Hikmet Çetinkaya

12 Eylül Faşizmive Bugün...

12 Haziran 2012 Salı
\n\n\n

Yıl 1987... Aylardan haziran...

\n

Ankara Sıkıyönetim Savcısı Nurettin Soyerin İzmirin Mordoğan ilçesindeki yazlık evinde Uğur Mumcuyla birlikte sohbet ediyorduk.

\n

Soyer, 12 Eylül döneminin Ankara Sıkıyönetim Komutanı Korgeneral Recep Ergunla ilgili bir anısını anlatmıştı...

\n

12 Eylülden sonra savcılık karakol timi bir operasyon yaptı. Bu operasyon sonunda 5-6 tabanca, 500’ün üzerinde mermi ele geçti. Operasyon gece yapılmıştı. Sabah silahları bana getirdiler.

\n

Ben biliyorum ki, Emniyette bir tabanca bile yakalandığında ödüllendirmeler oluyor. Polislere hemendedim komutana gidiyoruz, şeflerini de aldım. Şefi emir subayının yanına bıraktım. Kendim içeri girdim.

\n

Ergun Paşaya İyi haberler var komutanımdedim.

\n

Baktım yüzü çok gergindi. Bana buyrundedi. Ben:

\n

Uzun namlulu silah yakaladık 5-6 tane. Çok sayıda mermi. Bu silahlar önemli katliam ve faili meçhul cinayetleri aydınlatacak.

\n

Recep Ergun çok kızdı ve bana şu yanıtı verdi:

\n

Bırakın bunları, Kızılayda solcular pankart asmış. Gidin onları yakalayın. Silah önemli değil. Zaten ülkücüler sinmiş. Gidin solcuları yakalayın. Solcular boş durmuyor....”

\n

***

\n

Ankara Sıkıyönetim Askeri Savcısı Soyer, Recep Ergunun bu çıkışına şöyle yanıt verir:

\n

Pankart asanların failini de yakalarız. O da bizim görevimiz. Ama siz pankartı silahın önüne mi geçiriyorsunuz?

\n

Recep Ergun:

\n

Evet, ben pankartı silahlardan daha önemli görüyorum. Ülkücüleri tecrit ettik. Geçin efendim bunları, geçin...

\n

Soyer, dayanamayıp yanıt veriyor Erguna:

\n

Ama bu silahlarla insanlar öldü. Biz bu adamları yakalamışız silahlarıyla birlikte.

\n

Ergun Paşa:

\n

Beni ilgilendirmez, beni ilgilendirmez... Ben istemiyorum bu silahları...”

\n

32 yıl önce yaşanmış bu olay...

\n

Şimdi düşünün ve kendi kendinize sorun:

\n

32 yıl içinde ne değişmiş Türkiyede?

\n

Sıkıyönetim mahkemelerinin yerini Devlet Güvenlik Mahkemeleri almış...

\n

Daha sonra ne olmuş?

\n

Apoletsiz özel yetkili mahkemeler kurulmuş...

\n

Peki 32 yıl içinde düşünce değişikliği olmuş mu?

\n

Olmamış!

\n

Üniversitelerde parasız eğitim isteyen gençler terör örgütü yaftası asılarak yargılanmış ve 8.5 yıla mahkûm olmuş.

\n

Kimi poşu taktığı için otobüs durağında beklerken gözaltına alınıp 23 yıl hüküm giymiş...

\n

Mersinde 17 yaşındaki çocuk 10 yıl hapse, binlerce lira para cezasına çarptırılmış, cezası ertelenmemiş.

\n

Silivride yatan meslektaşlarımın evlerinde silah ve mermi mi bulunmuş?

\n

Hayır!

\n

***

\n

12 Eylülün yasakçı kafası günümüz Türkiyesinde de geçerli...

\n

ÖYMlerde yeni bir düzenlemeye karşı çıkanlar saf tutup koro halinde bağırıyorlar:

\n

Darbecilere af geliyor!

\n

Bu ülkede darbecilerden elbet hesap sorulsun!

\n

Buna karşı koyan mı var?

\n

İnsaf!

\n

500 üniversite öğrencisi, 90 gazeteci tutuklu bugün...

\n

Silivri duruşmaları Cemil Çiçekin deyişiyle pehlivan tefrikasınadöndü...

\n

Balbay, Tuncay, Hikmet Çiçek, Soner Yalçın, Müyesser Yıldız, Barış, Deniz vb. gibi arkadaşlarımız aylardır, yıllardır zindanda.

\n

Bir yandan kürtaja yasak getirilmesi, öte yandan suçluyla suçsuzun aynı torbayakonması toplumun büyük kesiminin vicdanlarını sızlatıyor.

\n

***

\n

12 Eylül düzenlemesi daha yasakçı bir kafayla düzeltilemez...

\n

Eğer demokrasiyi ve özgürlükleri yaşam biçimi olarak görmezsek, 12 Eylül süreci sivil giysiliolarak sürer.

\n

Bugün ülkeyi yönetenlerin Uğur Mumcunun yazdığı 12 Eylül Adaletikitabını okumalarını öneririm...

\n

Askeri savcı Nurettin Soyerin anlattıkları yakın tarihimize ışık tutuyor...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları