Güray Öz
Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Teori Sabırlıdır Zaman Beklemez

04 Mart 2016 Cuma

AKP yandaşı gazeteci yüzünde gülücükler açarak anlatıyor: Başkanlık anayasası tamam gibiymiş; 330 çoktan bulunmuş, eksik gedik tamamlanmış, MHP “ulusal” görevini yerine getirmeye hazır, Arınç’lı Arınç’sız iç muhalefetten kaynaklanacağı varsayılan fire ise hayaliymiş. Öyleyse bizler de başkanlık sistemi karşıtları olarak rüya görmekten vazgeçmeli miymişiz. Başımıza ne gelecekse boynumuz kıldan ince miymiş; karalar bağlama zamanı gelmiş mi çoktan!

***

Kazın ayağı öyle midir bilemiyorum. Gerçekten de MHP dışındaki iki muhalefet partisi “hem ağlarım hem giderim” diyen yeni gelin pozunda, “Komisyona girseler mi girmeseler mi” bilemiyorlar. “Başkanlık olacaksa, peki nasıl olsun?” tartışmasına yeşillendiklerini zarif demeçlerinden, politik kıvraklıklarından anlıyoruz. Uzun söze gerek yok, söyleyelim geçelim; başkanlık sistemi yurttaşın elini kolunu doksan dokuz yerden bağlama düzeni, dümenidir. Uygulandığı bütün ülkelerde öyledir; hele “Türk Tipi” olanı, piyasada alıcısı bol, “otoriter demokrasi”nin pek berbat bir biçiminden başka bir şey değildir.

***

Size yer yok yani o “demokrasi”de. Bugüne kadar “Türkiye’nin temel sorunlarını Parlamento’da tartışalım, orada karara bağlayalım” mantığıyla hareket ettiniz. Bu “ilkeyi” Meclis’te çoğunluğa sahip olmadığınız halde “halisane” savundunuz. Pek sevdiğiniz, hayran olduğunuz “Temsili Demokrasi”nin ancak halkın aktif katılımı ile az buçuk temsil yeteneği kazanabileceğini ise hep es geçtiniz, geçiyorsunuz. Peki, halk nerede? Halkın kendi sorunlarına nerelerde kararlı bir şekilde sahip çıktığına bakar, haklar için kavga etmenin Meclis kulislerinde tartıştığınız anayasa sorunu ile bağını kurabilirseniz es’i atlayacak, heyecanlı, devrimci bir marşın notalarına geçebileceksiniz.

***

Şimdilik o direnişlerle Meclis’teki mücadelenizi birbirinden ayırmaya özen gösteriyor, parlamenter sistemin erdemleri üzerinde dans etmeyi yeğliyorsunuz. Oradaki niceliğiniz ve niteliğiniz, başkanlık sistemini, bu büyük felaketi önlemeye yetmiyor. Umudunuzu pek çokları gibi AKP içinde başgösteren “muhalefete” bağlıyorsanız, onun da hiç değilse bir kulağının, kullanabiliriz fırsatçılığıyla, haklarına sahip çıkan halkta olduğunu bilmelisiniz. İşin özeti, kısası ve kıssası Cerattepe’ye sahip çıkmayan, Güneydoğu’da olup bitenle bağ kuramayan siyaset, başkanlıkta ısrarlı zorbalığın çıkışsız kulvarında tur atar.

***

Bu arada muhalefet Meclis’teki partilerden ibaret değildir. Dışarıda da kendi aralarındaki bitmez tükenmez tartışmanın esasa ilişkin olduğunda ısrarlı muhalefet partileri, hareketleri bloku var. Olabilecek etkileri tek tek niceliklerinden fazladır. Kendi aralarındaki tartışmanın teorik kısmını çabuk geçip pratik kısmına, politik eyleme, birlikte davranmaya yoğunlaşabilirlerse etkilerinin geometrik bir şekilde büyüyeceği, hemen her alanda, işçi sınıfı eyleminde, artık yalnız çevre olmayan çevrede ve politikada etkin olabilecekleri kesindir.

***

Benzer sözleri, programları birbirinin karşısına dikmekteki ustalığın bu çabaya engel olduğu zengin tarihimizin kara kitabında yazılıdır. Gericiliğe karşı aydınlanma için eyleme geçmek, Haziran’dan, Gezi Direnişi’nden bize kalan ışıltılı miras değil miydi?
Öyleyse, ki hâlâ öyledir, karşılıklı kılıç şakırdatmanın ne âlemi var?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları