Çocuklar Ölüyor,

Tutkular vardır, yaşanmamış hayatlar, ölümler vardır, aşklar...

Analar vardır çocuklarının gelmesini bekleyen, analar vardır çocuklarına kavuşan.

Kadınlar vardır üç çocuğuyla yalnızlığın derin sularında çırpınan, bir gün eve dönecek olan babalarını bekleyen.

Ölümün o görünen yüzünden, gece düşünde gördüğü yavuklusunun sabah ölüm haberiyle sarsılan.

Gündoğumları vardır, günbatımları, top sesleri, füzeler, bir evde oturan ana, baba ve dokuz çocuk.

Uçaklar bombalar ve vurur o evi...

Çocukların paramparça olmuş bedenleri vardır...

Suriye’de 90 gün zindanda, hücrede kalan, hücrenin çatlak duvarlarına bakarak kimi zaman umutlanan, kimi zaman ölüm sırasının kendisine geldiğini düşünen gazeteci vardır.

***

Açık grevleri vardır, ölüm oruçları...

Şehitler vardır ay yıldızlı bayrağımıza sarılan.

Yoksulu vardır, gözlerde derin bir acı, yüreklerde sızı vardır, boşaltılan köyler, yakılan ormanlar...

Ağlayanlar vardır.

Umutla umutsuzluğun kördüğüm olduğu yarı geceler, sisli sabahlar, durgun ırmaklar.

Berfo Ana’lar vardır, Mesut Baba’lar, yüreklerinde 30 yıldır bitmeyen acıyı taşıyan.

Nice faili meçhuller vardır, faili belli olsa bile derin yapılanmaların içinde gizlenen, nedense bir türlü ortaya çıkarılmayan.

Canavarlaşmış duygular vardır, tüm dünyanın göz yumduğu Gazze bombalanıp yıkıntıya dönüşüp cayır cayır yanarken.

Emperyalizmin acımasızlığı vardır, sömürü vardır...

Ezilen halkları vuran, yok eden, iç savaşa götüren, din, dil, ırk, mezhep ayrımcılığı yapan güçler vardır, uzaktan seyreden.

Hayal ve gerçek vardır...

Emperyalizmin taşeronluğunu yapan din bezirgânları vardır, demokrasi ve özgürlük masalları anlatan.

***

Şöyle bakın ufuk çizgisine, mavinin üzerinde bir leke vardır, görürsünüz...

Topu vardır, füzesi, uçakları...

Tankı, füzesi, insansız uçakları olmayan Filistin... Acımasız İsrail...

Ve o ülke, yani İsrail, Nobel Barış Ödülü alan Obama tarafından destekleniyor.

Uykuyu, vicdanı, geceyi, aşkı, bebeleri, sivilleri...

Her şeyi vurup geçiyor.

Acımasızlığın pençesini o insanların üzerine geçiriyor...

Birileri bir yerlerde sanki tüm dünyayla alay ediyor:

“Ateşkes!”

Oy için yapılıyor bunlar ey insanlık...

Kan üzerinden siyaset!

Çocuklar öldürülüyor!

Gençler, yaşlılar!

İsrail’de seçim var...

***

Ey insanlık, açın şu “hayatın perdesi”ni, çekin yukarıya ve bakın biraz olsun dışarıya.

Yaşamı aramayın dört duvar arasında.

Küflü ve nemli sabahlarda uyanmayın.

Kirlenmiş, nasırlanmış yüreklere bakmadan, insan olmanın, onurlu yaşamanın yol haritasını çizin.

Akan kanı durdurun Gazze’de, Irak’ta, Libya’da, Afganistan’da, Pakistan’da...

Benim güzel yurdumda!

Savaşı değil barışı getirin!

Akan bir ırmak vardır, umut vardır, hüzün.

İnsansız uçaklar, o kör terör, akan kan, sevda, umut...

Yakmayın okulları, öldürmeyin çocukları!

Kin, intikam duygularınızı değil, insanlık duygularınızı öne çıkarın.

Bir yaşam vardır!

Aydınlık bir sabah, derin vadiler, masmavi bir gök vardır...

Hayatlar vardır, hayatlar!

Hiç yaşanmamış...

Çocuklar ölüyor ey insanlık!..

Zalimlere karşı ayağa niçin kalkmıyorsun?