. Özelleştirme, sermayenin yeni yatırımlara gitmesi yerine zaten kurulmuş işletmelerin el değiştirmesi demekti. Ayrıca, kâr unsuru en değerli amaç olunca, çoğu zaman bu amaçla işçi ücretlerinin kısıntıya uğraması kolayca başvurulan bir çare oluyordu.\n

\n

Ne var ki, özelleştirme furyası bütün dünyada öylesine büyük desteklerle sürdürülen bir tutum olmuştu ki, onu durdurmak için gösterilen çabalar bu çullanış karşısında sonuçsuz kalmaktaydı. Siyasilerin çabucak gerçekleştirdikleri mevzuat değişiklikleri hukuk alanını daraltarak sendikaların mücadele azmini kırmaktaydı. Kaldı ki, Seydişehir Alüminyum Fabrikası satışının iptali gibi hukukla elde edilen sonuçlar neredeyse hukukla alay edercesine yok sayılıyordu.\n

\n

Bu tutumlar ne denli umut kırıcı olursa olsun, güçlüklere karşın mücadelenin henüz bitmediğini göstermek için hiç değilse KİGEM gibi bir kuruluşun ayakta tutulması gerekmez mi?

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çelişki Korkusu 19 Mart 2014
Acı 14 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları