Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Devletin Üç Hastalığı
TÜRKİYE Cumhuriyeti, devleti ve kuruluş felsefesiyle üç hastalığın tehdidi altındadır.
\nBirincisi, kurucu Mustafa Kemal’i, unutulmaz devrimleri ile birlikte sıradanlaştırma, iktidar düşkünü hırslı bir politikacı sayma ve sonuçta insafsız bir diktatör olmakla suçlama hastalığıdır. Eşsiz kurtarıcıyı insanca tutkularıyla, yetiştirdiği özverili kadrolarıyla, devrimlerinin zorunlu yasaklarıyla eleştirip kötüleyenler hep olmuştu. Öyleleri hâlâ var, basında, dış kökenli üniversitelerde, Cumhuriyet düşmanlarının kanatları altında, uzak ve yakın fesat yuvalarında.
\nYeni olan, bu hastalığın devlet görevlilerine, hatta ulusal kutlamaların yasaklayıcılarına sıçramış olmasıdır. İlkokul antlarından, Gençliğe Hitabe’sinden, Samsun’a Çıkış Bayramı’ndan nankörce vazgeçme belirtileri başka türlü yorumlanamaz.
\nİkincisi, bir başka kurucuya, yani Türk ordusuna reva görülen tutum ve tepeden bakış tarzıdır. Devletin kuruluşu, elbet Meşrutiyetlerden gelen akınlara, Milli Mücadele’nin yerel direnişlerine, Erzurum ve Sivas başta olmak üzere çeşitli kongrelere ve Meclis’e dayanır ama Kemalci ordunun gazi ve şehit kanlarıyla perçinlenen ulusal bağımsızlığın devletin asıl temeli ve en sağlam güvencesi değil midir?
\nBu açıdan, Silahlı Kuvvetler’in onuruyla oynamak hem geçmişe saygısızlık, hem de geleceğin güvencesini zayıflatmak sayılmaz mı?
\nBunlar basit yönetim kusurları değil, birer ulusal ayıp ve devlet hatasıdır. Böylesine trajik durumların anlamlarını sezememek ve düzeltilmeleri için gerekenleri yapmamak, bırakın devlet yaşamını, bireylerin kişisel yaşamlarında da normal aklın kabul edebileceği bir tutum olamaz ve doğal olarak akıl zayıflığı sayılır.
\nDemek ki, devletin üçüncü hastalığı da budur, akıl hastalığıdır.
\nO açıdan bakınca, bireylerin akıl hastalıkları konusunda seyirci kalmayan, hayır kurumlarıyla ve bütün tıp donanımıyla durdurup iyileştirme gereğini duyan bir toplumun, devlet hastalanınca afyon yutmuş gibi uyuşuk durması, ulusa ve onun anlı şanlı kurumlarına, “bağımsız” mahkemelerine, “özerk” üniversitelerine yakışıyor mu?
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Erdoğan belayı satın aldı
- ‘Kar leoparı’ neden cezaevinde
- Kılıçdaroğlu'na 'Meral Akşener' yanıtı
- Elazığspor'dan maça çıkmama kararı!
- Ünlü kebapçının kardeşi 20. kattan aşağı düştü!
- Kayyum belediyeyi kapattı!
- Ali Koç'tan çok sert Kayserispor açıklaması!
- Al Nassr'dan Talisca açıklaması!
- Yetki kısıtlayan teklif komisyondan geçti
- Çete lideri savunma yaptı, tutukluluğa devam kararı!