Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Liberal Sıkıntı Bitmiyor
Kaldığım yerden sürdüreyim. Ünlü, gerçekten pek değerli, “Marksizan” ama liberal düşünürümüz Habermas’ın “kamusal alan”ı pek güzeldir. Güzeldir de gerçekçi olup olmadığı konusunda kimi peşin, kimi veresiye “hükümler” tezden beklenen “faydaya” göre değişmektedir. Habermas’ın tarihsel seyrini pek güzel anlattığı “kamusal alan” kavramı, kişilerin kendilerini ilgilendiren meselelerde akıl yürüttükleri, tartıştıkları, ortak bir fikir, kamuoyu oluşturabildikleri, sınıf çelişkilerinin görünmediği bir alanı anlatıyor. Kuşkusuz bunun araçları, mekânları var, bir süreç gerektiriyor. Sorunların bu kamusal alanda çözülebileceğini, Aydınlanma’nın nihayet tamamlanabileceğini umuyor Habermas.
***
Kabaca liberal “demokratik” bir rüyanın peşinde miyiz? Bireylerin “akılcı” bir tartışma içine girdiklerini varsayıyoruz; “siyasal kamu alanı” da bu çerçeveyi tamamlıyor: Sivil toplum kuruluşları, medya, ah evet medya, siyasal partiler, seçimler, parlamentolar, dilekçe verme hakları vesaire... Bu “ideal” tabloyu bozan, çözülmesi zor çelişkiler oluyor. Çok parçalı toplum yapısı, kapitalist sistemin Aydınlanma ufkunu karartıyor. Yatay, dikey bölünmeler kamusal alanı paramparça ediyor. Sınıflar, etnik farklılıklar, din içi ve din dışı ile dinin kapışma alanlarının radikalleşmesi kamusal alan tezimizi işe yaramaz hale getiriyor.
***
Habermas “yürek ferahlatan” girizgâhı, insan haklarına, aydınlanmaya ait değerlerin dinden kaynaklanmadığını, modernitenin sorunlara verdiği yanıtlar olduğunu söyleyerek yapmıştı. Yanıtlar ahlak kurallarına değil hukuk normlarına dönüşüyordu. Filozofumuza göre dinler tam burada devreye giriyordu; dinsel ahlak, ona geniş bir alan açan hukukla, laiklikle pekâlâ uyum içinde olabilirdi. Habermas, inançların, köktendinci olmayacaklarını hayal etti. Onların seküler dünya ile uyum içinde olduğunu, olabileceğini, geleceğin burada olduğunu sevinçle keşfetti.
***
Liberallerimizin pek sevdiği bölüm burasıdır. Din neden kamusal alanın “çözücü” tartışması içinde yer almasın ki? Peki o, “kendisi gibi kalarak” yer alma dayatmasından vazgeçiyor, dünyevi olanı dünyaya bırakarak kamusal alanda var olmayı kabul ediyor mu? Bu soruyu iki de bir gözümüze sokan şu “laikçilerin” katı gerçekçiliği akademiden kovulsa ne iyi olur. Tamam öyle olsun, ferman çıktı zaten, kovulsunlar; ama dincinin kamusal “tartışma” alanına yakıcı, delici, kesici, vurucu silahlarla daldığı bir süreçte nasıl olacak bu tartışma? Çelişkiler çözülemiyor, liberal demokrasinin yalanı dolanı işe yaramıyor, farklı olanlar farklılıklarının bilinciyle ortaya çıkmaya başlıyorsa ne olacak?
***
En iyisi gerçek dünyaya dönmek. Oluru var, olmazı var. IŞİD’le hangi kamusal alanda buluşacağız? Her geçen gün yeni örneklerini yaşadığımız köktencinin laikliği devre dışı bırakan, cümle mektebi imam hatip yapan, mahalle baskısına cuma baskısını ekleyen adımlarına nasıl ayak uyduralım? Rüya bitti aslında ama liberaller görmeye devam edebilirler. Fırsat çoktur; yakında başkanlık meselesini, daralan kamusal alanın faşistleşmesinin gölgesi altında tartışmayacak mıyız? Alametler çoktan belirdi, dönüşler başladı; aslına rücu etmek “evet ama” demek, diyebilmek için yanıp tutuşuyor kimi liberal kardeşlerimiz de zaten...
Desinler hiç mahzuru yoktur, taşır bizim gönlü geniş kamusal alanımız.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Erdoğan belayı satın aldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Yıkılması gerekiyor!
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- ‘Kar leoparı’ neden cezaevinde
- Ünlü kebapçının kardeşi 20. kattan aşağı düştü!
- Kayyum belediyeyi kapattı!
- Trabzonspor'da ayrılık!
- Ali Koç'tan çok sert Kayserispor açıklaması!