Mümtaz Soysal

Geç Gelen Akıl

05 Nisan 2013 Cuma

DOĞRU işi yanlış yapmakta politikacılarımızın üstüne yoktur.
Son örnek, şimdi güncelleştirilmek istenen
“akiller” konusu.
Hem de sadece
“İmralı süreci” denen sorunu, yani PKK’lilerin silah bırakıp ülkeyi terk etmelerini çözmeye ilişkin olarak.
Tabii, bir yığın soru akla geliyor: Niçin yalnız bu sorun? Daha doğrusu,
“akiller”i göreve çağırmanın temel nedeni nedir? Danışma mı? Halkı ikna edip sürece yerel halk desteğini sağlamak mı? Yedişer kişilik akil gruplar oluşturup çeşitli bölgelerde görevlendirmekten söz edildiğinde, bütün sorunun bundan ibaret olduğu sanılabilir. Oysa ortalıkta dolaşan açıklamalar ve kapsam tartışmaları açıkça belli ediyor ki, bu işlev için Başbakan’ca beğenilip seçilenlerin bir başka işlevde de, yani “yeni anayasa yapma” sorununa ilişkin ikna etme işlevi için de kullanma isteği çok belirgin görünmekte. Böyle bir gereksinmenin yarattığı bir danışma ve destek arayışı var.

\n

O halde soru: Bir hukuk devletinde böyle bir gereksinme, yapısal ve yasal olarak böyle mi karşılanır? O konuda anayasa hukukunun neredeyse milat öncesi dönemlerden gelen yapısal çözümü “senato” tarzı bir kurumu devlet yapısına oturtmaktır. Kavramın kökeninde Latince “yaşlılık” demek olan “senecta” sözcüğü ve onun türevleri, yüzyıllar boyunca geliştirilerek şimdi mecazen “akil” sıfatıyla anlatılmak istenen bütün nitelikleri içermiş olmuyor muydu?

\n

Roma Devleti’nin yapısıyla ve Türkiye Cumhuriyeti’nin 1961 Anayasası’yla öngörülen senato modeli akılcı bir çabayla bugünlerin beklentilerini karşılayacak biçimde geliştirilemez miydi?

\n

Şimdi olanca açıklığıyla ortaya çıkmış olan bocalayış, kararsızlık ve ufuksuzluk tablosu gösteriyor ki, yeni anayasa yapma denen süreçte şimdiye kadar havanda su dövülmüştür. Bu boşluğu derme çatma, ne olduğu belirsiz ve hukuk dışı çarelerle gidermeye çalışmak, olacak iş değil. Sayın Erdoğan’ın ülkeye serpiştirdiği akil heyetler Osmanlı padişahlarının ayan meclislerinden de kuralsız, antidemokratik ve yetersiz. Üstelik tek kişinin dağıttığı bir “ülfet” görüntüsü de var. Bazı ev hanımlarının beyleri şöyle payladığını duyar gibi oluyor insan:

\n

“Amma beceriksiz adamsın, akil adam bile olamadın. Olsaydın, uçaklarla bir yerlere gider, sürece inandırılmayı bekleyenlerin mükellef sofralarında ağırlanırdık!”

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çelişki Korkusu 19 Mart 2014
Acı 14 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları