Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Figür ve Figüranlar
ADA ziyaretinden iyi haberlerle dönenler aynı zamanda armağan olarak siyaset sözlüğümüzü süsleyecek şık terimler de getirdiler. Öğrendik ki örgütün şefi artık bir “figür” olmuştur. Yani, basit biri olmaktan çıkmış, “timsal”liğe yükselmiş, alafranga deyimiyle “sembolleşmiştir”. Neyin ve neciliğin sembolü olduğunu istediğiniz gibi belirleyebilirsiniz; ama başkaları da başka türlü belirlerse kızmamalısınız: Çünkü figür mertebesine yükselmiş olanlar bu nitelikleriyle “kutsanmış” sayılırlar ve kendilerine tapılır. Nitekim ada ziyaretinden şık sözcüklerle dönenler, onu severek bir dediğini iki etmeyip bütün emirlerini yerine getirenlerin bu bağlılığının bir “kült”e dönüştüğünü söylüyorlar. Yine Frenk kökenli olan bu sözcüğün anlamı da aşağı yukarı “tapınma ya da tapınırcasına bağlanma” oluyor.
Kısacası, ziyarete gidenler değme örgüt propagandistlerinin bile akıl edemeyeceği ölçüde etkili terimler bulmuş sayılırlar. Bu ustalığı becerenlerin akan kanları gerçekten dindirecek bir “silah bıraktırma” girişiminde de başarılı olabileceklerine inanmak gerekiyor demek ki.
Şaka bir yana, PKK hareketinin sona erdirilmesi ve aynı vatanın evlatlarının birbirini öldürmekten vazgeçirilmesi kimsenin kolay kolay karşı çıkamayacağı hayırlı bir girişimdir elbet.
Yeter ki, o süreç aynı zamanda suçlunun aklanmasından da öteye yüceltilip tanrılaştırılmasına yol açmasın. Unutulmasın ki, böyle bir “barış”ı lütfen kabul buyuracak kişi pek uzak olmayan bir geçmişte korkunç cinayetlerin de sorumlusudur ve onların hesabını şöyle ya da böyle insanca vermeden hiçbir şey olmamış gibi elini kolunu sallayarak aramıza katılması pek tuhaf olur.
Her şeyden önce, lütfedilen “barış” karşılığında hangi ödünlerin verildiği açıkça bilinmelidir. Örneğin, “anadilde öğretim” ya da “yerel yönetimlerde etnik özerklik” gibi bu Cumhuriyetin temel ilkelerine ve değerlerine ters düşen yanlışlara kadar gidilecek midir?
Bu noktada, böyle bir gerileyişi engelleme ödevi Cumhuriyeti kurmakla ve oklarını bayraklaştırmakla övünen ana muhalefet partisine düşer. İlkeleri anlamsızlaştıranlar “figür”leşirken asıl sahip çıkması gerekenlerin aynı trajedide sessiz figüranlığa düşmesi ayıp değil mi?
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Erdoğan belayı satın aldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- ‘Kar leoparı’ neden cezaevinde
- Ünlü kebapçının kardeşi 20. kattan aşağı düştü!
- Elazığspor'dan maça çıkmama kararı!
- Kayyum belediyeyi kapattı!
- Trabzonspor'da ayrılık!
- Kılıçdaroğlu'na 'Meral Akşener' yanıtı
- Ali Koç'tan çok sert Kayserispor açıklaması!
- Al Nassr'dan Talisca açıklaması!