Mümtaz Soysal

Ereğli'nin Gülen Yüzü

13 Temmuz 2011 Çarşamba
\n

UZLAŞMA kavramının birdenbire önem kazandığı bu toplum, kendi ülkesindeki bir yerin yıllardır aynı kavramı neredeyse canlı timsal olarak yaşadığını biliyor mu acaba? Evet, Zonguldak ilinin Ereğlisi daha geçen hafta sonu Barış ve Dostluk adlı uluslararası sanat ve kültür festivallerinin tam on sekizincisini yaşayan bir kent. Sabahtan gece yarısına kadar tek saati bile boş geçmeyen bir müzik, tiyatro, dans, şiir, söyleşi furyası ve yelken yarışlarından çocuklar arası uçurtma şenliğine kadar uzanan bir yığın etkinlikle kültürler arası uzlaşmanın tam kendisi yaşanıyor burada.

\n

Vaktiyle Egenin Yunan kentlerinden başlayıp her yıl değişik bağlantılarla sürüp giden ve bu kez Rusya, Ukrayna, Senegal ile Güney Koreyi de içine alan uygar bir kaynaşma süreci bu.

\n

Hepsinde yorulma nedir bilmeyen Belediye Başkanı Halil Posbıyıkla eşinin ve çalışma arkadaşlarının gülümsemeli emeği var.

\n

Ereğli çalışkan, içi dışı güzel insanların böyle bir kenti işte.

\n

Amerikan ve Fransız devrimlerinin ardından gelen Sanayi Devrimi, teknolojiye getirdiği önemli yeniliklerden daha çok toplum düzenlerini derinden değiştiren etkileriyle anılır: Buhar makinelerinin ve madenciliğin bomboş kırları bilinçli işçi yığınlarıyla doldurduğu büyük sanayi merkezlerinin doğuşu, ortaçağ kasabalarının büyüyerek kapitalist zenginliğin nimetlerini ve çelişkilerini yaşamaya başlaması, küçücük köylerin dev sanayi merkezlerine dönüşmesi, kısacası sonraki devrimlerin tohumlarını içinde taşıyan bir devrim.

\n

Zonguldak, elbet değişik boyutlarda ve biçimlerde de olsa bu ülkenin kendince bir tür sanayi devrimini yaşamış olan ilk köşesidir: Yüksek nitelikli kömürü çıkarmak üzere Fransız-Belçika sermayesinin gelişi, ıssız ve fırtınalı kıyıda buharlı gemilere yakıt ve yük olarak kömür vermek için kurulan liman çevresinde bir kentin doğuşu, Anadolu içlerinden ve Doğu Karadenizden akın edip çağdaş işçiliğe adım atan, Batı Avrupadan ve İstanbuldan yeni bir yaşam tarzı getiren insanlar. Zonguldak ve çevresi bu kaynaşmanın coğrafyasıdır.

\n

Merkez, yüzlerce metre derinliğin ıslak ocaklarından kömür karasıyla çıkan işçileriyle, caddelerinin kömür trenleriyle, çağdaşlığı yaymak için çırpınan okumuşlarının çektiği çilelerle bu gelişmenin meşakkatli yüzünü yaşamıştı. Karadeniz Ereğli ise parlak ve gülen yüzünü yaşıyor. Kim bilir, belki de, efsaneye göre kömürü ilk bulduğu söylenen Uzun Mehmetin Kestaneci Köyüne tarihin ve talihin verdiği bir ödül olarak.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çelişki Korkusu 19 Mart 2014
Acı 14 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları