Güray Öz
Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

O Kadar da Karışık Değil

06 Eylül 2015 Pazar

Medyaya saldırı halkın haber alma hakkına saldırıdır; büyük projenin parçasıdır. Saklanacak, gizlenecek, çarpıtılacak çok şey olunca saldırı da yoğunlaştı. Baskı rejimlerinin başka çareleri yoktur. Hem gücü elinde bulundurmak hem de olup bitenin sergilenmesine izin vermek eşyanın tabiatına aykırıdır. Ama aydınların, gazetecilerin, gazetecilik yapmak isteyenlerin baskılara boyun eğmesi de mümkün değildir; o da eşyanın tabiatına aykırıdır.

***

Peki, bu konu bize neden bu kadar karışık geliyor?
Yakın zamanlara kadar iktidar partisini destekleyenlerin şimdi baskıcı politikalara karşı çıkıyor olmaları sevindiricidir. Ama aynı kesimden kimilerinin geçmişteki tutumları konusunda inandırıcı açıklamalar yapmamaları kuşku yaratıyor. Doğrusunu isterseniz kuşkuya gerek yok; itirazlarının sınırlarını bilmek yeterlidir. Neoliberal ekonomi politikaları terk etmediler; “devletçi” sosyal demokrat partiyi bile yoldan çıkarmışlardır.

***

AKP’ye ve Cemaat’e geçmişte verdikleri desteğin en önemli gerekçesi buydu. Neoliberal politikalar özellikle bizim gibi ülkelerde gizli açık baskı olmadan uygulanamaz. Kürt sorunu konusunda AKP’ye bağladıkları umut ile Kürtlerle kavga yanlısı Cemaat’le sıkı ilişkilerinin nasıl bağdaştığının da anlaşılmayacak bir tarafı yok. Ortak payda hem laiklik hem Kürt sorununda ayak direyen TSK’nin geriletilmesiydi. Laiklik konusunda yanıldıklarını itiraf etmeyi sevmiyorlar; Kürt sorununda hayal kırıklıkları ise pek derindir.

***

Şimdi Cemaat medyasıyla da medya özgürlüğü kapsamında dayanışma göstermek gerekiyor; sapla samanı birbirinden ayırmak koşuluyla kuşkusuz. Cemaat’in yakın zamana kadar AKP ile birlikte hareket ettiğini, devletin kurumlarının kuruluşlarının, her türden olanaklarının paylaşılması aşamasında çıkan anlaşmazlık nedeniyle kanlı bıçaklı olduklarını biliyoruz. Cemaat bir “terör örgütü” olduğu iddiasıyla iktidarın takibindedir. Onun AKP gibi bir örgüt olduğunu söylemek daha doğru olur aslında. Bunu da en iyi bu örgütlerin ortak zulmü altında kalanlar, zindanda yatanlar biliyor.

***

Cemaat medyasına yönelen saldırı genel saldırının bir parçası. Bu saldırıya karşı çıkarken bazı önemli gerçekleri unutmamakta yarar olduğunun altını çiziyoruz. Örneğin saldırıya uğrayan şirketin siyanürle altın aramasını hoş görmemiz ya da Cemaat’le ilişkisine gözlerimizi kapatmamız gerekmiyor. Daha da önemlisi kardeşlerin aynı ideolojiyi paylaşıyor olmalarıdır. Evet, şimdi mağdur olan, baskıcı uygulamalara itiraz ediyor, ama itirazın derin bir ideolojik farklılık anlamı taşımadığını da biliyoruz herhalde.

***

Liberal aydınların yeni konumlanışını da Cemaat medyasına yönelen baskıları da önemsemek gerekir. Çünkü konu ne liberal aydınların neoliberalizmle bağlarını kesmemiş olmaları ne de Cemaat’in mağduriyetten doğan kuşkulu demokratlığıdır. Bizim derdimiz, demokratikleşmeye yönelen ağır saldırıdır. “Yarın ne yapacakları belli olmaz” deyip baskıya karşı çıkanları görmezden gelecek değiliz.
Baskılara karşı çıkanlar ne kadar çoğalır, karşı taraf ne kadar yalnızlaşırsa o kadar iyidir çünkü...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları