Mümtaz Soysal

Eşit Statü

23 Temmuz 2011 Cumartesi
\n

\n\n\n

DIŞ ilişkilerimizde ve dış politikamızda ara sıra öyle pırıltılı aydınlanış ve aydınlatışlar ortaya çıkıyor ki, insan ister istemez sevinip geleceğe daha güvenle bakmaya başlıyor. Son örnek, Kıbrıs görüşmeleri dolayısıyla sözü edilen eşit statülü iki devlet temelinde çözümformülü oldu. Diplomasi bürokrasisinde kim bulup geliştirip Sayın Başbakanın söylemine sokmayı başardıysa eli dert görmesin.

\n

O süreçte, varılmak istenen eşitliği anlatmak için tarafların niteliğini belirleyen terimin aynı olmasına özen gösterildi hep. Örneğin Kıbrıs Türk tarafı ile Kıbrıs Rum tarafıya da Kıbrıs Türk toplumu ile Kıbrıs Rum toplumugibi deyimler kullanıldı.

\n

Temel neden, tarafların kendilerine verdikleri devletstatüsünün karşılıklı olarak kabul edilmemiş olmasıydı: Güneyin Kıbrıs Cumhuriyetiunvanını Kuzeyin KKTCsi tanımadığı gibi, iki taraf yine karşılıklı olarak bu sıfatları, kendi anlayışlarına göre sahte, gayrimeşru, gasp edilmişsaydılar. Öte yandan, tarafve toplumgibi kavramlar da gerçeği ifade etmekten uzaktı; çünkü uluslararası arenada Güney, Türkiye ve KKTC dışında bütün dünyanın tanıdığı bir devletti, Kuzeyi ise Türkiye ve KKTC dışında hiçbir devlet devletsaymıyordu. Aslında, çözümsüzlüğün temel nedeni bu statü farkıydı.

\n

Gerçek şu ki, eşitsizliği örtmek ya da telafi etmek için bulunan eşit taraflarca ya da kurucu devletlerce oluşmuş çözümgibi laflar kuruluştaki sakatlığı gidermeye yetmemiştir. Sözcükler bir hukuk terimi olan statükavramının yerini tutmadı. Adadaki iki devletin birbirini devlet olarak tanıması gerekiyor. Adada çözüm isteyen bütün devletlerin ve devletler-üstü kuruluşların da her şeyden önce yapmaları gereken, KKTCyi devlet olarak tanıyıp Güneydeki devleti de aynı yola getirmektir. Bu yapılmadıkça, çözüm istemek, çözüme inanıldığını ilan etmek ikiyüzlülükten başka bir şey değildir.

\n

Eşit statülü bir çözüm formülü, ister müzakere sürecinin temeli ister varılacak çözümün niteliği olarak ileri sürülsün, sorunun özünü oluşturduğu için son derece önemli ve kritik bir kavram. Ankara diplomasisi, boş hedefler peşinde oyalanmak yerine bu noktada yoğunlaşmaya önem verse daha gerçekçi ve etkileyici olmaz mı?

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çelişki Korkusu 19 Mart 2014
Acı 14 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları