Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Anayasa Yanıltısı
YENİ anayasa lafından geçilmeyen bir dönemde anayasa konusunun geçmişini, anlamını ve geleceğini düşünmeden kolları sıvayıp masaya oturmak olmaz. Hele yazılacak metnin, önüne “yeni” sıfatı kondu diye gerçekten yeni gereksinmeleri karşılayarak bütün sorunları çözeceğini sanmak büyük saflıktır.
\nİyi bilinmelidir ki, toplumun tarihsel gelişme çizgisine sağlam oturtulup daha önceki aşamaların doğal olarak gösterdiği geleceğe yönlendirilmemiş her anayasa geçersiz kalmaya mahkûm sayılır.
\nAnayasalar, Onsekizinci Yüzyıl sonlarında Batı Avrupa’da ve Kuzey Amerika’da ortaya çıkıp “anayasacılık” diye adlandırılan bir akımın ürünüdür. İnsanları özgür yaşatmanın ve keyfi zorbalığı önlemenin ilkelerini derli toplu ortaya koyarak yöneticileri o metinle bağlamak diye özetlenir bu akımın amacı. Akımın doğduğu ülkelerin önceki dönemlerinde de ilan edilen ya da baştakilere kabul ettirilen benzer metinler hep olmuş. Anayasacılığın özelliği, onlardaki ilkeleri bütün toplumu, hatta yasa yapıcıları bağlayan metinlerle bir tür toplum sözleşmesine dönüştürme çabası oluşudur.
\nOsmanlı Meşrutiyetleriyle anayasacılık akımını tatmaya başlayan bizim toplum bu yolda pek yaya kalmış sayılmaz. Kurtuluş mücadelesini bile bir Meclis’le ve Teşkilat-ı Esasiye yasasıyla başararak kurulan Cumhuriyetin anayasacılık sicili birçok ülkeninkinden daha iyi. 1924 ve 1961 anayasalarının da doğuştaki eksikleri giderip yeni kurumlar ve kurallarla gerekli çağdaşlaşmayı sağladığı yadsınamaz. Kusurların çoğu 1982 metninden kaynaklanıyor. Büyükçe bir bölümü yakın geçmişteki anayasa değişiklikleriyle düzeltildi; düzeltilmemişleri düzeltmek de güç olmasa gerek. Anayasa düzeltmeyi abartmanın başka nedenleri var.
\nAsıl sorunlar, AKP iktidarının ulus kavramını pekiştirecek ekonomik ve yapısal reformlar yerine etnik açılımlar batağına saplanmasından ve yargı kurumlarındaki “icraat”ıyla kadrolaşma tutumundan kaynaklanıyor. Bu şaibelerin yarattığı durum ortadayken, aynı iktidarın “yeni anayasa” vurgusu böyle bir durumu anayasayla kalıcılaştırma ve başkanlık sistemi ucubesini bir an önce gerçekleştirme niyetinden başka türlü yorumlanabilir mi?
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Erdoğan belayı satın aldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- Yıkılması gerekiyor!
- Ünlü kebapçının kardeşi 20. kattan aşağı düştü!
- ‘Kar leoparı’ neden cezaevinde
- Trabzonspor'da ayrılık!