Mümtaz Soysal

Karaelmasın Değeri

09 Ocak 2013 Çarşamba

\n

\n

BU ülkenin en değerli kömürü Zonguldak çevresinde çıkar. Eskiden bu adla bir yerleşim yeri hiç olmadığı için, bizim taşkömürü ilk bulunduğunda bölge Ereğli havzası diye anılırdı. On dokuzuncu yüzyılın sonlarında gelen Fransız sermayesi, doğal bir liman olmadığı halde verimli ocaklara en yakın, ama sert fırtınalara en açık kıyıya güçlü mendirek yapıp yanaşılabilir bir liman kurarak taşkömürü oradan gemilere yükleyince sonradan Zonguldak denen kent de ister istemez şehirciliğe en elverişsiz araziye kök salmış ve büyümüştür.\n

\n

Böyle olduğu içindir ki, Cumhuriyet döneminde çabucak mutasarrıflığa ve vilayet olmaya yükselen o yerlerin bütün tarihi, insanın doğayla, emeğin sermayeyle, çalışkan ve uyanık yerli halkın çağdaşlığın yenilikleriyle, dört bucaktan çalışmaya gelenlerin iş arama çabalarıyla baştan aşağıya bitmez tükenmez mücadelelerinin tarihidir. \n

\n

Çıkarılan, bütün Akdeniz kıyılarının en değerli kömürüdür ve nitelikçe en yakın rakip Karadenizin kuzeyinde Rusyanın Donets havzasıdır. Bundan dolayı, bizim kömür bazen abartılıp çok yüksek kaliteli antrasite benzetilir ama elbet o kadar değil. Yine de Zonguldak dilindeki yaygın rütbesi Karaelmastan aşağı düşmez.\n

\n

Ama asıl değer, yeryüzüne çıkarılışındaki emektedir.\n

\n

Son Kozlu kazasında sözü edilen derinliğin 630 metre olduğunu öğrendiğinize göre, çöküntü ve gaz tehditleriyle kuşatılan o yeraltında kömür çıkarma hazırlığı yapmanın nasıl bir çalışma gerektirdiğini düşünmüş olabilirsiniz belki. Yalnız bilin ki, Jules Vernein Arzın Merkezine Yolculuksayfalarını andıran o kuyulara çelik asansörlerin kampana sesleri arasında yüzlerce metrelik inişler unutulmaz dakikalar yaşatır insana ve o yolcuğu her gün yapıp kömür karasıyla yeryüzüne dönen işçileri günlerce anımsamadan edemezsiniz.\n

\n

Onların hakkını tam verip veremediğimiz ve o insanları özelleştirmenin ve taşeronlaştırmanın sonuçlarından koruyup koruyamadığımız bir yana, çıkardıkları kömürün enerjisini iyi kullanıp kullanamadığımız ve 1930ların Türkiyesinde Üzülmezdeki Sömi-kok fabrikasında yapılabildiği gibi aynı kömürden çıkarılabilecek kimyasal ürünlerle karaelması daha da değerli kılıp kılamayacağımız hâlâ yanıtlanmayan sorularımızdan biri olarak durmaktadır.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çelişki Korkusu 19 Mart 2014
Acı 14 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları