Mümtaz Soysal

Emekliler

18 Ocak 2009 Pazar

TELEVİZYON ekranlarını günlerdir meşgul eden bir münasebetsizkonuşma sayesinde nihayet o da güncelleştirildi: Emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı, bir dönemin Genelkurmay Başkanı.

Meğer Encümen-i Dâniş denen buluşmalarda konuşurken gizli bir terör örgütünün çekirdeğini oluşturmaktaymış.

Dâniş, eski dilde bilgi demek. Daha doğrusu, deneyimlerle, yaşanarak edinilen bilgi. Encümen de komisyon kavramının eski adı. Sayın Karadayı, bunun nasıl bir şey olduğunu Milliyet gazetesine şöyle anlatıyor: 1850 yılından beri var olan bir gelenek. Üst düzeyde görev yapmış insanların bir araya gelip ülke meselelerini konuştukları sohbet toplantıları. Bu geleneği biz de sürdürüyoruz. On beş günde bir, bir araya gelip konuşuyoruz. Sonra, yapılan tespitleri, varılan sonuçları yazılı hale getirip cumhurbaşkanına, başbakana gönderiyoruz. Belki ülkeye bir hizmeti olur diye.

Ardından, o toplantılara katılanlardan örnek olarak bazı adlar sıralıyor. Öyle adlar ki, eski Meclis başkanlarından bakanlara, emekli orgenerallerden büyükelçilere, profesörlerden genel müdürlere kadar her meslekten kişiler var. Uzun yıllar kamu hizmetinde bulunmuş değerli insanlar.

Kasaba kahvelerinden şık kulüplere ve mahfillere varıncaya dek yan yana gelmiş her düzeyde emeklilerin konuşmalarına kulak misafiri olmuş herkes bilir ki, onların konuları kendi yaşamlarından ve deneyimlerinden çıkarılmış derslerle doludur. Hele yüksek mevkilerden geçerek gelmişlerse, gelecek kuşaklar için canlı birer anıt gibidirler.

Saygı gösterilmesi, ama aynı zamanda her zaman bir şeyler öğrenilmesi gereken sohbetlerdir bunlar. Öyle olduğu içindir ki, bazı mesleklerde ve kuruluşlarda bu fırsatları kurumsallaştırma yoluna gidilmiştir. Örneğin, dünyadaki ünlü üniversitelerin emeritüs profesörleri vardır; emeklilik yaşını geçmiş de olsalar akademik çevrede tutulurlar; yeni yetişenlerin onlara danışarak iyi gelişmeleri, bilgi çeşmelerinde susuzluk gidermeleri sağlanır, bizim Harp Akademileri de emekliye ayrılmış yüksek komutanlara kucak açmıştır, yetişen kurmayların onlardaki deneyimden yararlanmaları istenir.

Bu açıdan bakınca, aynı yöntemin emekli büyükelçiler bakımından Dışişleri Bakanlığınca izlenmemiş olması bizim bürokrasimizin eksiklerinden biridir. Bereket, emekli büyükelçiler düşünce üretmek üzere özel olanaklarla meydana getirilen merkez ya da vakıf kuruluşlarında ve üniversitelerde kamu hizmeti vermeyi sürdürürler.

Zaten kamu hizmeti öyle bir kavram ki, onu içtenlikle ve inançla seçmiş olanların bütün hücrelerine işler, bir türlü terk edilmez, vazgeçilmez. Onların sohbetlerinden kötü bir şeyler çıkabileceğini düşünmek bile yanlıştır.

 

mumtazsoysal@gmail.com


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çelişki Korkusu 19 Mart 2014
Acı 14 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları