Mümtaz Soysal

Bilmezliğin Çıkmazları

10 Haziran 2011 Cuma
\n

\n\n\n

BİLMEK, düşünen insanı yavaşlatır; bilinenlerin hepsini tartıp karar vermek zaman alır. Bilmezliğin cesareti bambaşkadır.

\n

Seçime giden Türkiyede seçim sonrasının keşmekeşi şimdiden belli oldu; Başbakan başkanlık sistemine geçiş sürecini başlattı bile. Bakanlık sayısının azaltılması ve bakan yardımcılığını sisteme sokma kararı bunun ilk belirtisi. Türkiye, parlamenter sistemden koparılarak çok değişik bir başka devlet düzenine çekilmek isteniyor. Bunun ne demek olduğu, ne gibi güçlükler ve şaşkınlıklar yaratacağı tam bilinmeden.

\n

İyi kötü bir buçuk yüzyıllık geçmişi olan parlamentolu sistemden tek kişiyi öne çıkaran bir sisteme geçişin ne gibi frenler ve dengeler gerektireceği iyi düşünüldü mü acaba? Özellikle, daha öncesinde altı yüzyıl boyunca padişahların hükümran olduğu bir ülkede?

\n

Sayın Başbakan tarihçi ya da hukukçu değil; olması da gerekmiyor.

\n

Böyle bir hevese kapılmış olması pek şaşırtıcı sayılmaz. Ama çevresindeki ulemadan bir kısmının hemen kollarını sıvayıp bu işe soyunmuş olması tuhaf değil mi? Onlar ki, en azından Amerika Birleşik Devletlerindeki tam ve Fransadaki yarım başkanlık sistemlerinin o ülkelere özgü oluşumlardan doğduğunu, ne gibi sorunlarla rizikolara ve önlemlere yol açtığını bilmelidirler; nasıl oluyor da böyle bir işe soyunabiliyorlar?

\n

Ürkütücü bir fırsatçılık ya da acıma duygusu uyandırıcı bir açlık ve ikbal düşkünlüğü mü? Değişikliğin yaratacağı keşmekeşi hiç mi düşünmezler?

\n

Haydi onları geçelim, ya parlamenterler?

\n

Şimdiki sistemin onlara kazandırdığı yetkilerin ellerinden kayıp gitmesine nasıl razı olabilirler? Şimdiki bakanlık beklentileri yerine, başkanın sekreteri olmak çok mu imrenilecek bir durumdur? Hele, bir süre sonra başkan Gitdediğinde milletvekilliğine dönmek bile mümkün olmayacaksa?

\n

Bu, başkanlık sistemiyle birlikte mutlak biçimde uygulanacak olan güçler ayrılığının sonuçlarından sadece biri. Başka birtakım sonuçlar daha var ki, şimdiki milletvekilleri onları iyi bilseler öyle bir sisteme hiç yanaşmazlar.

\n

Kısacası, yalnız kendi haklarını ve özgürlüklerini düşünen sıradan vatandaşların değil, deneyimli politikacıların, hukukçuların ve bürokratların da iyi düşünerek oy kullanmalarını gerektiren bir seçim ortamındayız. Tek adamın seçimden sonraya ilişkin niyeti belli olduktan sonra, onun çeşitli açılardan beğenilebilir bulunacak öbür projelerinin üzerine bu niyetin gölgesi düşmüştür.

\n

Bu açıdan bakınca, Başbakan belki ancak sonra farkına varacağı bir strateji hatasına düşmüyor mu? Geçmiş başarılarıyla ne kadar övünürse övünsün ve sergilediği projeler ne derece parlatılırsa parlatılsın, gelecekteki başkanlık sıfatıyla kişisel tutumuna ilişkin kuşku yaratarak bunların hepsini sıfırlayan bir izlenim vermiş olmuyor mu?

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çelişki Korkusu 19 Mart 2014
Acı 14 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları