Mümtaz Soysal

Itlak ve Mutlak

01 Mart 2013 Cuma

BÖYLE tuhaflık görülmemiştir; koskoca ülkenin ünlü, şanlı insanları kıvranıp duruyor. Neymiş, “yeni anayasa” yazılacakmış, kendimize ve ulusumuza neyi nasıl demeliymiş? Kimi “Türk” demeden, vatandaşlık gibi bir hukuk kavramı sanki başka türlü olabilirmişçesine “anayasal vatandaşlık” demekten yana ama anayasal vatandaşa ne demeli, adı nedir, onu söyleyemiyor. Kimi “Türkiyelilik” sözü etmekte ama Batılıların bile ülkenin adını Küçük Asya’ya yerleşen “Türkler” dolayısıyla koyduğunu bilmeden veya söyleyemeden.
Kısacası,
“Türk” diyebilmek artık müthiş zorlaşmıştır.
“Kendinden korkmak” buymuş demek ki.

\n

Oysa, Cumhuriyeti kurup 1924 Anayasası’nı yapanlar 88. maddeyi kolayca yazarak “Türkiye ahalisine DİN ve IRK farkı olmaksızın vatandaşlık itibarıyla (Türk) ıtlak olunur” diyerek kolayca yazıvermişlerdi. Sonra, belki “ıtlak” sözcüğü Arapça bilmeyenlere pek açık gelmemiş olmalı ki, aynı metin 10 Ocak 1945’te Türkçeleştirilirken “Türkiye’de din ve ırk ayırt edilmeksizin vatandaşlık bakımından herkese Türk denir” diye yazılarak konu hukuk ve yalın dil açısından aydınlanmış oldu. Özünü sevdiğimiz diller şahı bir dilin, Türkçenin bilgece ve dilce kolaylığıyla.

\n

Öyle yapmadan kafa karıştırıp Cumhuriyetin canına okumak ve karanlık hesaplarla ilkelerini yerlerde süründürmek isteyenler, bilgeliği ve kolaylığı bir yana itip ortalığı karıştırırlar.

\n

Ama, yağma yok, Cumhuriyeti yıkmayı amaçlayan cahillerin, yobazların bölücülerin Cumhuriyeti yıkma niyetleri mutlaka önlenmelidir. Yürürlükteki anayasayla belirtilen Cumhuriyetin temel ilkeleri bunun sağlamanın çareleridir. Onlarla fazla oynamak sağduyunun dışına çıkmak demektir..

\n

Şimdi en basitinden başlayıp sadede gelelim: Cahillerle yobazlar ve bölücüler yabancı ülkeye gittiklerinde ora görevlileri “nasyonalite” falan deyip pasaporta bakarak “Türk deyince” kadın-erkek bizimkiler acaba ne diyorlar? “Türk yazıyor orası ama, ben pek sevmiyorum, Müslümanım, şuyum buyum, aslen Kürt’üm, güzelliğimden de anlayacağınız gibi Çerkezim” diye kendi masallarını anlatmaya başlasalar, görevliler onları dinlemeden önlerindeki belgeye “Türk” diye yazarak ya da damgayı vurarak “Geçiniz” demezler mi?
Belki, bir yerleri işaret ederek
“Başka kapıya” diyen çıkar ama görmezden gelinir inşallah. Sözün doğrusu, bu etnik değil yasal bir “ulus-devlet” tercihidir; kendimizi ve başkalarını aldatmadan gereklerini yerine getirmek varken yan çizmek, değer yargılarına göre ayıptır, günahtır ve kabul edilemezdir.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çelişki Korkusu 19 Mart 2014
Acı 14 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları