Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Geç Gelen Akıl
DOĞRU işi yanlış yapmakta politikacılarımızın üstüne yoktur.
Son örnek, şimdi güncelleştirilmek istenen “akiller” konusu.
Hem de sadece “İmralı süreci” denen sorunu, yani PKK’lilerin silah bırakıp ülkeyi terk etmelerini çözmeye ilişkin olarak.
Tabii, bir yığın soru akla geliyor: Niçin yalnız bu sorun? Daha doğrusu, “akiller”i göreve çağırmanın temel nedeni nedir? Danışma mı? Halkı ikna edip sürece yerel halk desteğini sağlamak mı? Yedişer kişilik akil gruplar oluşturup çeşitli bölgelerde görevlendirmekten söz edildiğinde, bütün sorunun bundan ibaret olduğu sanılabilir. Oysa ortalıkta dolaşan açıklamalar ve kapsam tartışmaları açıkça belli ediyor ki, bu işlev için Başbakan’ca beğenilip seçilenlerin bir başka işlevde de, yani “yeni anayasa yapma” sorununa ilişkin ikna etme işlevi için de kullanma isteği çok belirgin görünmekte. Böyle bir gereksinmenin yarattığı bir danışma ve destek arayışı var.
O halde soru: Bir hukuk devletinde böyle bir gereksinme, yapısal ve yasal olarak böyle mi karşılanır? O konuda anayasa hukukunun neredeyse milat öncesi dönemlerden gelen yapısal çözümü “senato” tarzı bir kurumu devlet yapısına oturtmaktır. Kavramın kökeninde Latince “yaşlılık” demek olan “senecta” sözcüğü ve onun türevleri, yüzyıllar boyunca geliştirilerek şimdi mecazen “akil” sıfatıyla anlatılmak istenen bütün nitelikleri içermiş olmuyor muydu?
Roma Devleti’nin yapısıyla ve Türkiye Cumhuriyeti’nin 1961 Anayasası’yla öngörülen senato modeli akılcı bir çabayla bugünlerin beklentilerini karşılayacak biçimde geliştirilemez miydi?
Şimdi olanca açıklığıyla ortaya çıkmış olan bocalayış, kararsızlık ve ufuksuzluk tablosu gösteriyor ki, yeni anayasa yapma denen süreçte şimdiye kadar havanda su dövülmüştür. Bu boşluğu derme çatma, ne olduğu belirsiz ve hukuk dışı çarelerle gidermeye çalışmak, olacak iş değil. Sayın Erdoğan’ın ülkeye serpiştirdiği akil heyetler Osmanlı padişahlarının ayan meclislerinden de kuralsız, antidemokratik ve yetersiz. Üstelik tek kişinin dağıttığı bir “ülfet” görüntüsü de var. Bazı ev hanımlarının beyleri şöyle payladığını duyar gibi oluyor insan:
“Amma beceriksiz adamsın, akil adam bile olamadın. Olsaydın, uçaklarla bir yerlere gider, sürece inandırılmayı bekleyenlerin mükellef sofralarında ağırlanırdık!”
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Erdoğan belayı satın aldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Yıkılması gerekiyor!
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- ‘Kar leoparı’ neden cezaevinde
- Ünlü kebapçının kardeşi 20. kattan aşağı düştü!
- Kayyum belediyeyi kapattı!
- Trabzonspor'da ayrılık!
- Elazığspor'dan maça çıkmama kararı!