Hikmet Çetinkaya

Yüreğim Yangın Yeri... (08.09.2012)

08 Eylül 2012 Cumartesi
\n

\n\n\n

Evlere düşen bombalar, duvarları delip geçen patlayıcılar, kışlanın dışında kurulan bir çadırın altında gözyaşlarına boğulan, soluk alıp veremeyen analar, babalar, kardeşler ve eşler...

\n

Bir acı...

\n

Bu bir alev...

\n

Dalga dalga göğe yayılan kızıl bir bulut...

\n

Analar ağlamasın değil mi, düşman sevinmesin.

\n

Analar, babalar, herkes ağlıyor...

\n

Afyonkarahisar halkı ağlıyor!

\n

Sayın büyüklerimiz televizyon ekranlarında açıklama yapıyor:

\n

Takdiri ilahi!

\n

Ortada büyük yanlışlık var, ortada vurdumduymazlık var...

\n

Bakan beyler, işi Tanrıya havale edip rahatlıyorlar...

\n

Nasıl olsa yine birkaç Mehmet, Ahmet, Hüseyin...

\n

Onlar şehit!

\n

Haydi gelin bağırıp rahatlayalım hep birlikte:

\n

Şehitler ölmez, vatan bölünmez!

\n

25 asker paramparça oluyor, bedenleri havaya uçuyor, 500 metre ötedeki evlerin çatıları çöküyor, duvarları deliniyor.

\n

Nasıl oluyor bunlar nasıl?

\n

***

\n

Gökyüzü bir alev topu... Bir süre sonra barut kokusu yayılıyor çevreye...

\n

Afyonkarahisar halkı ayakta...

\n

Sabahı bekliyorlar, günün ışımasını.

\n

O sessizliğin içinden acılı bir ırmak geçiyor, duyguların çekip gittiği vadilerde, Kocatepede anılarla baş başa kalınıyor.

\n

Acı...

\n

Gözyaşı...

\n

Hepsi bir arada...

\n

Yeni bir gün başlıyor!

\n

İki astsubay, iki uzman çavuş, 21 er...

\n

Erlerin bazıları kısa dönem askerlik yapıyorlar...

\n

Daha bu hafta gelmişler kışlaya!

\n

Sayımda onlar var!

\n

Onları seyreden gökteki yıldızlar!

\n

El bombalarını sayıyorlar bir, iki, beş, ondiyerek...

\n

Tabur komutanı lojmanında belki dizi film izliyor.

\n

Bir haftalık erin elinde pimi çekilmiş bomba mı var? O saatte Susurluktan kamyonla geldiği söylenen bombaların sayılması buyruğunu kim verdi?

\n

Şimdilik bilinmiyor!

\n

Bilinen tek şey var benim ülkemde... Halkım buna inanmış, ne diyeyim...

\n

Şehitler ölmez, vatan bölünmez!

\n

Karşı tepede Mustafa Kemalin sacdan yapılmış o bilindik kalpaklı görüntüsü...

\n

Altında kurulan çadırlar...

\n

Alev alev yanan gökyüzü...

\n

O parçalanmış ve havaya uçmuş genç bedenler...

\n

Söyleyin analar ağlamasın!

\n

Sorumlu, sorumsuz beyler, paşalar...

\n

Sizin yüreğiniz nasıl, neler düşünüyorsunuz?

\n

Takdiri ilahi mi, alın yazısı ?

\n

Bir yaşamın içinde, karanlık dehlizlerde, denizlerde, sınır boylarında...

\n

Bir teknede 100’den fazla kişi, 50’si ölüyor... Yarısı çocuk... Teknenin ambarına konulmuş ve kapısı kilitlenmiş...

\n

Umuda yolculuk ölüme yolculuk olmuş...

\n

Kimi evlatlarımız şehit düşmüş, ölmüş...

\n

Alışığız bunlara biz, yarın sabah unuturuz...

\n

Nasıl unuttuk Uğur Mumcuyu, Musa Anteri, Hrant Dinki, Sivası...

\n

Nice kıyımlar, ölümler bize vız gelir!

\n

***

\n

Afyonkarahisar halkı yas içinde...

\n

Acılı, tasalı, hüzünlü.

\n

Ellerinden bir şey gelmez, onlar da biliyorlar.

\n

Çevredeki evler, çevreye dağılan bombalar, hasar görmüş araçlar...

\n

Yazı yazmakta zorlanıyorum.

\n

İçimde bir fırtına, dinmek bilmeyen.

\n

Kimdir bu ölümlerin sorumlusu?

\n

Ortaya çıkarılacak mı?

\n

Biliyorum bir iki komutan görevden alınacak, yargılanacak...

\n

Sonuç?

\n

Biliyorum sıfıra sıfır elde var sıfır...

\n

Ne olacak yani!

\n

Birkaç Mehmet, birkaç Ahmet, birkaç Hasan...

\n

Bir de şehit maaşı...

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları