Hikmet Çetinkaya

Vatan haini nasıl olunur...

28 Mayıs 2016 Cumartesi

Kasalar-masalar, 17/25 Aralık, İranlı damat Rıza Sarraf, anlı şanlı bakanlarımız, uçak dolusu külçe altın, Atatürk Havalimanı, yolsuzluk soruşturmalarının üzerinin örtülmesi, Cemaat-paralel devlet...
Türkiye’nin üstünü örttüğü bir başka deyişle kapattığı yolsuzluk dosyasındaki adlar, savcı Bharara’nın dosyasında yer alıyor.
Soruşturma belgelerinde Türkiye’nin yakından tanıdığı adlar var.
Sarraf ve eski bakanlar...
Muammer Güler, Zafer Çağlayan, Egemen Bağış, eski Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan...
Savcı Bharara, 17 Aralık fezlekesini kanıt olarak sundu...
Haberi okurken düşündüm ve şu soruyu sordum:
“Savcı Bharara yoksa paralel devletin, FETÖ’nün ABD’deki kolu mu?”
Olur olur!
Metro Turizm otobüsüyle Muğla’dan İstanbul’a gelen bir kız öğrenci uyurken yanı başında mastürbasyon yapan muavin G.G. bu çirkin, aşağılık olaydan, “Şeytana uydum abi” diyerek paçayı kurtarıyor...
İşin tuhaf yanı otobüs şirketinin sahibinin yaptığı açıklama:
Paralelci pislikler, vatan haini olduğunuzu biliyoruz... Hizmetin selameti için mi Metro’yla uğraşıyorsunuz? Vallahi sizden korkulur.”
Ben de şu Savcı Bharara’ya taktım kafayı...
“Savcı paralelci ve Türk düşmanı olabilir...”
Bizim Rıza İranlı...
Para aklama için piyasaya çıkmış, 28 yaşında milyarlarca doların sahibi olmuş, İran ambargosuna karşı bir yöntem geliştirmiş, falan falan.
Rıza’nın, aynı işi yapan arkadaşı, ortağı Zencani İran’da tutuklanıp idam cezasına mahkûm edildi.
Rıza, paçayı kurtarmış, kafasını dinlemek için gittiği Miami’de polisçe mi yakalanmıştı yoksa savcıya anlaşmalı olarak her şeyi anlatıp uzlaşmayı mı planlamıştı orası tartışma konusu ve biraz karışık...

***

Bu ülkede kendini Atatürkçü, ulusalcı sanan faşistler, dinciler, yobazlar, havuzdan beslenen yalakalar, Menemen testisi gibi dizilmiş hödükler altı yıl önce Cumhuriyet’e “Ergenekoncu, darbeci” diye saldırırlarken, şimdilerde şöyle diyorlar:
“Vatan haini, casus, paralelci...”
Yuh olsun size!
Altı yıl önce cemaatle kol kola yürüyen sizdiniz, sizdiniz Yarbay Ali Tatar’ın intiharına neden olan...
Attığınız manşetler, yazdığınız yazılar arşivlerde...
Şimdilerde vatan haini, casus, paralelci olan yine Cumhuriyet gazetesi.
Hedefte Can Dündar var, Erdem Gül, Ceyda Karan ve ben...
Perşembe günü muhabirimiz Canan Coşkun’un duruşması vardı, savcı, 23 yıla dek hapis cezası istiyordu arkadaşımız için.
Suçu neydi Canan’ın?
Kimi yargıç ve savcıların indirimli fiyatla lüks konut sahibi olmaları.
Bu haberin belgeleri vardı...
Bir gazeteci bunu haber yapar...
İşi bu!
Böyle haber yaptığınız zaman hakkınızda hemen soruşturma başlatılır ve dava açılır...
Terörü lanetleyen bir Müslümanın gözyaşlarını, acısını yansıtan bir çizimi köşenize koyduğunuzda soluğu Çağlayan Adliyesi’nde alırsınız.
Eğer gerçekleri yazarsanız, size “vatan haini, casus, paralelci” derler...
Oysa Cemaatin devletin tüm olanaklarını kullanarak devletin tüm duyarlı kurumlarında nasıl kadrolaştığını, bu yüzden hakkımda 200’e yakın dava açıldığını çok yazıp çizdim...
Unutkan bir toplum, ne yapabilirim!

***

İranlı damattan, Savcı Bharara’dan başlayıp Canan Coşkun’a, casusluğa, otobüsteki cinsel saldırıya gelip kafanızını iyice karıştırdım...
Aslında benim de kafam karışık...
Rıza, 50 milyon dolar kefalet verip tutuksuz yargılanmasını istedi ama savcı “Hayır” dedi...
Önümüzde yaz var...
Sıcak geçecek sıcak...
Perde yeni açıldı, oyun başlamadı daha!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları