Mümtaz Soysal

Congolozluk Yerine

23 Ocak 2012 Pazartesi
\n

\n\n\n

ZONGULDAK, eskilerin anlattıkları bir devirde, geçen yüzyılın başlarında, kömür dolayısıyla kendine özgü bir tür sanayi devrimi geçirirken ilginç olaylar yaşamış. Nitelikli madenin o kıyıya çektiği yabancı işletmecilikçe getirilen iş olanakları uzak kırsallardan binlerce yerli insanıameleolarak oraya yığarken, yalnız İstanbulun okumuşları değil, Batı Avrupanın Fransasından, Belçikasından, hatta İtalyasından mühendislerle teknisyenler de gelmiş.

\n

Eskiden köy bile olmayan bir kıyıda kentleşme yılları. Düşünün ki, bir süre sonra, ancak mutasarrıflık olabilen küçük bir yeni kentte Fransa ve İtalya konsolosluk açıyor.

\n

O hengâmede, amelelerleyevmiyeya da başka koşullar yüzünden anlaşmazlık çıkarsa memurlarlakonsoloslar bir araya gelip konferansyapar, yani konuşup tartışarak işçilerin sorunlarına çözüm ararlarmış. Konsolos ve konferans sözcüklerine henüz dili dönmeyen köylü madenciler ikisini birleştirir ve kendilerine kapalı böyle toplantılar için gâvurlar gene congoloz olduderlermiş. Deyim, bir süre genel olarak da, sizden olmayanların gizlice bir araya gelip sizi konuşmaları için kullanılır olmuş. Ama şimdi yok, kimse bilmez.

\n

Kıbrıs sorununun önümüzdeki günlerde New York yakınlarındaki Green Treede çok taraflı bir toplantıyla çözüme bağlanacağını duydukça, bu deyimi anımsamadan edemiyor insan.

\n

Denktaşın hasta yatağında söylediklerinden biri de buna ilişkin: KKTC Cumhurbaşkanı Derviş EroğluyaBen çok taraflı toplantılardan korkarım, aman dikkatli oldemiş. Niçin?

\n

Çünkü, o çeşit toplantılar öncesindeiyi saatte olsunlar”, yani cinli perili dış çevreler çoktan congoloz olarak Türk tarafı için iyi şeylerdüşünüp kumpas kurmuşlardır bile. Onlarla başetmek zordur.

\n

Zaten, yarım yüzyıldır yüzlerce formül denenerek çözülemeyen birleşmesorununun binlerce kilometre uzakta bir ağaç gölgesinde çözüleceğine inanmak için çok saf olmalı insan. Bir kapan vardır mutlaka.

\n

Dolayısıyla, Adada iki bağımsız devletin karşılıklı saldırmazlık ve iyi komşuluk paktlarıyla iki anavatanlı bir garanti altında yan yana yaşamasını öngören, gerçekçi, ayrıntılı ve somut bir Türk planını ortaya koymaktan başka çare kalmamıştır.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çelişki Korkusu 19 Mart 2014
Acı 14 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları