Yıl 2004. 234 yolcu ve 9 personeliyle Haydarpaşa Garı’ndan Ankara’ya hareket eden ‘Yakup Kadri Karaosmanoğlu’ treni hızla yol almaya başladı. Hızla yol almak zorundaydı, çünkü o ‘hızlandırılmış tren’di. Yetkililere göre, bu bir demiryolu devrimiydi. Almanya’da, Fransa’da, Japonya’da olduğu gibi Türkiye’de de trenler artık ‘hızlı’ oluyordu. Oysa ne demiryolunun rayları ne de rayların döşeli olduğu arazi bu trenin hızlı gitmesine uygundu. Makinistlere sadece ‘bas gaza’ denmişti. “Bu iş tehlikeli, yapmayın, etmeyin” diyen bilim adamlarına kulak asılmamıştı.

Aklın alacağı iş değildi...

Yol eski, ray eski, tren eski… Kafa eski…

Tren Pamukova yakınlarında gecenin karanlığında devrildi. 41 kişi öldü.

Türkiye ayağa kalktı. Bütün ülke acı içinde sarsıldı. Ajanslar faciayı bütün dünyaya duyurdular. Medya ve kamuoyu kazanın nedenini öğrenmek istiyordu. Tartışmaları gündeme getiriyor, suçlu ve sorumlu arıyordu. Sorumlulardan biri, Demiryolları’nın o günkü genel müdür yardımcısı kazanın nedenini televizyonların canlı yayınında açıkladı:

“Takdir-i İlahi!”

İnsanların kanı dondu. Cehaletin, umursamazlığın, vurduymazlığın, inadın bedeli Allah’a havale edili-yordu. “Hehalde bu tavrın hesabı bu sorumlulardan sorulur” diye bekleyenler fena halde yanıldılar. Olay unutulurken sorumlular koltuklarında kaldılar.

***

Yıl 2009. Üniversite öğrencisi 7 genç Ankara’da doğalgazdan zehirlenerek öldü. Hepsi pırıl pırıl çocuklardı. Kimi kimya okuyordu, kimi uluslararası ilişkiler... Kimisi hukuk, kimisi mimarlık… Gelecekleri vardı, umutları vardı. Aileleri, sevgileri, sevgilileri vardı. Bir gece sessizce öldüler. Doğalgaz yüzünden.

Türkiye ayağa kalktı. Ajanslar haberi tüm dünyaya duyurdular. Kamuoyu ve medya olayın nedenini öğrenmek istiyordu. Suçlu ve sorumlu arıyordu. İhmal mi vardı? Doğalgaz şirketinin kontrolleri yetersiz miydi? Kontrole giden ekibin ihmali mi vardı? Baca standartlara uygun muydu? Erken uyarı sistemi neden kullanılmıyordu? Daha birçok soru vardı. Gazeteciler hepsini peş peşe sıraladılar. Kime? Ankara’nın Doğalgaz Müdürü’ne.

Doğalgaz Müdürü, abuk subuk laflar etti. Sorular geldikçe inandırıcı cevaplar vereceği yerde kesti attı:

“Kısa kesin, bugün cuma.”

Müdür Bey Cuma’ya gidecekti. Acelesi vardı. Gazetecilere “Hayırlı Cumalar” dilemeyi de ihmal etmedi. Kalktı, Cuma’ya gitti.

***

‘Hızlandırılmış tren’ faciası yaşanıyor. 41 kişi ölü-yor. Sorumlu olan kişinin açıklaması ‘Takdir-i İlahi’...

Doğalgaz faciası yaşanıyor, 7 üniversite öğrencisi ölüyor. Sorumlu olan kişinin açıklaması, ‘Fazla soru sormayın, bugün cuma’..

Sizce neden böyle yapıyor, böyle konuşuyorlar? Ölümlerde, facialarda bile..

İnançtan mı? Yoksa inattan mı?

‘Devir bizim’ inadı mı? Yüzde 47 inadı mı?

hikmet.bila@ntv.com.tr