\n\n\n

Benim zenginlerle pek yakınlığım yoktur. Çünkü afralarından tafralarından geçilmez. Tavus kuşu gibidirler. Hep kabarırlar. Bu da benim pek hoşuma gitmez. Arkadaşlarım, genellikle alçakgönüllü insanlardır. Zengin insanla ilgili olarak övgüde bulunulsa yalaka, yergide bulunulsa bu defa “Avantası yok da onun için böyle yapıyor” gibi garip değerlendirilmeler yapılır. Bu tip insanlar, biraz fazla göz önünde olduklarından olsa gerek. Ben de sık sık onlarla tartıştığım için eleştirilirim. “Ne zarar gördün ki paradan, zenginlere karşısın” gibi benzer sorularla karşılaşırım. Hakları da yok değil aslında. Bu zamanda onlara karşı gelmeyi, kahramanlık(!) gibi düşünenler var. Tabii böyle olunca da benim eleştirilerim onlara farklı görünüyor.

F.Bahçe, hepimiz biliyoruz ki bir kaos içinde. Yeni bir kongre tasarlanıyor. Tabii yeni başkan adayı ilim ve fen adamı olacak değil ya. Kasaba veya kentlerin veya köşebaşlarının trilyoneri olacak. Buna da razıyız ama en azından toplumsal biri olsun. F.Bahçe yönetim kurulunda görev yapan Mithat Yenigün mesela. Bilmem tanır mısınız? Çünkü yönetimde ‘hava’ yapmaz. Sessiz sedasız çalışır. Anadolu’da yetişmiştir ama İstanbul beyefendilerini solda sıfır bırakır. Yönetimde var mı? Yok mu? Bilemezsiniz. Aslında şu anda F.Bahçe Kulübü yönetim kurulunda ve dış ilişkilerden sorumludur. İyi bir işadamı ve değerli bir mühendistir. F.Bahçe için gerçekten canla başla çalışmıştır. Ne yazık ki böyle insanlar, kulüp başkanlığı görevine pek getirilmiyor. Değer yargıları tepetaklak olmuş ülkemizde.

Vaktiyle Memduh Eren ve bazı arkadaşlarla birlikte ‘F.Bahçeliler Derneği’ diye bir dernek kurmuştuk. Hedeflerimiz arasında en önemlisi bir milyon üyelik vardı. Önce İstanbul’da, sonra da çevre illerde kurulmaya başlandı. Ama o günkü F.Bahçe yönetimine hâkim olan Semih Bayülken ve yandaşları, aleyhte propaganda yaptılar. Hatta ne gariptir ki “Bunlar, F.Bahçe’yi güçlendirmek değil de kendi ideolojilerini Anadolu’ya yaymak istiyor” gibi suçlamalarda bulunarak, bu gelişmeyi baltaladılar. Mithat Yenigün dış ilişkiler görevini kabul ettikten sonra, bıkmadan usanmadan Anadolu’yu karış karış dolaştı. O yetmedi, Avrupa’da kuzeyden güneye bir sürü ülkeye gidip, F.Bahçe derneklerinin açılmasına ön ayak oldu. Şimdi direklerinde F.Bahçe bayrakları da dalgalanıyor. Sanıyorum dünyadaki toplam sayıları 150. Yani bir anlamda bir başka F.Bahçe dünyası yarattı. Alın size işte bir Başkan. Şair’in dediği gibi; “Derya içindeyiz, deryayı bilmeyiz”. Şimdi septikler; “Halit Deringör’ün acaba Yenigün’den bir beklentisi mi var?” diyebilirler. Ama bu konuda herhangi bir savunma yapmak istemem. Beni bilenler bilir. Bilmeyenler de bilenlerden öğrenebilir.