Mümtaz Soysal

Görüntü Avuntusu

11 Haziran 2011 Cumartesi
\n

\n\n\n

SON gün. Kampanya biterken, akşama kadar bütün siyasiler hatta siyasi olmayan herkes, içinden geçenlerle dilinin ucuna gelip yutkunarak içine attıkları da dahil her şeyi söylemiş veya yazmış olacak. Üstelik, yarın seçim günü olduğu için bunları kimse duymamış ya da okumamış olacak. Felaket denebilir büyüklükte çok kötü bir olay olmazsa, inşallah kazasız belasız bir seçim dönemi daha atlattığımıza sevinip demokrasimizle gurur duyacağız.

\n

Ayrıca, çevremizde ve özellikle Arap dünyasında olup bitmeyenleri düşünerek, bizden yansıyan bu görüntünün gıpta yaratmış olacağını aklımızdan geçirerek kendimizden memnunluğumuz daha artabilir de.

\n

Acaba yansıyan görüntü gerçekten öyle mi?

\n

Birkaç yıl öncesine kadar öyleydi ama, artık değil. Bu son birkaç yıl boyunca Tunus, Mısır, Libya ve Suriyede yaşamış olanlar şimdi değişik bir gözle bakıyorlardır Türkiyeye mutlaka. Hayli şaşırarak, pek anlamadan, hayal kırıklığına uğrayıp belki küserek, kızarak ve öfkelenerek.

\n

Daha da kötüsü, bu duygular yüzünden Ankaranın artık iyi yönetilmediği, yalpaladığı, uzak ve yakın geçmişinin tersine oturaklı, sağlam ve güvenilir bir devlet olmaktan çıktığına inanır duruma gelmişlerdir.

\n

Bırakın eski dostlukları, sıcak ilişkileri, din kardeşliği gibi duyguları, o âlemle sıfır sorunlu komşuluktüründen iddialı formüllerle başlatılmış bir politikanın böyle bir akıbete uğramış olması kesinlikle hüzün verici bir durumdur. Türk diplomasisine yakışmayan bir sonuç.

\n

Böyle olduğu içindir ki, başka bölgelere ilişkin tutumlarda da benzer durumlara düşmemek için hüzünlü sonucu doğuran nedenlere biraz daha yakından bakıp önemli dersler çıkarmak yararlı olabilir.

\n

Şimdiki iktidarın zaman zaman verdiği izlenimin aksine, Türk diplomasisi ülkenin ulusal çıkarlarını korumaya yönelik politikaları tam bağımsız bir düşünce ışığında kararlaştırmak yerine, neredeyse Soğuk Savaş dönemini andırırcasına, yabancı ideolojik etkiler taşıyan kararlar almaya zorlanıyor.

\n

Ama önemli bir farkla.

\n

Soğuk Savaş döneminde bağlı kalınan çizgi, savunma merkezli olduğu için Atlantik dünyası ile Ankaranın savunma amaçlı politikalarını bağdaştırmak bir ölçüde kolaydı. Şimdi ise Ankarayı yönetenler iki merkezin etkisi altındalar: Bir yanda Batı dünyası, ABDsi ve AB ile çıkar hesaplarını demokrasi ve insan hakları ideolojisiyle süslüyor; Ankara, öbür yanda, kendi ideolojisinin İslami boyutu dolayısıyla, siyasal ve hatta finansal çıkar hesaplarını Ortadoğuyu da içeren bir çerçeveye oturtmak zorunda. Bu ise zor: Bir yandan, demokrasi ve insan hakları siciliniz hiç değilse Batı ölçülerine uymalıdır; öte yandan da Ortadoğu halklarını Batılıların yaptığı gibi birbirine düşürmenize Müslüman yüreğiniz izin vermez.

\n

Büyüklük politikaları ara sıra küçüklük de gerektiriyor.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çelişki Korkusu 19 Mart 2014
Acı 14 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları